Feyzi Açıkalın

Biz ne zaman normal hayata dönüyoruz?

16 Şubat 2018 Cuma

Başbakan Binali Yıldırım dün, “Türkiye’nin Almanya ile ilişkilerinde normal hayata dönme
zamanı geldi” demişti. Yıldırım devamla, “sert geçen” bir yıldan sonra yumuşamanın
gerekliliğinden bahsetti.

İnsan düşünmeden edemiyor; demek ki seçilmiş bir zaman dilimi içinde yoğunlaştırılmış
gerginlik vardı ve senaryo gereğince de o sonlandırılmalıydı. Sonlandırılması gerektiği
konusunun karşılıklı mutabakat gereği mi yoksa tek tarafın isteğiyle mi geldiği şimdilik
bilinmeyen..

Tankların modernizasyonu, yatırımlar, turizm, rehine değiş tokuşu üstünden sürdüğü apaçık
olan normalleşme sürecini anlayabiliyoruz. Peki biz, iki ülke halkı ne olacağız? Çoktan
hesaplaştığı faşizm üstünden hakaret gören Alman ya da taptığı liderinin dergi kapaklarında
çirkin karikatürünü gören Anadolu insanı da aynı hızda barışacak mı?

Havalimanında daha dün tanık olduğum, Lyon’da yaşan bir Anadolu insanı ile Freiburg’da
yaşayan bir başkasının Avrupa nefreti üstüne geliştirdikleri muhabbet nasıl sonlanacak? 40
yıldır yaşadığı Almanya’yı bırakmaya niyeti olmadığı halde, onların insanlığını sorgulayan, en
iyi şehrin de, “melmeketi” Adana olduğunda ısrar eden vatandaşa ne diyeceğiz?

Hadi onları bıraktık; biz, “içerdekiler” ve her daim içerde kalmaya yeminli olanları ne zaman
normal hayata döndüreceksiniz? Öyle ya, her şeyin bir zamanı vardıysa ve bu konuda da
kararı siz veriyorsanız bir bildiğiniz vardır.

Biz, yıllardır yaşam enerjisini söküp aldıklarınız; umutlarını yok ettikleriniz; düşman kamplara
sıkıştırdıklarınız...

Aile düzenlerini bozduğunuz; ülkesinden, şehrinden soğuttuklarınız; sahip oldukları her
değeri elinden alıp çıplak bıraktıklarınız...

Yaratıcılıklarını körelttiğiniz; verimsiz kıldığınız; kendi vasatınıza uymaya zorladıklarınız.

Korkutup, tehdit ettikleriniz; sindirdiğiniz; dahası çıkarcı, ahlaksız hale getirdikleriniz.

Sahi, bizi de yakın zamanda bir normalleşme bekliyor mu? Cezamızı çektik mi? Diyet olarak
verecek bir şeyimiz kalmadığına göre nasıl bir hesaplaşmaya gidilecek?

Yoksa artık, demir parmaklıklarla örülü bir akıl hastanesi bahçesinde, sakinleştirici etkisiyle
dolaşır hale getirip, bırakacak mısınız bizi? Normalleştirilmeye bile değmez miyiz?

Ya aksi olursa; normal hayata dönmek için bizi ikna etmeye soyunacağınız günler gelirse!
Masaya oturacağımızı mı bekliyorsunuz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları