‘Erkeklik küçülebilen bir şeydir!’

11 Mart 2018 Pazar

Bu hafta pek bir keyifliyim; az şey mi OHAL filan dinlemeden yapılan 8 Mart kadın yürüyüşü acayip umut verici ve görkemliydi, ayrıca gazetemizin iki cefakâr ve fedakâr çalışanını ejderhaların ağzından alıverdik. Ahmet Şık ve Murat Sabuncu, hoş geldiniz! Öyleyse biraz dalgamızı geçebiliriz. Kadın yürüyüşündeki bir pankart beni çok neşelendirdi: “Erkeklik Küçülebilen Bir Şeydir!
Öyleyse başlayalım.
Ülkemizde erkekler dünyanın en kalabalık erkek örgütünü kurabilirler! “Kızışmış Erkekler Örgütü!” Ve onları tek bir slogan birleştirebilir: KADINLARA ÖLÜM! Bakmayın siz onların arada “cennet anaların ayaklarının altındadır” diye büyük sözler söylemelerine, büyük çoğunluk için kadın: Şeytanın dünyada dolaşan suretidir ve öldürülmesi caizdir!
Kendi cinsel isteklerinin doğanın bir armağanı olduğunu, bilinçleriyle kavrayamadıklarından ve kızışmalarını örgütleyemediklerinden, sürekli ereksiyon halinde dolaşan bir erkeklik organıyla başları beladadır. Bu belanın kendileriyle değil de karşı cinsle ilgili olduğuna canı gönülden inanmışlardır. Bu nedenle, sözde din âlimleri ikide bir önemli beyanatlar verirler. “Üç yaşındaki bir kız babasının yanına donuyla çıkamaz!”, “Kızının kızlığını bozan baba af diliyorsa, anne ve kız çocuğu bunu affetmek zorundadır!”, “Erkek anasının diz kapağını görürse günaha girer!”, “Hamile kadınların gebeliklerini göstererek dolaşmaları yasaklanmalıdır, çünkü onun durumu çevredeki erkeklerin cinsel ilişkiyi anımsayıp ereksiyon olmasına neden olur!
Şimdi devam edelim, sadece din bilgini geçinen zevat mı, hâkimlerimizin, savcılarımızın büyük çoğunluğu bu örgütün gönüllü üyeleridir. Nasıl mı? Üç yaşındaki bir kız çocuğuna adam anal yoldan tecavüz eder, hâkim ne yapar, kendi yargısını kullanır, hele bir de adam mahkemeye kravatıyla gelmiş, el etek öper gibi hâkime bakıyorsa, ceza hemen üçte iki indirilir. İki yıl sonra adam başka bir üç yaşındaki kıza anal yoldan tecavüz etsin diye dışarı çıkar.
Kadın yolda giderken tecavüze uğramıştır, hâkimin ya da savcının kafasındaki önyargı “kadının mutlaka kuyruk salladığına” dairdir. Ceza indirimi hemen uygulanır. Şaşırdınız mı? Çünkü bu ülkede ve de pek çok İslam ülkesinde cinsel eğitim dersi tümüyle günah sayıldığından, erkeklerin ilk cinsel ilişkileri ya hayvanlarla ya da genelevdeki seks işçileriyledir. Erkek bu durumdan içten içe utanır. Çoğu zaman kendini lanetler ama bir süre sonra bu laneti her şeyden sorumlu tuttuğu kadınlara yönelir. Onların yok olmasını ister. Görmemek ister ama öylesine bilgisizdir ki, görmese de, hormonları ona cinselliği hatırlatıp durur. İşe giden bir adamın birdenbire celallenip şortlu kadına vurması, kızışma nedeniyle kadını suçladığı içindir.
Gebe bir kadına saldırmak ise daha patolojik bir olgu olarak karşımıza çıkar! Şu şeytan ne menem bir şeydir ki, hamile bir kadın kılığında erkekleri baştan çıkarmaya çalışmaktadır. Öyleyse hem kadının hem de doğuracağı yeni şeytanın ölmesi gerekmektedir!
Biraz da esnaftan söz edelim. Bunlar mahallenin namusunu korumaya pek bir meraklıdırlar. Bu nedenle Kızışmış Erkekler Örgütü’nün vurucu gücünü oluştururlar. Mahallenin kızı bir oğlanla mı eve geldi, hem oğlan yandı hem kız! Ne yan tarafa dul bir kadın mı taşınmış, gitti mahallenin namusu ama akşamları evin önünden şöyle bir geçsek belli mi olur kapıyı açar. Karı dul ya!
Bilim insanları erkek saldırganlığı için yüzlerce cilt dolduran derin analizler yapabilirler, yapsınlar ama cinselliğin keyfine varmayı yasaklayan bir eğitim ve ülke kültüründe kızışmış erkeklerin vahşeti bitmez! Oysa erkek milleti, erkekliğin küçülebilir bir şey olduğunu bir kavrasa hem kendi rahat edecek hem partneri ve ülke daha mutlu insanların keyifle gezindiği bir yurt parçası olacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Alay ettiler... 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları