Çiğdem Toker

‘Azıcık adalet olmaz’

28 Mart 2018 Çarşamba

OECD tarafından düzenlenen konferans, yolsuzluğun bütün Avrupa’nın derdi olduğunu ortaya koyarken yurttaşların adalete ilişkin inançlarını kaybettiğini de gösterdi

PARİS - Kısa adı OECD olan Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nce düzenlenen “Yolsuzluğa Karşı Küresel ve Entegrasyon Forumu” Paris’te başladı.
Bu yıl altıncısının düzenlendiği ve dünyanın dört bir yanından iki bin kişinin kayıt yaptırarak izlediği forum, geniş ölçekli katılımın yanı sıra canlı tartışmalara sahne oluyor... Yolsuzluğa Karşı Küresel Entegrasyon Forum programının ilk günü başbakan, bakan, uluslararası kuruluş yöneticisi gibi siyaset ve bürokrasi figürlerinin yanı sıra akademi, medya ve sivil toplumdan da temsilcileri bir araya getirdi.
Forumun ana teması daha adil bir dünya ve güvenin yeniden inşası.
Açılış konuşmalarının yapıldığı ilk oturum, güçlü kadın lider figürlerin katılımı ve anlattıklarıyla da ilgi odağı oldu.
OECD merkezinde; İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir, Norveç Başbakanı Erna Solberg, Arjantin Başkan Yardımcısı Gabriela Michetti, Uluslararası Şeffaflık Örgütü Başkanı Delia Matilde Ferreira, Avrupa Komisyonu’nun ilk başkan yardımcısı Frans Timmermans’ın konuştuğu salonda yer kalmazken izleyiciler için ayrıca barkovizyonlu bir salon daha tahsis edildi.
OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, yolsuzluğun bittiği bir dünyanın uzak bir hayal değil, çok acil bir zorunluluk olduğunu söyledi. Gurria açılış konuşmasında “Yurttaşlar krizlerle kötüleşen bu dünyada, güvenlerini ve inançlarını kaybediyorlar çünkü” dedi.
Avrupa Komisyonu’nun ilk Başkan Yardımcısı Timmermans, “Birazcık entegrasyon olamayacağı gibi, adaletin de birazcılığı olmaz. Ya adilsinizdir ya da değil” sözü salonda alkış aldı.
- Uluslararası Şeffaflık Örgütü Başkanı Ferreira, Nasrettin Hoca’nın “Un var, şeker var, yağ var” diye sıralayıp helvanın neden yapılamadığını sorduğu fıkrayı hatırlatan bir vurgu yaptı:
“Yasalarımız var, kurallarımız, kurumlarımız var, peki neden yolsuzluk artıyor, sorun nerede” diye soran Ferreira, yolsuzlukların, yaptırımların zayıf, uygulamaların eksik olduğu alanlarda kökleştiğini, yolsuzluğun, yolsuzlukların ortaya çıkarılması ve yaptırıma bağlanması konusunda araştırmacı gazeteciliğin yaşamsal rol oynadığının altını çizen Ferreira, yolsuzluktan şikayet eden bütün kişi ve kurumlara, gerçeğin peşindeki gazetecilere daha çok sahip çıkılması çağrısında bulundu...

Mücadele formülü
Ferreira, yolsuzlukla mücadelenin formülünü dört maddede özetledi:
- Daha çok bilgi, daha fazla entgrasyon,
- Daha az cezasızlık, daha az umursamazlık.
Arjantin Başkan Yardımcısı Gabriela Michetti, yolsuzluğun azatılması ve mücadelenin başarılı olabilmesiyle, ülke kültürü arasında derin bir bağ olduğunu söyledi. Michetti, “Eğer liderleriniz ve kamu görevlileriniz örnek kişilikler değilse, o ülkenin yolsuzlukla mücadele çabalarına entegre olması mümkün değildir. O nedenle kamu görevlileriniz rol model olmak zorundadır” diye konuştu.
Michetti, ülkesinde yolsuzluklarla mücadele ederken gerçekleştirdikleri uygulamalardan da örnekler verdi:
- Modernizasyon Bakanlığı adı altında yeni bir bakanlık kuruldu.
- Yolsuzlukla Mücadele Ajansı’nın kurumsal kapasitesi güçlendirildi.
- Bilgi teknolojileri konusunda yeni bir yasal düzenleme yapıldı.

386 gazeteci öldürüldü
Öğleden sonra düzenlenen bir oturumunda “Araştırmacı Gazeteciliğin Yolsuzlukla Mücadelede Rolü” tartışıldı. Kısa adı OCCRP olan Organize Suçlar ve Yolsuzluk Haberciliği olan örgütün direktörlerinden Camille Eiss, araştırmacı gazeteciliğin dünya ölçeğinde saldırı altında olduğunu söyledi.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün verilerine göre 2012 yılından bu yana yolsuzluk dosyaları üzerinde çalışan 386 gazetecinin öldürüldüğü aktarıldı. Bir başka oturumda Küresel İç Denetçiler Kurumu’nun başkanı Richard Chambers, yolsuzluk karşıtı kurumlara ve etik kodları taahhüt eden liderlere ihtiyaç olduğunu söyledi.
Daha adil bir dünya için yolsuzlukla mücadele yöntemlerini bir hafta boyunca tartışmayı programına alan OECD’nin, Avrupa açısından bir özeleştiri gayreti olduğu anlaşılıyor. Temel mesele ise köklü değişimler gerektiren bu özeleştirinin hayata nasıl geçeceğinde düğümleniyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları