Şiirinden hiç ödün vermedi

04 Nisan 2018 Çarşamba

50’li yıllarda, Türkçe şiirde görülen büyük yeşermenin son parlak temsilcisi öldü. Tipik bir 2. Yeni şairi denemez kanımca onun için. Bu şiirden bir ölçüde beslenmiştir olsa olsa. Onun asıl kaynağı geleneksel, lirik anadolu şiiridir. Bir başka kaynak ise yeryüzü şiiridir. Onun şiirini çevirilerinden ayrı tutmak olanaksızdır. Ülkü’nün yaşamı boyunca sürdürdüğü büyük şiir seferberliği, gerçekte bir büyük, uzun şiirin yazılışına tanıklık eder. Baharat kokan Antep çarşıları, neredeyse bütün Anadolu faunasını sığdırdığı “Nuh’un Gemisi”, toplumcu bir sorumluluk, eşsiz bir dil zevki ve virgülistan bu şiirin başat özellikleridir. Bana imzaladığı bir kitabına “Hayatta benim gibi bir virgül olmayı seçen Alova’ya” diye yazmıştı. Virgül, seçtiği ve ısrarla bırakmadığı bir yaşam tarzının simgesiydi onun için; içten içe alaycı, sessiz, alçakgönüllü ama yücelerden inmeyen, uzlaşmayan bir yaşam tarzının. Çarpık değerlere tapan, değer bilmez, şaşkın bir zamanda bir şair nasıl yaşayabilir, tutunabilirse, öyle yaşadı Ülkü Tamer, şiirinden ve kişiliğinden ödün vermeden. Onun eşsiz şiiri, zaman içinde tıpkı saydam bir bumerang gibi daha da büyüyerek geri dönecek, geleceğin sorumlu kuşaklarının bilincinde asıl yerine oturacaktır kuşkusuz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları