Alev Anakök

Voleybolun şahlanışı kadının yükselişi

13 Nisan 2018 Cuma

Voleybol camiamız son 3 gündür kadın takımlarımızdan Eczacıbaşı VitrA’nın Avrupa Konfederasyon Kupası’nı (CEV) kazanmasını, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Challenge Kupası’nı son anda kaçırmasını ve 5-6 Mayıs’ta Bükreş’te Galatasaray ile Vakıfbank’ın Şampiyonlar Ligi 4’lü Finali’nde neler yapacaklarını konuşuyor. Bu sezon birçoğumuz Avrupa kupalarındaki yolculuğumuzun 3 kupada da birincilikle noktalanacağına inanmıştık. Eczacıbaşı VitrA, CEV Kupası’nı alarak hedefimizin ilk adımını atmıştı. Ancak ikinci adım Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden gelmedi. Yeşil-Beyazlılar, Yunanistan’da 3-2 kazandığı maçın rövanşında her zaman ortaya koyduğu oyunun uzağına düşünce mücadeleyi 3-1 kaybetti ve kıl payı Avrupa’nın üçüncü kupasını hem üst üste ikinci, toplamda 3. kez kazanma fırsatını kaçırdı.
Şimdi sıra, Şampiyonlar Ligi 4’lü Finali’nde buluşan Galatasaray ile Vakıfbank’ın hangi derecelere uzanacaklarının yanıtına geldi. Aslında bizler son günlerde ekiplerimizin Avrupa kupalarına kilitlendik ama bu başarıların bir başka önemli tarafı da; erkek egemen toplumumuzda, kadın takımlarımızın yıllardır Türk voleybolunda attıkları adımlarla varlıklarını ortaya koymaları, ne kadar değerli oldukları göstermeleri.
Şu anda gündemin ilk sırasında Eczacıbaşı VitrA olduğuna göre biraz onlardan söz edelim. Evet, Turuncu-Beyazlılar 2 kez CEV’de (1999’da adı Kupa Galipleri Kupası’ydı), 1 defa Şampiyonlar Ligi’nde birinci oldu. Ayrıca üst üste olmak üzere 2 kez de Dünya Kulüpler Şampiyonluğu’nu kazandı. Ancak bu kulübümüzün yurtiçindeki erişilmesi zor başarıları da unutulmamalı. 16 lig şampiyonluğu, 8 Türkiye Kupası, 2 Şampiyonlar Kupası yani toplamda 26 birinciliği de var. Tabii ki bu güzel tablo, müzelerini dolduran kupalar, şiltler çok büyük değer taşıyor. Bu arada işin bir başka güzel yönü de; voleybolumuzun bu günlere gelmesinde yetiştirdiği yüzlerce başarılı oyuncu ve onların ulusal takımlarımıza verdikleri katkıların, alınan kupalar kadar ön plana çıkması. İşte bu nedenle camiamız Eczacıbaşı’nı “Türk voleybolunun lokomotifi” unvanına layık görüyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tokyo vizesi 7 Ocak 2020
Takım ruhu 1 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları