Hikmet Çetinkaya

105 okul...

15 Nisan 2018 Pazar

Tarihe not düşmek için - 41

11 Mayıs 1989 tarihli Güneş gazetesinde yayımlanan, UBA ajansının geçtiği haberin başlığı aynen şöyleydi:
“Yasadışı 120 örgütün faaliyeti izleniyor...”
Haberde izlenen “yasadışı örgütler” arasında Fethullahçılar da bulunuyordu...
Şimdi size bir belge sunacağım. Devlet Güvenlik Mahkemesi tutanaklarından kimi bölümler aktaracağım:
Esas 1987/86 - 1988/77 No’lu dosyayı okuyalım:
“Toplanan delillere ve dosya içeriğine nazaran suçları sabit görülen bu sanıkların eylemleri, sanık vekillerinin savunmalarında belirttikleri gibi münferit olarak Maltepe Askeri Lisesi öğrencilerine Nur Risalesi okumaktan ibaret değildir. Gerek suçları sabit görülen bu sanıklar ve gerekse daha önce haklarında aynı suçta mahkûmiyet kararı verilip kesinleşen İbrahim Belge ve Nihat Özdemir organize bir teşkilat oluşturup bilinçli olarak görev taksimi yapmışlar, kendilerinin benimsediği Nurculuğu ileride yüksek mevkilere geçecek gençlere aşılamak için faaliyete geçmişler ve bu faaliyetleri cümlesindenolarak: Önce ortaokulların son sınıflarında okuyan ve başarılı olan fakir aile çocuklarını tespit etmişler, onlara sizleri fen liselerine ve askeri liselere sokacağız diye kurs vermeye başlamışlar, bu arada yavaş yavaş onlara Nur Risaleleri okumak, dini konularda konuşmalar yapmak suretiyle Nurculuğu benimsetmeye başlamışlar. Maltepe Askeri Lisesi’ni kazanan öğrencileri bizzat İzmir’e getirmişler, İzmir’de kalmışlar, onlara yatacak yer temin etmişler, raporları ile meşgul olmuşlar, öğrencileri önce özel doktora muayene ettirmişler, rahatsızlığı tespit edilenlerin yerine sağlam öğrencileri muayeneye göndermek suretiyle sahte sağlam raporları alıp öğrencilerin Maltepe Askeri Lisesi’ne girmelerini temin etmişler, okula başlamalarından sonra da öğrencileri rahat bırakmayıp onları Konyalılar, Ankaralılar gibi gruplara ayırıp aralarında pay etmişler. Öğrencileri çeşitli semtlerdeki evlere, dikkat çekmemek için kıyafetlerini önceden değiştirerek kendi vasıtaları ile götürmüşler, o evlerde onlara Nur Risaleleri okumuşlar, açıklamışlar, bu düzenin iyi olmadığını, ileride yüksek mevkilere geldiklerinde bu konuda kendilerine yardımcı olacaklarını, şimdiki subayların dinsiz olduğunu, kendilerinin dinlerine bağlı yetişmelerini, laik düzeni kaldırıp İslami düzeni kurmak için bunun şart olduğunu aşılamaya başlamışlardır.”
DGM tutanağında ayrıca “Bu düzen iyi bir düzen değildir. İleride bu düzeni de değiştirerek şeriat düzeni getireceğiz” diyen Fatih kod adlı İbrahim Belge’den söz edilmekte ve şöyle denilmektedir:
“Biz bu toplantılarda Fethullah Hoca’nın kasetlerini de dinledik.”

***

Fethullah’ın marifetleri bitmiyor. Şeriat düzenini savunan Fethullah Hoca ve yandaşları kurban derilerinden topladıkları paraları “gizli kasalarında” saklıyor.
Neler yapıyorlar bu paralarla?
Hiç yorum yapmadan 12 Kasım 1993’te Sabah’ta yayımlanan bir dizi yazıya göz atalım isterseniz. Cengiz Çandar’ın “Değişim Sürecinde İslam” yazısının beşinci bölümüne bakalım:
“...Fethullah Gülen’in cemaatinin en fazla yoğunlaştığı alan modern eğitim kurumları. Kendisi bana, Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar kurdukları okulların sayısının 105’e ulaştığını söyledi...”
Devam ediyor yazı:
“Türkiye’nin ve dünyanın en parlak beyinlerini yetiştiriyor.Örneğin ‘Fizik Olimpiyatları’nı kazanan, Türkiye’nin medar-ı iftiharı Özel Yamanlar Lisesi bunlardan biri...”
Gördüğünüz gibi Fethullah, ilkokul diplomasıyla “en büyük beyinleri” yetiştiriyor. Tıpkı 1975 yılında “Nur kampları” kurup körpecik çocukları laik Cumhuriyete düşman” nefer olarak yetiştirdiği gibi.
Fethullah, laik Cumhuriyetin temeline dinamit koymak için her yolu geçerli sayan bir kişidir. Onu Samanyolu televizyonunda görürsünüz sık sık. Avukatı Feti, dün gece Samanyolu televizyonunda “kurban derisi açık oturumunu” yönetti. Her yıl 3-4 trilyonu “gizli kasalarına” yerleştiren karayobaz çeteleri, bu paralarla okullar, yurtlar açıp her gün laik Cumhuriyete saldırıyorlar. İzmir’den İstanbul’a, Gaziantep’ten Şanlıurfa’ya dek her il ve ilçede vakıfları bulunuyor şeriatçı güçlerin; bu sahte Müslümanların, karayobaz çetelerinin. Bu kez dikkat edin bu yobazlara ve sofulara. Bir tek kurban derisi vermeyin, para musluklarını kesin.
Sivas’ta Madımak Oteli’nde onlarca aydını diri diri yakan karayobaz çeteleri değil miydi? Taksim’de, Kızılay’da yürüyen bu kan içiciler değil miydi?
Sakın ola ki bu asalaklardan korkmayın, yılmayın, üstüne üstüne gidin...
Göreceksiniz korkularından kaçacak delik, in arayacaklardır...
Bu yazı 17.5.1994 tarihinde yayımlanmıştır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları