En ahlaklısı 1 milyonu bomba ile yok etmektir

16 Nisan 2018 Pazartesi

Batı uygarlığının dışa dönük yüzü rezildir. Şöyle demek daha doğru: Batı uygarlığının iki yüzü var: İlki bilim, felsefe, sanat, düşün vb alanlarda insanlığın baştacı üretim; insanlığın bütününe yönelik, askeri yönünü bir kenara bırakırsak, teknoloji.
İkinci yüz, politiktir: Hegemonyaya ve çıkara dayanır. Bu yüzü ahlaksızdır.
Biz insani ve evrensel olanı paylaşıyoruz. Hegemonya ve ağır sömürüye dayanan ikiyüzlü ve ahlaksızlığa hep karşı çıkıyoruz.
Şu sırada Batı’nın en büyük ahlaksızlık ve insani olmayan oyunu Suriye’de oluyor.
Yüzlerce bomba yağdırıyor bu ülkenin üzerine. Bu ülke İslam ülkesi. Nerede? Ortadoğu’da.

Batı’nın ahlaksız yüzü
Ortadoğu’nun tepesine binen kim: Ahlaksız Batı. Irak’ta bir milyon Müslümanın hayatlarını parçalayıp yok etti mi, etti. Suriye’de de rejime yönelik isyanları başlattı mı, kışkırttı mı, evet. Daha önce Irak’ı İran üzerine kışkırttı mı, evet. Saddam’a verdiği zehirli gazlarla binlerce İranlının ölümüne neden oldu mu, evet. O zaman sesini çıkardı mı, hayır.
Irakla İran’ı birbirine kırdırdıktan sonra bu kez Saddam’ın kimyasal silahları var diye bu ülkeyi parçalayıp ufaladı mı, evet. Sonra, yokmuş, yalan söyledik aradık bulamadık dediler mi evet. Blair denen çoban köpeği de itiraf etti mi evet.
Batı’nın şimdilik bütün hikâyesi, dolapları yumuşak İslam dünyası üzerinde dönerken (Rusya ayrı konu)...
Türkiye’den bu iki yüzlülüğe iktidar destek çıkıyor mu? Evet: İyi oldu, hakettiler.
İnsani yardımlaşma sözde amaçlı, aslında Ankara’nın bir politik aracı olan derneğin başkanı: Yüreğimiz soğumadı, bu kadarcık mı bombalanacaktı,dedi mi evet.
Batılı emperyalistlerin Suriye’yi bombalamasına destek çıkanlar, emperyalizmin aracı olmuyorlar mı, Evet.
Emperyalizme karşıyız, üzerimizde oyunlar oynanıyor biçimindeki iktidarın söylemi, iki yüzlü olmuyor mu, evet.
Esad bahane.. Önemli olan Suriye’nin parçalanması. Niyeti laflarda değil, reel politik tutumda arayacaksınız.

2003 ‘kimyasal gazı’
Sanki unuttuk, insan aklı hızla akıp giden güncel olaylarla ilgilenme sakatlığı içindedir.
2013 Ağustosu: Yine Esad’ın kimyasal silahla 2000 kişiyi öldürdüğü bahanesiyle, Obama Suriye’yi bombalamaya hazırlanıyordu. Obama, “Esad kimyasal silah kullanırsa müdahale ederiz, kimyasal silah kırmızı çizgimiz” demişti.
O sırada da alelacele, belgesi, inandırıcılığı olmayan “evet kimyasal kullandı” söylemleri ayyuka çıkartıldı, uyduruk raporlar hazırlandı, dahası Ankara’ya göre gazı Esad’ın attığı kesindi.. bizim MİT’in kimyasal gaz raporu hazırlayıp Rusya ve ABD’ye verdiği açıklandı!
Ama dünyada, BM’de henüz kimyasalı kimin attığı tartışılıyordu ve inandırıcı bir sonuç yoktu ortada. O sırada Şam’da bulunan BM gözlemcileri hemen olay gerine gitmiş ve ilk açıklamalarında “Şam hükümeti tarafından atıldığına ilişkin bir bulguya ulaşamadık, sanmıyoruz” demişlerdi..
Ama emperyalistlere sadece bahane gerekti, bombalamak için.
Ankara o zaman da bombalama için “yetmez ama evet” diyordu! ABD’yi Şam’a karşı askeri müdahale için zorlayıp duruyordu! Temel politika Emevi Cami’nde namaz kılmaktı.. “Bu iş havadan bombalamakla olmaz, karadan müdahale edilmesi gerekir” diyordu Ankara’dakiler!
Bunları unuttuk mu?

Yıl 2014: Gaz yalan
Önce ünlü ve saygın üniversite M.İ.T raporunu açıkladı: Guta’daki kimyasal silahları muhalif gruplar attı... kimyasalı atan füzelerin en çok 2 km menzili vardı ve ancak Esad düşmanı muhaliflerin bölgesinden fırlatılabilirdi!
Amerikalı gazeteci Seymour Hersch 2014’te o zamanki gaz olayı ile ilgili ayrıntılı bir araştırma yayınladı: “Harekâttan iki gün önce Obama yönetimini vazgeçiren şey, saldırının arkasında Esad rejiminin değil, rejime karşı savaşan El Kaide’ci El Nusra Cephesi’nin… bulunduğunun anlaşılmasıydı.”
Yukarıdaki cümlede Türkiye’yi de suçlayan bir ifade var. OHAL de var, almıyorum buraya.

Yalanın ortakları
El Guta köktendincilerin, El Nusracı vb teröristlerinin elindeydi. O zaman gözlerini kırpmadan gazla 2000 insanı zehirleyip öldürdüler.
Şimdi de Şam kendi topraklarını bunlardan kurtaracakken.. aynı hikâye tekrarlandı. Bu kez 80 kişi ölmüş.. Ölmüş mü, bu da bilinmiyor..
Ama emperyalist yalanların Türkiye’de ortakları çok. Dahası bizzat yalan üretenler de.. Şam ülkesini kurtardıkça ağlaşıp duran…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları