Baskın seçim paniği!

19 Nisan 2018 Perşembe

İktidar panikte, çünkü gemi batıyor:
Geminin batışını AKP/MHP ittifakı da kurtaramıyor...
Su giren delikleri, yeni seçim yasasının akla, mantığa ve anayasaya aykırı önlemleriyle tıkamak da pek olanaklı görünmüyor.
Savaş tamtamlarından beklenen destekler ve hapis cezalarıyla desteklenen baskılar da bu batışı durduramıyor.
Zaman geçtikçe, geminin batışı hızlanıyor.
Bu nedenle yaşanan panik, bir an önce seçime gitmek kararına yol açtı.
“Avrupa Birliği’ne gireceğiz dedik, GİRDİK” haykırışlarıyla halkı aldatan, Ankara’da gündüz vakti ateşlenen havai fişeklerle sahte kutlamalar yapan iktidar hakkında AB’nin son “İlerleme Raporu”ndan alınan birkaç satır, iktidarın neden paniklediğini ve erken seçime gitme kararı aldığını açıklamaya yeter sanırım!

***

OHAL tedbirlerinden hukuksuz bir şekilde etkilenenler için hâlâ etkili ve açık bir çözüme ihtiyaç var.
Olağanüstü halin ilan edilmesinden bu yana 150 bin kişi gözaltına alındı, 78 bini tutuklandı ve 110 bin kamu çalışanı görevden alınırken; yetkililere göre bunların 40 bini, 3 bin 600’ü KHK’yle olmak üzere göreve iade edildi. Olağanüstü Hal Komisyonu, operasyonel hale geldi ve toplamda 107 binden fazla başvuruyu kabul etti.
Bu komisyon, ancak 2017 Aralık’ta karar almaya başladı ve şu ana kadar sadece birkaç başvurucunun zararının tazmin edilmesi yönünde karar verdi. Kararları, yargı denetimine tabi.
Olağanüstü hal tedbirlerinden hukuksuz bir şekilde etkilenenler için hâlâ etkili ve açık bir çözüme ihtiyaç vardır. OHAL Komisyonu’nun yanı sıra, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açısından da Türkiye’nin iç hukuk yollarının etkinliğini sağlama kapasitesi yaşanan birkaç talihsiz örnekle sarsıldı.
Yürütmeden gelen açıklamalar mahkeme kararlarını etkiledi.
Bir örnekte, alt mahkeme Anayasa Mahkemesi’nin emsal teşkil edebilecek bir davayla ilgili olarak aldığı kararı uygulamayı reddetti, devamında ise AYM’nin savunuculardan biriyle ilgili verdiği karar alt mahkeme tarafından uygulandı.
Farklı durumlarda da mahkemelerin aralarında insan hakları savunucularının da bulunduğu önde gelen sanıklarla ilgili aldığı lehte kararlar başka ya da kimi zaman aynı mahkeme tarafından bozuldu.
Bazı olaylarda bu durum, yürütmeden gelen açıklamalardan sonra yaşandı.
OHAL gecikme olmaksızın kaldırılmalıdır.
Avrupa Komisyonu ve organları tarafından Türkiye’ye yöneltilen anahtar öneriler, Türkiye tarafından daha gündeme alınmadı.
Görevi kötüye kullanma iddiaları şeffaf prosedürler tarafından ve bireysel düzeyde incelenmeli.
Ceza hukukunda sorumluluğun şahsiliği ancak güçler ayrılığına tam saygı, tam bağımsız yargı ve her bireyin adil yargılanma hakkının sağlanmasıyla kurulabilir.
Türkiye, olağanüstü hali gecikme olmaksızın kaldırmalıdır.
Referandum eleştirisi.
Politik kriter açısından, Nisan 2017’de Türkiye’de başkanlık sistemini sunan anayasal değişiklikleri oylayan ve yakın çoğunlukla kabul edilen bir referandum gerçekleştirildi.
Venedik Komisyonu, yasa değişikliklerinin yasama ve yargı ayrımını tehlikeye atmasının yanı sıra, yeterli kontrollere ve dengelere sahip olmadığı değerlendirmesinde bulundu.
Referandumun kendisi de olağanüstü halin yarattığı kapsamlı negatif etki, seçim çalışması yapan iki taraf için ‘eşit olmayan mücadele alanı’ oluşturması ve seçimlerin saygınlığı için gereken kuralların altının oyulması bağlamında da ciddi kaygılar yarattı. (Çeviri: T24, Gonca Tokyol)

***

Erken seçim için 24 Haziran 2018 tarihinin saptanması işte bu çıkmazların sonucunda alınan bir baskın seçim kararıdır.
Bu seçim, Demokrasiden yana olanlarla Tek Adam Rejimi’nden yana olanlar arasında geçecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları