Cüneyt Arcayürek

Gazze Politikasının İflası!

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Kendini zirvede oturan Dışişleri Bakanı sanıyor olmalı ki; Türkiye dışında bütün devletlerin görüştüğü İsrail Dışişleri Bakanı’nı “Ben hiçbir zaman Dışişleri Bakanı diye almadım” diyor.
NTV’de röportaj adı altındaki söyleşide Ahmet Davutoğlu, araya girip soru sormadan dinleyen program yapımcısı Oğuz Haksever’e izlediği dış politikayı övdü de övdü.
Pekâlâ ama sen, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını kınadığın sırada Başbakan’ın, bir toplantıda, Türkiye’nin İslam ve Batı dünyasında izlediği politikalar nedeniyle kabak gibi yalnız kaldığını feryat ederek ilan ediyordu.
Patronun, BM’nin Gazze saldırısına müdahale etmediğini “Ne işe yarar bu BM?” diye aşağılayarak eleştiriyor...
...Batı dünyasının saldırıya, Gazze’de İsrail bombaları ile ölen çocuklara, kadınlara lakayt kalışına fena halde yükleniyor.
Buraya kadar Batı’ya da BM’ye de bilinen bakışını yineleyen bu söylemlerine kafayı takmayın...
...Fakat o da ne? RTE, eleştirmeye kıyamadığı öteki bir dünyaya; “Neredesin İslam dünyası” diye sesinin çıktığı kadar bağırarak soruyor.
Bu, bugüne dek izlediği dış siyasetin Filistin bölümünde yapayalnız, tek başına kaldığının itirafı değil mi?

***

Batı da, Kuran’dan esinlenen hatta pek çoğu şeriatla yönetilen RTE’nin dostu Arap kardeşleri veya İslam devletleri de Gazze’ye saldırıları tribünden izliyorlar.
Türkiye’nin izlediği Filistin politikasının arkasında duran yok!
RTE’nin itiraf etmek zorunda kaldığı, iki dünyada da tek başına yalnız kalan bir Türkiye, ne derse desin, örneğin İslam dünyasında da destekleneceğini sanan ama iflas etmiş bir politikayı sürdürüyor hâlâ...

***

İsrail karadan da Gazze’ye saldırınca gece yarısı telefona sarılan Davutoğlu; konuştuklarından, İsrail’in kara saldırısının derhal durdurulmasını sağlamalarını istiyor.
Bu işe yaramaz dayatmayı yine telefon açtığı ABD Dışişleri Bakanı Kerry’e de yineliyor ve ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Davutoğlu’nun Kerry’den aldığı yanıtı Amerikan’ın resmi görüşü olarak dünya kamuoyuna duyuruyor:
ABD, İsrail’in kendini savunmaya hakkı olduğuna inanıyor!
Davutoğlu’nun TV’lerden açıklanan girişimi, Müslüman Türk halkını ne kadar Filistin’in yanındayız, diye uyutmaya çabalamaktan başka bir işe yaramıyor ve...
...TC’nin Başbakanı da Dışişleri Bakanı da bu gerçeği elbette biliyorlar, fakat...
…nerede Müslüman dara düşerse biz oraya koşarız, diye güçlü devlet ve dünya Müslümanlarının hamisi olduğunu ilan eden bir başbakan, hâlâ Filistin politikasında yaya ve yalnız kaldığını kabul etmeyi erkekliğe sığdıramıyor!

***

Başbakanı gibi Dışişleri Bakanı da adı cumhurbaşkanı adayı diye açıklandığında burun kıvırıp küçümsedikleri Ekmeleddin İhsanoğlu’na, giderek nereden çıktı bu isim diyenlerin bile artık adaylığına olumlu gözle baktıklarını görünce...
…NTV’deki özel röportajında İhsanoğlu’nun dış siyasetle ilgili ses getiren eleştirilerini yanıtlamak zorunda kaldı.
Örneğin İslam İşbirliği Örgütü’nün Genel Sekreteri iken Esad’a ve Suriye’nin politikasına İhsanoğlu’nun da karşı olduğunu ama bugün Türkiye’nin politikasını eleştirerek adeta iki yüzlü bir kişilik sergilediğini söyledi.
İnsaf yahu; genel sekreteri iken elbette örgütün saptadığı temel politikayı savunacak ama bugün bu ülkenin cumhurbaşkanı adayı olarak elbette ülkenin yararlarını içeren bir Suriye politikası izlenmesini savunacak!

***

IŞİD belası Irak’ta da Suriye’de de komşumuz. 49 konsolos çalışanımız hâlâ ellerinde rehin. Olay patladığı zaman sabrımızı kimse test etmesin diye IŞİD’e meydan okuyan Davutoğlu, bugün konu açıldı mı suspus!
Başbakanı ise adını vermeden eleştirdiği İhsanoğu gibi; medyana çıkıp...
…Bu eli kanlı, sözüm ona İslamın tek temsilcisi olduğunu halifeliğini ilan ederek kanıtlamaya çalışan, terör örgütü bile diyemediği IŞİD’in “kadın-çocuk ayırt etmeden öldürüldüğünü ve kalplerini çıkararak çiğnediğini” söyleyemiyor. TC’nin yıllarca Arap ülkeleri arasında taraf tutmamaya özen gösteren dış politikasını bugün acizlik diye yorumlayıp suçlayan RTE ise izlediği sakat Filistin, Gazze politikasındaki yalnızlığını, Batı ve Arap ülkelerini suçlayarak örtmeye çalışıyor.

***

İhsanoğlu, RTE’nin inşa ettiği demokrasiye aykırı olanaklarla zaten adayların Başbakan’la eşit olmayan Çankaya seçim yarışına girdiğini, asıl yönüyle gayet açık bir ifadeyle açıkladı:
“Halkta resmen bir korku var. İnsanlar bu gidişten (RTE’den ve uyguladığı zorbalıklardan) kurtulacaklarına inanmakta zorlanıyor” dedi.
Bakalım seçmen bu korkuyu yenebilecek mi?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları