Büyük politika: 1) Batı kapısını açacak bir CHP girişimi

23 Nisan 2018 Pazartesi

İktidarın yaldız laflarını ve propagandasını bir kenara bırakınız, işin aslı ülkenin hem Batı’da hem de Doğu’da bir açmazın içinde kilitlenmiş olmasıdır. Yok lider ülke, yok büyük ülke, geçiniz bu lafları. Yeniden Kurtuluş Savaşı lafları, geçiniz..
Üç gerçek var: 1) Ülkenin Batı’dan dışlanması, Türkiye - Avrupa ilişkilerinin diplere vurması.. 2) Türkiye’nin Ortadoğu bataklığının içinde olması ve Ortadoğu’nun yeni savaş rüzgârlarına gebe olması.. 3) İktidarın besleyip palazlandırması ve ordunun kapılarını iyice açmasıyla Fetullah Gülen terör örgütüne, darbe için koşulları hazırlamak. Darbe girişimine karşı ilan edilen OHAL, iktidara bakacak olursak, adeta ebedi olarak Türkiye’nin boynuna asılmış gibi..
Cumhurbaşkanı, daha geçen gün işadamlarına karşı yaptığı konuşmada OHAL’e karşı çıkanlar var, bu bizi üzer... gerekirse 8-9 daha kez uzatırız.. Allah aşkına OHAL’in terör dışında kullanılması olmuş mudur.. demiştir. Evet, ifade özgürlüğü OHAL kapsamında terör örgütlerine destek olarak kabul ediliyor.. Valiler gösterileri, mitingleri, tiyatroları yasaklıyor.

İktidarın açtığı yaralar
Ülkenin içindeki zorluklar kader değil, bu iktidarın yol açtığı temel sorunlar. Bugün AB konusunda muhalefet ne yapmalıydı, ele alacağız.
Şüphesiz, Avrupa Birliği ile ilişkilerin dibe vurmasında Avrupa Birliği ülkelerinin payı yabana atılır gibi değil.. FETÖ darbe girişimi karşısında hâlâ gerçekçi bir politika izleyememeleri, ilişkileri geriyor.
Fakat her şeye rağmen iktidarın Avrupa Birliği politikasına karşı, ülkemizde muhalefet, tabii ki CHP büyük bir değişik politika ile yanıt verebilmeli...
Türkiye ile AB arasındaki ilişki ne iktidarın politikalarına ne de AB komisyonlarına bırakılabilir.. AB’nin son ilerleme raporunda Türkiye’ye yönelttiği ağır eleştirileri, AKP iktidarının hiç umursamadığını biliyoruz. Son rapordaki eleştirileri özetlersek:

‘Özgürlüklerin kapısını açacağız’
Türkiye, özellikle hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusunda AB’den dev adımlarla uzaklaşıyor.. Başta ifade özgürlüğü olmak üzere insan haklarının tümünde geri gidiş var. Yargının genel kalitesi ve etkililiği üzerinde olumsuz gelişmeler yaşanıyor. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sorgulanıyor. Alt mahkemeler Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymuyor. Terörle mücadele önlemleri AİHM içtihadı ile Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getiriliyor.
Millet olarak AB’ye tam üyelik veya öncelikle vize serbestisi isteği büyüktür. AB ile ilişkiler iyi gittiğinde, milletin AB desteği yüzde 80’lere çıkıyor, zorluk baş gösterince de yüzde 50’ye iniyor. Bu demektir ki muhalefete çok önemli bir politika oyun alanı var. İktidar elemanlarının “AB düşman” saldırılarından korkularak, bu konuda cesur bir politika uygulanamıyor. AB’nin birkaç kez davetine rağmen Kılıçdaroğlu’nun gitmediğini Fuat Keyman ekranlarda açıkladı. Bu doğru mu?
Tersine, CHP büyük bir politikaya soyunmalı. Milletteki AB isteği de dikkate alınarak, AB’nin bize yönelttiği bütün eleştirilerin, iktidara gelindiğinde öncelikle dikkate alınacağını açıklamalı. AB ülke liderleriyle görüşerek, bu konuda bir mutabakat bile ilan edilmeli.

‘Vize kalkacak’ açıklaması
AB liderleri de Türkiye’nin AB normlarını uygulamaya koyduğu zaman, vize serbestisinin hemen yerine getirileceği ve hukuk vb. gibi açılmayan AB üyelik görüşmelerinin da açılacağını ilan etmeli..
İktidarın temel hak ve özgürlüklerde AB isteğine uymaması, ülkede bu normların hayat bulmasını istemediği içindir. Oysa CHP’nin zaten programında tüm bu alanlarda özgürlüklerin altı çizilmektedir.
O zaman CHP kendisine içeride zırvalıklarla saldırılmasından korkmadan, AB ve liderleriyle böyle bir söz alabilmeli.
Bu Türkiye’nin kilitlenen Batı kapısını açar. Kilitlenen adalet, temel hak ve özgürlüklerin açılmasında önemli bir kapı aralar.
Dahası, salt AB ile karşılıklı anlaşma, muhalefete, iktidar kapısını açmada önemli katkıda bulunur. Milletin önüne sandıkta oyunun rengi için ciddi bir umut seçeneği sunar.
CHP, iktidardaymış gibi davranmalıdır!
Yarın da Ortadoğu girişimi üzerine...
Not: CHP, İYİ Parti’ye gönderdiği 15 milletvekili ile büyük bir demokratik dayanışma yaptı; iktidar blokunun İYİ Parti ve liderini seçimlere sokmamak için kurduğu oyunu bozdu. Zaten demeçlerinden bu çok net anlaşılıyor. YSK de açığa düştü.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları