Selçuk Erez

Yangın çıkarıyor, sonra itfaiyeci oluveriyor

26 Nisan 2018 Perşembe

Dış basında yer alan bazı önemli yazılar gözümüzden kaçmaktadır:
Örnekler verelim:

Onun, sınırlı medya özgürlüğüne ve kırılgan yasal kurumlara sahip olan bu kusurlu demokraside hem yangın çıkaran, hem de itfaiyeci olduğunu söylüyorlar: Büyük dramlar yaratıp ardından da bunlara güya çözüm sağlama girişimleri ile ünlenmiştir.
Bugün ülkesini korkutarak yönetmektedir: Koyduğu kurallara karşı çıkanlar tehdit edilirler. Bu nedenle, benle konuşan bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi sorularıma cevap vermeden önce, adının saklı kalacağı konusunda söz vermemi istemiştir.
Kişiliği, çelişik dış politikasıyla dikkat çekmektedir: Bir taraftan AB’ye katılmak istediğini açıklamakta, aynı zamanda Putin ile sıcak ilişkiler kurmakta ve silah anlaşmaları yapmaktadır.
Partisi, medyayı sindirip kullanmaktadır. İnternette beğenmediği bloglar silinmekte, blogcular tutuklanıp web siteleri engellenmektedir. Devlet, hükümet yanlısı medya kuruluşlarını destekleyerek ve parayı hükümeti eleştirenlerden uzak tutarak sansürü finanse etmektedir.
Hükümet yanlısı propaganda yapan ve istemediği tarzda düşünenleri ‘devlet düşmanı’ ilan eden bir internet troller ordusu beslemektedir.
Cumhurbaşkanı’nın liderliğindeki parti sadece parlamentoyu değil tüm siyasi sistemi de kontrol eder: Bugün hükümete sadık olanlara yerel ve merkezi bütçelerden daha iyi fonlar sağlanmaktadır. Böyle olmayanlar ise beklenmedik zamanlarda vergi müfettişlerince ziyaret edilirler.”
“Bu adam giderek otokratikleşmektedir. Seçimi kazanması, ülkenin otoriter bir demokrasiye dönüşmesine neden olabilir: Memleketi, belki bir Kuzey Kore’ye dönmez ama Putin’in Rusya’sını veya Orbán’ın Macaristan’ını andıran bir şeye benzeyebilir.”
Onun ilk oylama turunda mutlak çoğunluk elde etmesi engellenmelidir. Ardından basit çoğunluğun yeterli olduğu ikinci oylama turunda yenilgiye uğratılması gerekir: Bu ikinci oylama turu, ülkenin tam anlamıyla bir otokrasiye kaymasını sağlayabilir.
Bu paragraflarda yer alan cümleler -kuşkusuz hemen anlamışsınızdır- Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’i tanımlamaktadır.
Balkanist’ten Marieke Walrave (31.3.17), The Guardian’dan Robert Tait (31.3.2017), Financial Times’dan Andrew Byrene (31.3.17) gibi gazeteciler söylemişlerdir bunları.
Sırbistan’da olup bitenleri öğrenmek, bu ülkenin Cumhurbaşkanını iyi tanımak, onun demokrasiden hızla uzaklaştığını bilmek gerekir. Neden mi? Çünkü dikta heveslileri birbirlerine çok benzerler ve yarın -öbür gün -mazallah- bizde de böyle biri zuhur ederse onu zamanında tanıyıp Cumhuriyetimizi savunabilmemiz için bu bilgilere ihtiyacımız vardır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları