Piketty, Rodrik... CHP...

04 Mayıs 2018 Cuma

Ülkece baskın seçime kilitlendik. Baştan yanlış, baştan haksız, hukuksuz, eşitsiz ama geri dönüşü de olmayan yola girildi ne yazık ki. Matematiksel hesaplar, ittifaklar doğal olarak işin en önemli boyutu ama her ne kadar kendine özgü dinamikleri olsa da, Türkiye’yi içinde bulunduğumuz küresel dünyanın gerçeklerinden farklı değerlendirirsek doğru yol alamayız.
Küresel gerçek, sağın popülist politikalarının, otoriter liderlerin yükselişinin yaşandığı bir dönemin içinde oluşumuz... ABD’de Trump, İngiltere’de Brexit oylaması, Hollanda, Avusturya, İtalya...
Bu arada sessiz sedasız süregelen bir arayış var: Merkez sol tüm dünyada neden sürekli yenilgi içinde? Neyi farklı yapsa kazanabilir, sorularının yanıtını aramaya çalışıyor uzmanlar. Türkiye yarım asırdan fazla süredir merkez solu iktidara taşımasa da, 16 yıldır popülizm ve otoriterlik dozunu artıran bir Erdoğan ve AKP ile yaşasa da, belki satır aralarından bir şeyler çıkarabiliriz? CHP çıkarır?
Dünyada çok ses getiren “21. Yüzyılda Kapital” kitabının yazarı Fransız ekonomist Thomas Piketty’nin son çalışması sol partilerin sosyal tabanlarının değişimi üzerine... Fransa, İngiltere ve ABD’deki merkez sol partileri (1948-2017 yılları arasındaki değişim) incelemesi sonucu çalışma ortaya çıkmış. Özetlersek: 1960’lı yılların sonuna kadar genelde yoksullar sol partilere oy verirlerdi, zenginler ise sağ partileri tercih ederlerdi. Sonra zaman içinde sol partilerin sosyal tabanı iyi eğitimli elitlere kaydı. Bir zaman destekledikleri seçmeni kaybettiler ve onları politik olarak temsil edilemez durumda bıraktılar. Tüccar ve zengin kesim sağ partilere oy vermeye devam etti.

***

Piketty bu durumun “artan eşitsizliğe ve buna bir demokratik tepkinin olmayışına” ve aynı zamanda “popülizmin artışına” da yol açan etmenlerden biri olduğunu ileri sürüyor.
Prof. Dani Rodrik, Eğer ilerici siyasi partiler özellikle de merkez sol partiler ‘artan eşitsizlik, ekonomik kaygının derinleşmesi, algılanan sosyal statünün azalması, elitler ve sıradan vatandaşlar arasındaki uçurum’ gibi sorunlar karşısında daha cesur bir gündem izlemiş olsaydı, belki de sağcı, popülist politik hareketlerin yükselişi önlenebilirdi. Öyleyse neden yapmadılar” sorusuna yanıt ararken Piketty’in bu çalışmasına da değiniyor.
Gelir eşitsizliğini azaltmanın yolu devletin yeniden dağıtım işlevini öne çıkarması, bunun da yolu vergileri artırmaktır” diyen Rodrik, “Ancak bir dönem iktidarda olan merkez sol partiler bunu yapmadılar. Piketty’nin çalışmasında ileri sürdüğü gibi sol partilerin tabanını oluşturan iyi eğitimli elit kesim de bunu göz ardı etti. Sonuçta seçmenlerin hükümetlerin eşitsizliği azaltacaklarına dair güven tamamen ortadan kalktı. ABD’de yapılan araştırmalar oradaki seçmenin vergi oranlarının değişmesi ya da sosyal transferler gibi olaylarla hiç ilgilenmediğini hatta eşitsizliklerdeki belirgin artışın farkında olmalarına karşın umursamadıklarını ortaya koyuyor” diyor.
Ian Buruma, “Sol partiler, bazı ülkelerde, diğerlerinden daha hızlı bir şekilde, işçi sınıfındaki tabanlarını kaybettiler. Onların yerini alan kesim gelirin yeniden dağıtılması, eşitsizliklerin azaltılmasına yönelik politikalar yerine etnik, ırk ve cinsiyete dayalı sorunlarla ilgilenmeyi yeğlediler. İlerici geçinen elitler giderek büyüyen sınıfsal bölünmeyi göz ardı ettiler; bu zehirli popülizme verilen en büyük armağan oldu. Bu arada, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Cumhuriyetçiler gibi sağcı partiler, sosyal muhafazakârlığa ve bazen doğrudan bağnazlığa, kırsal ve taşra bölgelerinde daha az imtiyazlı seçmenlere hizmet ederken, aynı zamanda büyük sermaye için de en iyi olanı (ucuz işgücü, vergi indirimi vs.) yapmaktan, onlara yol açmaktan geri kalmadılar.
Tüm bunlardan çıkarılacak ders ne peki? Sol partiler 20 yıldan uzun süredir terk etmiş oldukları sınıf temelli politikalarına geri dönmeden ve yeniden dağıtım yoluyla eşitsizliği azaltmaya odaklanan güçlü bir ilerici gündemi yaşama geçirmedikçe düşük gelirli, düşük eğitimli seçmeni yanına alması; eşitsizliğe karşı koyabilecek kadar geniş bir koalisyon inşa etmesi hayli zor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları