Korsan taktiklerle korsanlık yönetimi

12 Mayıs 2018 Cumartesi

En masumu Recep Tayip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiği tarihteki seçim sonucunun Resmi Gazete’de yayımlanması iki güncük geciktirilerek, henüz AKP başkanlığı, başbakanlık yetkilerini teslim etme törenleri yapılmamışken, korsanca bir hızlı yöntemlerle gerçekleştirilen, yönettiği, dizginleri elinde tutuğu AKP genel kurulunda Davutoğlu’nun önce genel başkan seçilmesi, hemen ardından başbakan yapılmasıymış..
O günlerden günümüze AKP içinde, asla tek başına biat kültürü ile açıklanamayacak yöntemlerle, kol kırılır yeni içinde suskunluğunda gerçekleştirilen yüzler değil binlerle kilit görevlerdeki parti yönetim kadroları, başbakanlar, bakanlar, belediye başkanlarının alınıp, atanmalarının yöntemleri, ne kadarı ile hak, hukuka, demokratik ilkelere uygun oldukları üzerinden bizlere söz düşemiyor.. Çünkü hak hukukları gasp edilenlerin sesleri, solukları çıkmıyor. En sitem edebilme konumunda olan siyasi lider kadrolarının ustalıklı cümlelerinin aralarından kimi gerçekler okunmaya, yorumlanmaya çalışılsa da, üstyapı üzerinden kurulu güç dengelerinde, AKP’nin sivil diktatoryal yöntemlerle, tek adam, liderlik üzerinden yönetilmesi zorunluluğuna oturtulmuş ilişkiler, çıkarların dengelenmesi ağında çarkların yürütülmesi, bal gibi de korsanlık taktikleri, korsanlık yöntemleri boyutlarında otoriterleşmenin yansımaları, sonuçları olarak karşımıza çıkıyor.
Hak-hukuk üzerinden hakların aranabilmesini unutun, gönüllülük, kutsallık havası verilen, davaya inanç olarak pazarlanan siyasal söylemlerle kamuoyuna yönelik bağlılık, sadakat yarışında, liderlikten gelen sürpriz yeni buyruklarda dahi, bir adım ileri çıkışlarla toptancı irade söz konusuymuş vitrinin yaratılmasında, çok güçlü bir kamuoyu güdülenmesi yöntemleri, taktikleri sahneye konu veriliyor. İsterseniz birkaç çarpıcı örneği birlikte anımsayalım..

***

Eğitimde, sil-boz, dindar-kindar gençlik yetiştirme uğruna gündeme sokulan, eğitimi yaz boz tahtasına dönüştüren, çok büyük, pahalı, ağır bedelleri, eğitim kalitesinde erozyonu üreten, ülkemizin gençliğinin dünyada evrensel ölçeklerle en gerilere düşmesi sonuçlarını getiren kararların en sadık bakanlar da içinde, bakanlıkları nasıl zora soktuğunun sayısız örneklerini hep birlikte yaşamadık mı? Aileler, öğrencilerin, milyonların perişanlıkları, yükseköğrenimden, ortaöğretime, okulöncesi eğitime uzanan çarpıklıkların sonuçlarında isyan edenlerin nasıl acımasızca cezalandırıldıkları, eğitimcilerin işlerini, öğrencilerin eğitim haklarını gasp etmeleri bir yana, en gaddarından polis şiddeti ile susturulup cezaevlerine tıkıldıkları ortada.
Korsan yöntemlerle gündeme sokulmuş erken, baskın seçimlere gün kalmışken, dünyada bir örneği görülmemiş, sivil darbe otoriterleşmesinin kapılarının sonsuza kadar açılması anlamına gelen, Saray, tek adam rejimine geçiş taktiklerinde “her yol mubah” icraatlarının, her gün sayısız örneklerinin tanıklıklarında, elbette biat üzerinden kaçmaması umulan oylarda en az kayıplar uğruna, küçüklü-büyüklü, geçerli anayasal hukuk devleti düzeni işleyişlerini ayaklar altına alan uygulamalarda patlamalar yaşanacak.
Son Meclis, YÖK işleyişleri, varlıklarını paspas yapan yeni üniversiteler kurulması yalanında, göreceli niteliklerini koruyabilen üniversitelerle birlikte daha anlamlı olarak bilim insanlarının tasfiyesinin sağlanması hedeflenmiş, elbette bedelini en çok, ağırı ile ödeyeceklerin öğrenciler olacağı uygulamaya, Meclis oturumlarını izlerkentanıklık etmiştik ki.. Önceki geceki Meclis gündeminde daha da vahimi ile yüzleştik.. Meclis’in meclis eliyle tasfiye edilmesi, anayasa suçunun en ağırlarından birinin işlenmesi, korsan operasyon düzenlemesiyle Meclis’in yasama yetkisinin seçim sonrasının bir-iki günü içinde Başbakanlığa sınırsız devredilmesinin metninin kabul edilmesi gerçeği ile yüzleştik. En özetlenebilir haliyle, sözde hukuken geçerli olan referandum metnine göre hem parti başkanı, hem de dünyanın en otoriter başkanı yetkileriyle donatılmış olarak seçileceği varsayılan Recep Tayip Erdoğan görevinin başına geçemeden.. Tek adam, başkanlık rejimi referandum metnine göre, önceden Meclis’ten geçirilmesi gereken yasal hazırlıkların yapılamadığı gerçeğinden yola çıkılarak, kabaca 6 aylık Meclis çalışmalarının yerine, başbakanlığa bir iki günlüğüne verilmiş KHK yetkileriyle çıkarılması sağlanacak.. Korsanlık raconu işler sarpa sardıkça, sınır tanımıyor değil mi? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları