Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kurtuluş
Tamam. Sıkıldık. Bıktık, usandık. Bunaldık, boğulduk. Soluğumuz kesildi.
Zora düştük. Sarardık, solduk. Katlanamaz olduk.
İçimiz çekildi. Kanımız kurudu.
Yorulduk, bezdik. Yaka silktik.
Hadi canım, gına geldi. Yürü, anca gidersin.
Yetti. Bitti. Finiş. Mafiş. Yallah.
Muharrem İnce’nin karnesi
Halkla ilişki kurmakta, günlük dille, anlaşılır bir biçemle gelişmeleri ve derdini aktarmakta başarılı. Tutuk değil, açılımcı. Güler yüzlü, cana yakın davranmaya özen gösteriyor.
Kimi kez yinelemelere düşse de, söyleşir gibi rahat konuşuyor, dinletiyor. CHP’nin ilkesel çizgisinden ayrılmayacağını sezinletiyor, içtenliği ile de toplumun tümünü kucaklamak istediğini duyumsatıyor. Saray’ın oyununa gelmiyor, peşinden sürüklenmiyor, ama altta da kalmıyor.
Kendi söyleyeceğini, kendi seçeneklerini öncelemekte kararlı. Parti örgütü ile birlikte çalışıyor, onları disipline ediyor ve gönülden görev almalarını sağlıyor. Ekonomik söylemlerine gelince: Basmakalıp piyasacı anlayış içinde kalmayı seçiyor. Karma ekonomi ve kamuculuğun üzerinde durmaktan özenle sakınıyor.
“Ben muhafazakâr bir ailenin solcusuyum” diyor, ama sermayeyi ürkütmeme adına liberal reçetelerde ısrar yerine, cesaretli bir halkçı çıkışı yakalayamıyor. “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacağız” sözü, bildik vaatlerin yinelenmesinden öteye gitmiyor ve sığ kalıyor.
Muharrem İnce, her ne kadar “Ben vefakâr bir insanım. Beni Cumhurbaşkanlığı’na adaylığına gösteren Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına asla aday olarak çıkmam” dese de; Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde yarattığı heyecan, gösterdiği çaba, halkta yarattığı ilgi ve yakınlık onu CHP Genel Başkanlığı’na doğru itiyor.
İnce, eğer büyük bir yanlış yapmazsa, CHP’nin “makus talihi”ni değiştirebilme hareketliliğinde önemli bir rol oynayabilir.
19 Mayıs
Atatürk, Söylev’ini 19 Mayıs ile açar. Yurdun durumunu özetler ve vardığı sonucu belirler: “Ya bağımsızlık, ya ölüm!”
Bağımsızlığımızı çoktandır yitirdik. Geriye kaldı, ölüm ve zulüm.
Üniversitede hülle
Eskişehirli gazeteci meslektaşımız Ali Baş, bölünen üniversitelerde nasıl “hülle” yapıldığını yazdı Eskişehir Anadolu gazetesinde. Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, üniversitenin ikiye ayrılması üzerine bir ilan vererek “adrese teslim” kadrolar alınacağını açıklamış. Böylece Eskişehir Teknik Üniversitesi’ne giden 4 rektör yardımcısı tarif edilerek Anadolu Üniversitesi’ne dönmelerinin önü açılmak istenmiş.
Bir başka bilgi daha: İllerde bölünen üniversitelerin kadrolarıyla AKP milletvekilleri doğrudan ilgileniyorlar.
Üniversiteler özerkliklerini yitirerek gericileşmişlerdi, şimdi siyasetin tam göbeğine çekiliyorlar.
Ne kadar eder?
Mavi Marmara gemisinin yola çıkmasına göz yummuşlar, hatta destek olmuşlardı. Orada insanlar öldü. Van münit filan derken kıyamet kopardılar. Sonra? İsrail ile normalleşme anlaşmasını imzaladılar. 20 milyon dolar tazminat karşılığı her şeyi unuttular. Büyükelçi de atadılar, ilişki de kurdular. Van münit olmuştu, tiventi milyon dolar. Şimdi Filistinliler öldürülünce İsrail’i yine “terörist devlet” ilan ettiler.
Memleketi pazarlamakla görevli olduğunu söyleyenlere sormak gerek:
Sizce, İsrail’in normal devlet olmasının ederi nedir?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Soylu geri mi dönüyor?