O kadar ısrarla tekrarlandı ki, ‘Konsantrasyon’; bu konuda en ufak bir sıkıntı yok sahada. Öte yandan konsantre olma, hata yapmama, bir kazaya kurban gitmeme çabası, Galatasaray adına sahaya yüksek gerilim olarak yansımış. Buna zorlayıcı bir seyirci karşısında, oturmuş, tempolu oynamayı seven Göztepe gerçeği de eklenince Galatasaray’ın kendine gelip, pas yapmaya başlaması için 20 dakika geçmesi gerekiyor. Yani pas derken, öyle atak zenginliği yaratacak, baskı kuracak türden değil! Sadece topu hata yapmadan takım arkadaşına geçirebilme çabası! Tabii ki, böylesi heyecanlı bir maçtan futbol harikası bir oyun beklemek çıtayı yükseltmek olur ancak Galatasaray’ın ilk net sayılacak pozisyonunun 36. dakikada, Gomis’in attığı şut olması bu maçın ‘etiket’inin #sakinleş olması gerektiğini kanıtlıyor. Bu tabloda, hiçbir stresi olmayan Göztepe’nin, Galatasaray’ın oyun dengesini bozmaya ve kontratağa yönelik futbol anlayışının da etkisi büyük. Bunun sonucunda oldukça ciddi pozisyonlar ilk yarıda hep onlardan geliyor. Özellikle 20’de Selçuk Şahin’le başlayan; 23’te Demba Ba ile biten zincirleme ataklarda, Muslera bildiğiniz uçmayı öğreniyor!
İkinci yarı, Galatasaray biraz daha rahatlamış çıkıyor sahaya. Atak zenginliği yine zayıf ama hem rakibe fırsat vermemeye hem de oyunun hızını kontrol etmeye başlıyorlar. 66’da gelişen pozisyonda Gomis düşürülüyor. Verilen penaltıyı yine Gomis (bu sefer kaçırmadan) ağlara yolluyor. Bu aynı zamanda kader anı. Galatasaray, ‘gol yemeyeyim’ psikolojisini, karakterine uygun ve sevdiği şekilde ‘gol atayım’a çeviriyor. Kazandıran tavır da zaten bu! Gerilim azalıp oyun rahatlayınca, baskı artıyor ve Göztepe’nin futbol dengesi bozuluyor. Son düdük galibiyeti, üç puanı ve şampiyonluğu teyit ediyor!
Şurası bir gerçek ki, şekilden şekle girdi bu sezon lig. Dört İstanbullu, birbirlerinin ensesinden hiç ayrılmadı. Her takımın emeği büyük ama sezona, sıfırlanan bir takımla başlayıp, sezon ortasında teknik direktör ve bir de başkan değiştirerek çalkalanan bu takımın hedefi 12’den vuran #Hedef21’i alkışları hak ediyor.