Dip Dalgası Büyürken

13 Haziran 2018 Çarşamba

Çizgi karakterlerinin sık sık başına gelir. Yükseklerde bir yerlerde ayağının altındaki sağlam zeminin kalktığını fark edene kadar boşlukta kalmayı sürdüren kahramanımız ansızın acı gerçeği fark eder, kaçınılmaz düşüş başlar. Eğlencelidir. Çocuklar çok gülerler. Siyaset sahnesinde de benzer sahneler yaşanabiliyor. Ayaklarının altındaki zeminin kaydığını fark etmeyen siyasetçi de kısa bir süre sanal âlemde yürüyüşünü sürdürebiliyor. Sonrası fenadır.

***

Seçimlere kısa bir süre kaldı, gözümüz kulağımız, beş duyumuz, tümünün bileşeni sezgilerimiz bize değişim rüzgârının hızlandığını, dip dalgasının yaklaştığını söylüyor. Bu dip dalgası ile seçmenlerin oylarının birebir örtüştüğünü söylemiyorum. Görünen o ki, AKP büyük bir yorgunluk, bezginlik içindedir, zorlanıyor, şimdilik çaresiz depodan harcıyor; ama muhalefet de bilmelidir ki, 16 yıldır çok farklı, şaibeli yöntemlerle doldurulmuş depo boşalmış değildir.

***

Sevindirici olan, değişim rüzgârının geleceği temsil etme yeteneğinin giderek somutlaşmasıdır. Olacağına ihtimal verilmeyen gelişmeler değişimin yelkenlerini şişiriyor. Üstelik bu değişim rüzgârı hemen seçim öncesinde başlamış da değildir. Bu türden rüzgârların potansiyel varsa kitle eylemleriyle ortaya çıktığını, onları da ekonomik, sosyal, politik gelişmelerin tetiklediği bilinir. Yakın tarihe bakınca Gezi Direnişi’ni, Adalet Yürüyüşü’nü, artan baskılara karşı geri çekilmeyen, teslim olmama halini görebilirsiniz. Seçim mitinglerinde muhalefetten yana esen hareketlilik de bunun somut, güncel belirtisidir.
Öyleyse devam edecektir.

***

Belki bir konuya daha dikkat çekmekte yarar var. Çaresizlik, yitirme korkusu nedeniyle seçim öncesi bir koalisyonu “ittifak” adı altında siyaset sahnesine armağan eden iktidar partisinin İttifakı çürük çıktı. Muhalefetin 7 Haziran seçimlerinde denediği, çoğunluğu sağlamasına karşın MHP’nin eşyanın tabiatına uygun olarak saf değiştirmesi ile sonuçsuz kalan ittifak denemesi bu kez ete kemiğe bürünmüş, daha “sağlam” kurulmuş görünüyor. Bu türden ittifakların bir öncekinde görüldüğü gibi bozulması mümkündür ama bir gerçek var ki, ittifak bu kez halkın ittifakına dönüşme eğilimindedir, bozma girişimleri halkın tepkisini çekecektir.

***

Adına “Millet İttifakı” denilen muhalefet ittifakının yanlışı, hatası, eksiği bu seçimlerde yalnızca kendisine uygulanan baraj engelini HDP’nin aşmasıyla giderilmiş olacak, öznel olarak aşılamayan engel seçimler aracılığı ile nesnel olarak aşılabilecektir. Çünkü hiç kimse parlamentoda verilmiş sözlerin terk edilmesine göz yumamayacak, kendiliğinden oluşacak birliktelik belki de seçim öncesi ittifaktan daha sağlam olabilecektir.

***

Bir artı puanı daha var oluşacak Meclis’in; bu Meclis’te diz çöktürülmemiş sosyalistler, demokratlar, dostlarımız Ahmet Şık’lar, Veli Saçılık’lar olacaktır. Küçümsenmemelidir. Yakın tarihin Meclis’inden farklı bir Meclis göreceğiz. Yorgun iktidar son bir gayretle, “sekeratı” uzatabilse bile siyasi ecel ufuktadır, çünkü onların gelişen koşullara ayak uydurma yeteneği yoktur. Çünkü onlar önlerine İslamcı otoriter bir iktidar hedefini koydular; bu hedefin Türkiye’de geleceğinin olmadığı artık belli olmuştur.

***

Solda belli grup ve partilerde görünen farklı eğilimlere ideolojik gerekçeler bulunabilir, tarih örnekleriyle dolu. Bu gerekçeler politik, meşru amaçlar olarak haklı da görülebilir. Ama işçi, emekçi sınıfın genel çıkarlarının pratikte ortaya çıkan fırsatların üzerinden atlayarak korunup geliştirilebileceğini sanmıyoruz.
Halkın genel çıkarlarına, sınıf mücadelesine hizmet edecekse en küçük bir fırsat bile heba edilmemelidir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları