Basketbolda şampiyon Fenerbahçe. Ama bunun haber değeri yok! Çünkü bırakın şampiyonluğu, Türkiye’de maç kaybetmesi bile mucize bu takımın. Bu ligin kat kat üzerindeler. Sadece o pas trafiği bile onları eşsiz yapmaya yetiyor. O kadar güçlüler ki, seviye Euroleague olduğunda Fenerbahçe her türlü övgüyü hak ederken çıtayı Türkiye olarak koyduğumuzda koca play-off’larda bir kez takılmış olması bile homurtu yaratıyor. Çünkü memleketin çok ötesinde bir organizasyon var karşımızda. Dün de durum farklı değildi. Seyirci harikaydı, takım zımba gibiydi, savunma da, hücum da tıkır tıkır işledi. Daha ilk yarıda bitti maç. Sonrası kutlamayla geçti. Bir kez daha gördük, ellerinde her şey var ve kriterleri onlar koyuyorlar. Bir ihtimal daha olmuyor. Onlar hep kazanan taraflar. Belki de bu yüzden, kaybetse de şampiyon kadar TOFAŞ da sempati topladı. Orhun Ene ve ekibi zaten harika bir sezon geçirmişti. Sakatlıklarla boğuşarak girdikleri finalde ise neredeyse her şuttan bir mucize çıkardılar. Ama mucizeler sizi ancak bir yere taşıyabiliyor. Birkaç sezon önce Karşıyaka’nın başardığını başarmak artık daha da zor. Fenerbahçe artık taş gibi bir takım ve camia çok daha özgüvenli. Bakmayın dünkü maçın erken kopmasına. Genele bakarsak fena bir final serisi olmadı. İlk ve son maç hariç mücadele hep üst düzeydeydi. Böylece Fenerbahçe bu sezon ilk kupasını aldı. Obradovic’in bir sezonu kupasız kapatmasını beklemek zor sonuçta. Onun herhangi bir takımını bir sezonda dört kez yenmek neredeyse imkânsız değil mi zaten?