Fehim Taştekin: Erdoğan, Putin tarafından aldatıldığını düşünüyor

Gazeteci Fehim Taştekin, İdlib operasyonu hakkında, "Ankara, ya sızlana sızlana Rus stratejisine ortak olacak ya da çekilecek. Diğer seçenek felaket olur" dedi.

Yayınlanma: 17.09.2018 - 10:30
Abone Ol google-news

Türkiye, İran ve Rusya’nın masaya oturduğu Tahran Zirvesi’nin ardından İdlib’e yapılacak olası operasyona ilişkin tartışmalar hızlandı. Türkiye’den ardı ardına ‘operasyon feleket olur’ açıklamaları gelirken, son olarak Rusya’dan da ‘operasyon ertelenebilir’ açıklaması geldi.

Evrensel'den Meltem Akyol'un sorularını yanıtlayan Ortadoğu Uzmanı, Gazeteci Fehim Taştekin’e göre Rusya operasyondan vazgeçmedi, “Türkiye’nin seçeneklerini tüketmek ve en nihayetinde ortaklığı bozmadan meseleyi halletmek için vites küçültme yoluna gitti.” İdlip denklemiyle ilgili sorularımızı yanıtlayan Taştekin, sonuçta, “Ankara ya sızlana sızlana Rus stratejisine ortak olacak ya da çekilecek. Diğer seçenek bir felaket olur” diyor.

ERDOĞAN, PUTİN TARAFINDAN ALDATILDIĞINI DÜŞÜNÜYOR

Önce operasyon tartışması ile başlayalım. Tahran Zirvesi sonrası netleşeceği konuşuluyordu, zirvede bir anlaşmaya imza atıldı ancak tartışmalar sürüyor. Son olarak Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev operasyon ertelenebilir açıklaması yaptı. Ve gördüğüm kadarıyla o açıklamayı yalanlayan bir açıklama da olmadı. Ne oluyor, ne anlama geliyor bu gelişmeler? Operasyon olmayacak mı, ertelendi mi?

‘Operasyon’ ve ‘diplomasi’, birbirinin önünü açmaya dönük paralel mekanizmalar olarak işliyor. Rusya askeri baskı olmadan siyasi çözüm ya da müzakere yolunun açılamayacağını, müzakere kanalı olmadan da askeri çözümün çok pahalıya geleceğini görüyor. O yüzden başından beri askeri operasyonlara siyasi tampon eşlik ediyor. Bunun sahaya yansıması Rus stratejisinin nasıl çalıştığını anlamak için önemli. Astana Mutabakatı ile ilan edilen ‘gerilimi düşürme bölgeleri’ Rus stratejisinin master planıydı. Bu çerçevede özellikle üç cephede elde edilen sonuç önemli. Halep, Doğu Guta ve Dera’da karadan ve havadan saldırılar artırıldı. Buna paralel olarak Hmeymim Üssü’nde oluşturulan Rus Uzlaştırma Heyeti silahlı gruplarla müzakere masasına oturdu. Halep ve Doğu Guta’da Türkiye’ye düşen görev ise silahlı grupların İdlib’e tahliye olmasını kolaylaştırmaktı. Türkiye’nin bu rolünü ‘devrimi satmak’ olarak niteleyenler de çıktı. Dera’da pazarlıkların bir tarafında Ürdün, ABD ve İsrail de vardı. Silahlı gruplar mutlak bir çöküş senaryosundan kaçınmak için ya ağır silahlarını bırakıp otobüslerle İdlib cephesine gitmeyi kabul ettiler ya da bulundukları bölgede çatışmasızlık rejimine geçtiler. Çatışmasızlığı kabul edenler de sonradan ya Suriye ordusuna katıldı ya da güvenlik güçleriyle koordineli bir şekilde sahada kaldı veya tamamen dağıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Türkiye’nin rahatsızlığı da burada başlıyor: Erdoğan, Putin tarafından aldatıldığını düşünüyor. ‘Gerilimi düşürme bölgeleri’ ve devamında müzakareyle gelen ‘çatışmasızlık rejimi’ Suriye ordusunun kontrolü tamamen ele aldığı bir sonuç üretti. Erdoğan ise bu grupların bulundukları yerlerde kalıp siyasi çözüm sürecinde ‘ağırlık unsurları’ olarak iş görmesini bekliyordu. Şimdi sıra İdlib’de ve bu grupların tahliye edileceği başka bir yer yok. Elbette Erdoğan’ın kafasında bir yer var: Fırat’ın Doğusu. Cihadi örgütler Rojava’ya gönderilirse bu şekilde tetiklenecek bir savaşla YPG’nin hakimiyeti bitirilebilir, yaptığı hesap bu. Bu olduğunda YPG’yi destekleyen ABD’nin de işi zora girecek. Bir taşla birkaç kuş vurma hesabı. Bu tür bir tahliye seçeneğini Rusya ve Suriye’nin kabul etmesi için tamamen çaresiz olmaları gerekir. Kimse o noktada değil. Amerikan yönetimi de Türkiye ile yepyeni bir sayfa açamadığı ve Kürtleri gözden çıkarma noktasına gelmediği sürece bu seçeneği sessizce izlemez.Tahliye konusunda Suriye yönetiminin bakış açısı da şu: “Teröristler geldikleri yerden gitsinler.” Yani Türkiye’nin 7 yıldır desteklediği grupları Türkiye’nin kucağına itmek; onların kafasındaki plan da bu.Elbette arada Rusya var ve mevcut strateji Rusya’nın patronajlığında ilerliyor. O yüzden gidişat Rusya’nın Türkiye ile yapacağı pazarlıklar ve nihayetinde Ankara’yı hangi seçeneğe ikna edeceğine bağlı.Buradan Tahran zirvesinden çıkan sonuca gelirsek; Rusya Türkiye’nin ateşkes önerisini reddederken Astana’daki üçlü mekanizmayı da çöpe atacak bir tek taraflılıktan kaçındı. Bunun anlamı şu: Operasyondan vazgeçilmedi ama Türkiye’nin seçeneklerini tüketmek ve en nihayetinde ortaklığı bozmadan meseleyi halletmek için vites küçültme yoluna gidildi.

Türkiye’nin istediği mi oldu bu durumda? En başından itibaren Türkiye’nin amacının operasyonu engellemek en azından ötelemek, deniyordu...

Operasyondan vazgeçilmiş değil. Halihazırda İdlib’in güneybatı ve güney çeperlerinde operasyonlar sürüyor. Bu bölgelerden Suriye ordusu ve Rus üssüne saldırılar olduğunda yanıt veriliyor. Fakat Türkiye’nin 12 kontrol noktası ile çembere aldığı alana yönelik büyük operasyon bir süreliğine rötar yemiş gözüküyor. Ama eninde sonunda Suriye ordusu bu bölgeye girecek ve kontrolü ele alacak. Bunun pazarlığını yapacaklarını zannetmiyorum. Pazarlık operasyonun şekli, planlaması, kapsamı ve zamanlamasıyla ilgili. Çünkü İdlib’i elinde tutan gruplar müzakere mekanizmalarını reddediyor. Bir kısmı zaten siyasi çözümü ve uzlaşıyı kabul etmedikleri için buraya geldiler. İdlib’in en az yüzde 60-65’ini elinde tutan El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir el Şam ve müttefikleri zaten gerilimi düşürme planı, ateşkes ya da çözüm sürecinin parçası hiç olmadı. Tahran’daki ortak bildiride de IŞİD ve El Kaide bağlantılı grupları elimine etmeye yönelik ortak çabanın süreceği vurgulandı. Yani Ankara bir taraftan “Türkiye’nin 12 kontrol noktası var. Türk askeri varlığı İdlib’de olduğu sürece rejim ve Rus ordusu operasyon yapamaz” diyor, diğer taraftan Astana’da belli örgütlerle mücadeleye destek sözü veriyor. Ruslar da başından beri terör örgütlerini vuracağını söyledi ve de vuruyor. Ayrıca Ruslar, Türkiye’nin masaya getirdiği çözüm önerisinin de bir şeyi çözmeyeceğine inanıyor.

RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler