Putin öncesi Ankara'da ABD taktiği

Trump yönetimi, YPG konusunda Ankara’yı ‘yatıştırma’ hamlelerini sürdürüyor.

Yayınlanma: 19.01.2019 - 22:51
Abone Ol google-news

ABD ve Rusya’nın Suriye konusundaki çekişmesinde gözler Ankara’ya çevrilmiş halde. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 23 Ocak’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi öncesinde Ankara’ya çıkarma yapan, ABD Başkanı Donald Trump’a yakın isimlerden Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’dan, Türkiye’nin YPG konusundaki tepkisini gidermeye yönelik mesajlar geldi. Graham’ın, Ankara’nın terör örgütü gördüğü, ancak diğer yandan ülkesinin sahada desteklediği YPG’ye yönelik “Siyasi kolu PKK ile bağlantılıdır” şeklindeki sözleri de dikkat çekti.
Amerikan güçlerinin Suriye’den “ucu açık” çekilmesinden yana görüşleriyle bilinen Graham, ABD’nin YPG’yi silahlandırarak Türkiye için bir “kâbus” yarattığını söyledi. “Müttefik Türkiye için yarattığımız sorunu biz çözmeliyiz” diyerek, ABD’nin Suriye’den plansız ve kontrolsüz bir şekilde çekilmesinin, bölgede yeni bir savaşa neden olacağını da kaydetti. YPG’nin, NATO müttefiki Türkiye ile karşı karşıya gelmesinin ABD açısından “felaket olacağını” dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan ile önceki günkü görüşmesinin ardından dün Ankara’dan ayrılmadan önce gazetecilere açıklamalar yapan Graham’ın hedefinde Trump’ın selefi Obama dönemindeki Suriye politakası da vardı. “YPG’nin silahlandırılması planını öğrendiğimde bunun Türkiye için ne anlama geldiğini çok iyi biliyordum. YPG’nin siyasi kolu PKK ile bağlantılıdır. Kanıtlar gayet açıktır” diyen Graham, Trump’ın Suriye’den hızlı şekilde çekilme kararına da muhalefetini yineledi. ABD’li senatör, “Başkan Trump’ı Obama’nın yaptığını yapmaması, yani öylece çıkıp gitmemesi konusunda uyardım” dedi ve ekledi: “Umuyorum ki IŞİD tamamen yok edilene dek çekilmeyi yavaşlatır.”

‘Dunford’ın planı var’
“YPG meselesini halletmeden çekilirsek bunu Türkiye halletmek zorunda kalacak” ifadesini kullanan Graham şu görüşlerini dile getirdi: “Sanırım (ABD Genelkurmay Başkanı) General Dunford’ın bu hedefleri tamamlayacak bir planı var. YPG unsurlarını buradan uzaklaştıracak, Türkiye’nin kendisine tehdit hissetmeyeceği bir planı var. Bu bölgede Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarını giderecek bir tampon bölge oluşturabiliriz. Tüm bunları yaparken geçmişte bize yardım eden insanların kaygılarını da gidermeyi başarmış oluruz.”

‘Öncelik Münbiç olmalı’
Münbiç Yol Haritası’nın, kısa vadede ulaşılması gereken en temel hedef olduğunu belirten Graham, burada uygulanacak modelin, Trump’ın Suriye’nin kuzeyinde kurulmasını önerdiği güvenli bölge için de örnek teşkil edeceğini kaydetti. “Eğer ki Münbiç’i doğru şekilde yapamazsak, tampon bölgeyi doğru yapabileceğimizi düşünmüyorum” vurgusu yaptı. YPG’nin Şam yönetimine yönelmemesi için ABD’nin onların da kabul edeceği bir seçenek sunması gerektiği savundu. ABD’nin Suriye’den kontrolsüz çekilmesinin, İran’ın bölgedeki etkisini artıracağı görüşünü dile getirdi.

 LAVROV: YÜZDE 70’İ NUSRA’DA 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gelecek hafta yapacağı Suriye ana gündemli Moskova ziyareti öncesinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan İdlib çıkışı yükseldi. Lavrov, Türkiye ve Rusya arasındaki mutabakata rağmen İdlib’deki silahsızlandırılmış bölgenin yaklaşık yüzde 70’ini Nusra bağlantılı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) militanlarının ele geçirdiğini belirtti. “Teröristler bölgedeki uzlaşıyı ihlal ediyor” dedi.
Moskova’da önceki gün Alman mevkidaşı Heiko Maas’la bir araya gelmesinin ardından basın toplantısında Lavrov, İdlib’de militanların kontrolündeki bölgelerden Suriye ordusunun mevzilerine, yerleşim birimlerine ateş açıldığını söyledi. “Hmeymim’deki üssümüzü tehdit etmeye çalışıyorlar” diye konuştu. Lavrov, İdlib vurgusuyla bunu en ciddi sorunlardan biri olarak niteledi ve “Suriye topraklarındaki bu son terör yuvasının sonsuza dek varlığını sürdürmesinin imkânsız olduğu” ifadesini kullandı.

'PRENS SELMAN SORUMLU'

ABD’li Cumhuriyetçi kanattan Senatör Lindsey Graham’ın, Ankara temasları sırasında gündeminde Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Riyad’la ilişkiler de vardı. Graham, Kaşıkçı cinayetinin arkasında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman olduğunu belirtti. Basın toplantısında konuşan Graham, “Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ilişkiler Prens Selman meselesi hallolmadıkça ilerleyemeyecek” ifadesini kullandı. Ancak Suudi Arabistan’ın önemli bir müttefik olduğuna da vurgu yaptı. Selman ile iki yıl önce Washington’da görüştüğünü söyleyen Graham “Ortadoğu ve Suudi Arabistan için yeni bir yüz, yeni bir zihniyet olarak görmüştüm ama yanılmışım” dedi. 

<haber-yatay:1207455,1207069,1207142,1208222>


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler