Mustafa Denizli'den dikkat çeken yorumlar

Türkiye'nin önemli teknik adamlarından Mustafa Denizli, Hürriyet Gazetesi'nden Mehmet Arslan'ın sorularını yanıtladı. İşte Mustafa Denizli'nin Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Milli Takım'la ilgili o sözleri

Yayınlanma: 10.09.2018 - 15:59
Mustafa Denizli'den dikkat çeken yorumlar
Abone Ol google-news

SORU: Lucescu, “Arda ve Selçuk milli takıma büyük katkı yaptı ama üst seviyede kalmak istiyorsanız değişim şart” dedi. 

YANIT: Haklı mı?Niye?.. Sebep?.. Saydığı isimler ve aynı yaş kuşağındaki Caner, Gökhan Gönül, Burak bunca yıl milli takıma hizmet vermişler. Bu isimler bu sezon çok iyi bir grafik yakalarlarsa milli takımda oynama haklarını niye kaybetsinler? Ayrıca şu mesajı mı çıkaralım buradan: 30 yaşını geçen futbolculara milli takım kapısı kapanıyor mu? Bunu açık açık söylemeye gerek yok. Uygulamada yapabilirsin ama bu değişimde isim vermeye gerek yok.

Bence Lucescu bir şeyi karıştırıyor: Milli takım Türk futbolunu üst seviyede temsil eden bir takımdır ve üst yapıdır. Dolayısıyla üst yapının başarısı ülke adına çok önemlidir ve bu başarıda rol alacakların yaşının hiçbir önemi yoktur. Her ülke milli takımı değişime uğrar, bu değişim zaman içinde olacaktır. Bence bu futbolculara biraz haksızlık yapılıyor.

SORU: Lucescu “Milli takımın çok fazla takımdan oluşması iyi değil. Ben, 3-4 takımdan oluşan bir milli takım kurmak isterdim” diyor. Haklı mı?


YANIT: Haklı mı, haksız mı şimdi söyleyeceklerimle onu görelim... Önce Lucescu’nun söylediği açıdan bakalım; 3-4 takımdan oluşan bir milli takım bazı yönleriyle avantajlı olabilir. Bir ölçüde teknik adamın işini kolaylaştırabilir. Peki size bir örnek vereyim... Rusya’da oynanan son Dünya Kupası’nda iki finalist Fransa ve Hırvatistan, hadi onları geçtik, üçüncülük-dördüncülük maçı oynayan İngiltere ve Belçika... Bu milli takımların kadroları kaç takımdan oluşuyor? Hemen söyleyelim; Dünya dördüncüsü İngiltere 11, üçüncü Belçika 21, finalist Hırvatistan 19, şampiyon Fransa ise 16 takımdan oluşmuştu. O zaman niye 3-4 takımdan oluşan milli takımlar dünya şampiyonu olmuyor da, Lucescu 3-4 takımdan bir milli takım kurayım diye ısrar ediyor? Demek ki Lucescu’nun bu yaklaşımı esasında bu örneklerle çürütülüyor.

SORU: Mircea Lucescu, Rusya maçından sonra, “Bu kadroda ısrar edeceğim” dedi; ısrar etmeli mi?

YANIT: Eğer inanıyorsa devam etsin. Peki, Rusya maçında oynayan milli takım Türkiye’nin düşündüğü hedefleri gerçekleştirebilecek bir takım mı? Rusya karşısındaki milli takımı ilerisi için çok ümit verici bulmadım. Kazanabilirdik ama farklı kaybedebilirdik de. Evet, milli takımda bir gençleştirme hareketi var ama milli takım bir üst düzey kalitelerin oluşturduğu birimdir. Bence bu geniş kadroda milli takım seviyesinde olmayan isimler de var. Bunu zaman içerisinde daha iyi göreceğiz. Önümüzde 2020 Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçları var yani şu oynadığımız maçlar bunun için önemli bir fırsat ama puan maçlarında çok farklı bir tabloyla karşılaşacağız hiç şüpheniz olmasın.

SORU: Döndük dolaştık yine yabancı sınırını tartışmaya başladık. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

YABANCI: Türkiye’de yabancı sınırlaması diye bir şey yok, yerli sınırlaması var. 14 tane yerli futbolcu kadroda olmak mecburiyetinde, 14 yabancı olmak mecburiyetinde değil. 14 yabancı kontenjanı da bence çok yanlış kullanılıyor. Bugün hangi takımın kulübesine bakarsanız bakın, yarısından fazlasının yabancı olduğunu görüyoruz. 14 yabancı futbolcu alacağına, aynı maliyetle 7-8 tane mutlak surette daha kaliteli ve takımda sürekli verim alabileceğin yabancı al. Harcadığına da değsin, aldığına değsin. Esas mesele budur.

SORU: Profesyonel Futbolcular Derneği, Eskişehirspor ve Karabükspor ile sözleşme imzalayan futbolcuların mağduriyetinin giderilmesi için ek transfer dönemi talebinde bulundu? Sizce kabul edilmeli mi?

YANIT: Geriye dönük yapılan hataların faturası şimdi çıkıyor ve hem kulüpler hem de futbolcular çok zor durumda kalıyor. UEFA’nın kriterleri dışında Futbol Federasyonu’nun yapabileceği bir şey varsa, kulüplerimiz ve mağdur olan futbolcular adına bu başvuru gözden geçirilip, eğer imkanı varsa, düzeltilmeli. Ama sadece bir defaya mahsus. Söz konusu kulüpleri ve bu kulüplerle kontratı olan futbolcuları bir ölçüde rahatlatmak açısından ek transfer dönemi açılabilir. Ama bu ilk ve son kez olmalı. Kuralları sıkı bir şekilde uygulayıp takip etmek lazım. Artık bu tür problemler Türk futbolundan kalkmalı.

SORU: 10 numara pozisyonu için alınan Adem Ljajic’in takıma katılması Beşiktaş’ta neleri değiştirebilir?

YANIT: Beşiktaş, şu ana kadar oynadığı maçlarda Talisca’nın yokluğunu ciddi derecede hissetti ve boşluğunu dolduramadı. Ljajic’le bunu giderebilir mi, kesin bir şey söylemek doğru değil. Ama bu durumundan daha iyi bir çizgiye gelir diye düşünüyorum. Beşiktaş Türkiye’nin en ciddi kanat hücumcularına sahip takımı. Sorun ortadan kaynaklanıyor, dolayısıyla bu sorunu Ljajic’le bir ölçüde giderebilir. Burada sıkıntı şu; Tolgay da, Oğuzhan da, Medel de hücum aksiyonlarında çok etkili değiller. Ljajic belki bu etkinliği artırabilir ve ciddi bir rekabet yaratabilir. Hâlâ söylüyorum; henüz 4 hafta geride kaldı, her takımda çok şey değişebilir.

SORU: Burak Yılmaz, alacakları için TFF’ye başvurdu, başkan Ahmet Ağaoğlu da kendisine çok sert tepki gösterdi. Bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

YANIT: Bu konuya ancak basın aracılığıyla vakıf oldum. Böyle sorunlar çok zor halledilir. Burak ile Trabzonspor’un sıcak ilişkileri olması gerekir diye düşünüyorum. Niye bu çizgiye geldi, konuyu bilmediğim için bir şey diyemeyeceğim. Ama Burak ile başkanın oturup konuşarak, birbirlerinin ne düşündüklerini öğrenmeleri gerekiyor. Burak kalmak mı istiyor yoksa bunu bir gitme yöntemi olarak mı düşünüyor, onu bilemiyorum ama her iki taraf için de talihsiz bir durum...

SORU: Fenerbahçe son 3 maçta sıfır çekti. Sarı lacivertlilerin temel sorunu ne? Cocu’nun takımı tanımaması mı, yeni transferlerin takıma oturmaması mı ya da başka bir şey mi?

YANIT: Bence sorun Cocu’nun takımı tanımaması değil, oyuncuları tanımaması. Cocu’nun gelişi yaklaşık 3 ay oldu, artık futbolcularıyla ilgili net kanaatlere ulaşması lazım. Ama uygulamalardan görüyorum ki, henüz net bir fikir sahibi olamamış. Yani her maçta bir kadroda 5-6 değişiklik oluyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir.

Halbuki bu süreç içerisinde Cocu gibi hakikaten kaliteli bir teknik adamın ve kişiliğin, en azından kadrosundaki 8-9 bankoyu bulması gerekirdi. Eğer her hafta değişerek dönüşebileceğini düşünüyorsa yanılıyor. O süreç uzar. Takımda en az 9 kişiye, “Siz artık sonuçlar ne olursa olsun devam edeceksiniz” mesajını vermesi lazım. Zaman içerisinde kadro kendi içinde eksiklerini tamamlar. Ama Cocu’nun bu süreci iyi değerlendiremediğini net biçimde söyleyebiliriz.

SORU: Terim,“Forvet alınmadı diye Galatasaray bitmez” diyor. Ne dersiniz haklı mı?

YANIT: Galatasaray'ın sorunu forvet değil, Galatasaray’ın sorunu Eren’in tek kalması. Galatasaray forvetsiz mi çıkıyor? Forvet başka bir şey, santrfor başka bir şey. Fatih bu konuda haklı. Oyun şeklini değiştirip o sorunu çözer. Forvet alınmadı diye Galatasaray niye bitsin? Galatasaray bir forvetle mi ayakta kalıyor, başarıya ulaşıyor? Evet geçen sezonki Gomis performansı iyiydi. Ama ben Gomis’in o performansını yakalayacağını da düşünmüyorum bu şartlarda.

SORU: Liverpool, bir taç atışı koçunu işe aldı. Sizce futbol detaylara bu kadar önem verilmesi gereken bir spor mudur?

YANIT: Evet, futbolda detaylar çok önemlidir ama bu çok ekstrem bir hadise. O zaman bir korner, bir de frikik koçu bulalım! Taç koçu olabilir mi? Uzak ihtimal olabilir. Neticede taç atışı bir detaydır. Eğer elinizde taç atışlarını iyi değerlendirecek bir atıcı ve bunu sonuca getirecek fizik kapasiteye sahip bir takım varsa bunu yapabilirsiniz. Ama bir detay gözden kaçmasın; takımın başında bir teknik adam var. Bu organizasyonu yapmaktan aciz mi? En kolay önlem alınabilecek atışlardan biri taçtır. Korner ve frikik, taçlardan çok daha tehlikelidir. Ama faydası olur mu, eh yani...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler