‘Özgürlüklere oy verelim’

San SebastIan Film Festivali Onur ödülünü alan Danny De Vito, "Kendinize meydan okumazsanız da yerinizde sayıyorsunuz, yani iki ucu keskin bıçak. Bakmayın hoşluklarına” dedi.

Yayınlanma: 23.09.2018 - 23:24
Abone Ol google-news

Festivalin Onur Ödülü’nü alan 74 yaşındaki Amerikalı oyuncu, yönetmen ve yapımcı Danny De Vito sorularımızı yanıtladı.

66. San Sebastian Film Festivali, Arjantinli Ricardo Darin ve Amerikalı Ryan Gosling misali star oyuncular, Pawel Pawlikovksy gibi baştacı edilen star yönetmenlerin katılımıyla şanlı bir başlangıç yaptı, festivalin Onur Ödülü’nü alan Danny De Vito, gözyaşlarıyla karışık duygusal anlar yaşadı. 74 yaşındaki Amerikalı oyuncu, yönetmen ve yapımcı basın toplantısında da, özel söyleşilerde de sorularımızı gayet açık sözlülükle yanıtladı ve “Çok şanslıyım Hollywood bana çok iyi davrandı ama hayatım bir o kadar da mücaledeyle geçti” diyerek mutlu mesut görüntüsünün altındaki yaldızı kazımaktan kaçınmadı. Oyunculukta en önemli hedefinin seyirciyle kurmaya çalıştığı etkileşim olduğunun altını çizerken tedirgindi: “Her filmle, her rolle, her anla bir huzursuzluk yaşıyor insan. Deneyim filan iyi de aslında bu beni çok rahatlatmıyor. Kendimi rahat hissettiğim alandan çıkıyorsam eğer dünya zehir olabiliyor, inanın. Kendinize meydan okumazsanız da yerinizde sayıyorsunuz, yani iki ucu keskin bıçak. Bakmayın hoşluklarına” dedi.

Keyif adamı olduğum kadar çalışkanım da

Bizde de yayımlanan kült TV dizisi “Taksi” (1978) ile yıldızı parlayan, Arnold Schwarzenegger’le başrolü paylaştığı komedi “Twins” ile 90’lı yıllara popüler bir giriş yapan, Penguen rolünde öne çıktığı “Batman Returns” ve yönetmenliğini de üstlendiği “Hoffa” misali yapımlarla şanını yürüten Danny de Vito, “Erin Brokovich”ten “Pulp Fiction”a yapımcılığını üstlendiği filmlerle de prestij sağladı. “Kendimi hiç sınırlamak istemem. Karakter olarak biraz bohem ve keyif adamı olduğum doğrudur, hatta bencil olduğum da söylenir, dolayısıyla işi eğlenceye vurduğum da bilinir” sözleriyle Hollywood kariyerinin keyifli tarafını anlatan De Vito yine de hiç bir zaman sete geç kalmamış ve repliklerini unutmamış: “Dersinize çalışmanız kendinize ve karşısınızdakine saygınız gereğidir. Çalışkanlık iyi bir şeydir. Yapamıyorsanız, işi bırakmanız gerek, ayıptır”.

‘Cezayir Savaşı’nı izledim ve hayatım değişti

Evlilik müessesesindeki ve yıllar içinde çiftler arasında oluşan arızalara şahane bir kara mizahla yorumladığı “Güllerin Savaşı/War of Roses” (1989) filminin yönetmeni olarak başrollerdeki Mchael Douglas ile Kathleen Turner’ın kendisini hiç hayal kırıklığına uğratmadığını hatta filmin ‘mutlu son’a bağlanmayan finalini değiştirmesi için Hollywood’un ‘baba’ yapımcılarıyla çok mücadele ettiğini söyleyen Danny de Vito oyunculuktan her daim keyif almış ama Gillo Pontecorvo’nun tüm zamanların en iyi filmleri arasında sayılan

“Cezayir Savaşı”nı izledikten sonra kamera arkasına geçmek ve sinemanın hiç bilmediği yönünü keşfetmek istemiş:

“İnanılmaz bir deneyimdi benim için! Böyle bir yönetmenlik, senaryo ve her anını gerçek kılan, insandan vazgeçmeyen, son derece dürüst bir sinemaydı ve bu keyifle hayatım değişti. Belki de bu nedenle bazı anlar taviz vermeyi öğrendim. ‘Güllerin Savaşı’nı savunurken yalancı bir son değil dürüstlük istedim.” Poltik görüşlerini açıklıkla ve ısrarla savunmaktan bıkmayan ünlü sinemacı liberal demokrat Hillary Clinton yerine kendi deyişiyle ‘daha sahici’ Bernie Sander gibi isimleri desteklemesi ve Trump’a karşı protestolarıyla tanınıyor: “Bu adamların gözü paradan başka bir şey görmüyor, herşeyi satıp savııp, öbür dünyaya götürecekler sanki. Kendi torunlarına bile acımıyorlar sanki. Gerçi Demokratlar da onlar kadar iki yüzlü olabiliyor” dedikten sonra Trump’ın yeniden kazanmaması için elleriden gegeleni yapacaklarını ve partiler yerine hak ve özgürlük sunanlara oy vereceklerini söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler