Aykut Küçükkaya, Cumhuriyet'teki değişim sürecini Halk TV'de anlattı

<video:1084315>

Aysever'in program öncesinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şu şekilde:

Değerli dostlar yarın çok tartışılan @cumhuriyetgzt meselesi ekranda olacak. Yeni genel yayın yönetmeni @aykutkucukkaya sorularımı yanıtlayacak. Ayrıca sayın @muratsabuncum’u da davet ettiğimi not düşeyim. pic.twitter.com/hpDYWnHLWE

— Enver Aysever (@enveraysevera) 15 Eylül 2018

Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki değişime ilişkin Enver Aysever'in sorularını yanıtladı. Bundan sonraki süreçte Yazgülü Aldoğan, Zülal Kalkandelen, Öner Yağcı ve Özdemir İnce'nin Cumhuriyet'te yazacağını belirten Küçükkaya'nın konuşmasından satır başları:

- Gazetemizde 'yetmez ama evetçi' bir kadro gazetemizin genleriyle oynamaya çalıştı.

- Cumhuriyet okurlarının istemediği bir gazete malesef satmıyor.

- AKP iktidarındaki yolsuzlukları yazan gazeteci sıralaması yapılsa birinci sıraya ben otururum.

-Böyle bir ispiyonculuk kesinlikle yok. Cumhuriyet Gazetesi'nin içinde yaşananları 4 yıldır hiç paylaşmadık. Cumhuriyet'in yayın politikası Cumhuriyet'in 5. katında tartışılır. 12 tane üye tarafından tartışılır.  

<video:1084322>

- Cumhuriyet davası ile vakıf davası ayrı bir süreç. Bu kurumun içerisinde çalışanların büyük çoğunluğu Cumhuriyet Vakfı'nın toplantısında usulsüzlük yapıldığına inanıyor. Böyle bir ortamda yeni gelen ekibin başarılı olma şansı yoktu.

- Biz bu algı operasyonu sırasında Cumhuriyet Gazetesi'nin çalışanları olarak susmayı tercih ettik. 10 gündür hiçbir suçlamaya yanıt bile vermedim.

-4-5 yıllık bir tartışma sonucu ortaya çıkmış bir bildiridir. Biz arkadaşlarımızın cezaevi sürecinin, AKP iktidarı karşısında yaşadığı hukuksuzluğun tanığıyız. Fakat başka şeylerin de tanığıyız. Arkadaşlarımızın yaptığı en büyük iki hata vardır.

"BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"

-Atatürk'le ilgili dikkatli yayın yaparız. Bizim kırmızı çizgimizdir. Bu önemli çizgiyi her zaman sağlamak zorundayız

-Bizim kırmızı çizgilerimizden biri de cemaat. Bu ülkenin başına olmuş cemaat. Benim söylediğim bu cümle dava konusu olabilecek bir cümle değildir. Arkadaşlarımızın Silivri'de yatmasıyla ilgili cümle değildir. Cemaatle ilgili eleştiri dozajı düşmüştür bu dönemde. Gazete içinde tepki yaratmıştır. Biz yıllardır Fetullah Gülen'in ipliğini pazara çıkarmış bir gazeteyiz. Ne iktidardan ne cemaatten korkacağız. Bir Cumhuriyet çalışanına Fetullahçılıkla ilgili suçlama yapmak zuldür. Ancak bu eleştiri gazete içerisinde büyük bir kesim tarafından yapılmaktadır. 

 

<video:1084342>

-(MİT TIR'ları haberi ) O haber önüme gelse manşet yaparım. Haber gerçekse girer. Can Dündar yazmış, kim yazmış fark etmez. O gün ben Genel Yayın Yönetmeni olsaydım manşet yapardım.

-8 ay önce Cumhuriyet'e yazar olarak gelip veda yazısını koyduğum yazarım var benim. Cumhuriyet'in en önemli kadroları şu anda Cumhuriyet'te duruyor. Böyle bir rahatsızlık olsa gazetenin %90'ını gazetede tutamazsınız.

"BU GAZETENİN GENLERİYLE OYNAYAMAZSINIZ"

-Yeni ekip geldikten sonra Cumhuriyet Gazetesi sanki Kürtlerin sorunlarını hiç yazmamış gibi bir algı oluştu. İlhan Selçuk gibi bir insanın demokrasiyle ilgili bir hata olduğu zaman Cumhuriyet Gazetesi'ne girememe gibi bir ihtimali olabilir mi? Uğur Mumcu gibi bir kalem yetişti Cumhuriyet Gazetesi'nde. İlkeleri uğruna 6 tane yazarını kaybetmiş bir gazete. Bu gazetenin genleriyle oynamazsınız.

-TÜRGEV'i, Deniz Feneri yolsuzluğunu ortaya çıkaran gazeteci benim. Zaten bunları çıkardığım için Türkiye'nin en büyük gazetecilik ödüllerini kazandım.

"KATİ PİRİ BUNDAN SONRA CUMHURİYET OKUSUN"

-Kati Piri bundan sonra Cumhuriyet okusun. Hakikatle ilgili en ufak bir sapma olmayacak. Muhabirlerimiz ve editörlerimiz onlar Türkiye'nin en saygın, en güvenilir gazetesini yapacak.

-Onuncu gün itibariyle bir kişi çıkarmadım gazeteden. Bir tek kişi işten kovulmamıştır.

"KARŞILIKLI FESİH SÖZLEŞMESİ İMZALANMIŞ"

-Benim kovduğum söylenen isimlerle ilgili bir gün öncesinde şirketle karşılıklı fesih sözleşmesi imzalanmış hepsinde 7 Eylül tarihi var.

-Şirketin başında Orhan Erinç, Aydın Engin, Arif Kızılyalın var. İşten çıkaran iki isim var. Arif Kızılyalın imzasını kullanmamış

-Ben görevi devraldığım sırada ne yazı işleri müdürü ne sorumlu yazı işleri müdürü yoktu.

-8 arkadaşımız 2 milyon TL tazminat istiyor Cumhuriyet'ten.

-10 gündür Genel Yayın Yönetmeni'yim bir kişinin bile iş akdine söz vermedim. 

<video:1084348>

-Ben TGS iş yeri temsilcisiyim. 21 yıllık sendika üyesiyim. Bütün çalışanlarımın hakkını savunmak için yıllardır mücadele veriyorum.

-Cumhuriyet Gazetesi'nde 25 yıldır çalışıyorum. Kimsenin bir kuruşu kalmamıştır. Bu arkadaşlarımızın da bir kuruşu kalmayacaktır. Bu da Aykut Küçükkaya'nın bir sözüdür.

-Gazetenin şu anda %90'ının maaşlarını düşünüyorum. Arkadaşlarımızın maaşlarını tabii ki ödeyeceğiz. Tirajımızı her gün, her ay arttıracağız.

"BEN BU İLKEYİ YAŞATMAYA ÇALIŞACAĞIM"

-Çiğdem Toker'le veda yazısını yazmadan önce görüştüm. Kal dedim. Yazılarınızı büyük bir gururla manşete çekeyim dedim. Tercihini vedadan yana kullandı saygı duyuyorum. Kadri Gürsel'le de görüştük. Cumhuriyet ekolünü bilen birisidir. Başarılar diledi. O da ayrılmayı tercih etti. Gazeteyi gördükçe, yeni gelenleri gördükçe geri döneceklerine inanıyorum. İlhan Selçuk 'büyük gazetelerden birileri fikirleri dolayısıyla atılırsa onlara kucak açın' derdi. Ben bu ilkeyi yaşatmaya çalışacağım.

"UĞUR MUMCU BİZİM KUTSALIMIZ"

-Özgür Mumcu ile yarım saat süren bir görüşme yaptım. Çok değer verdiğimiz bir isim. Cumhuriyet dendiği zaman Uğur Mumcu bizim kutsalımız. Özgür gazeteyi izle benim kötü bir gazete yapabileceğimi inanıyorsan ayrıl. Özgür Mumcu gazeteyi izleyecek ve yakın zamanda okurlarıyla buluşacak.

-Özdemir İnce Cumhuriyet'te yazacak. 1 hafta içinde 20 yazarımızı Cumhuriyet'le buluşturacağız. Her hafta 5 tanesini açıklayacağız.

-Genç yazarlarımız, kadın yazarlarımız olmalı. Yazgülü Aldoğan Cumhuriyet'te yazacak.

"KİTAP EKİMİZ DEVAM EDİYOR"

-Ekim ayında Pazar ekimiz geliyor. Turhan Günay devam ediyor. Kitap ekimiz devam ediyor. 15-20 kişilik ekibin dışarıdan gelerek ek çıkarmasını doğru bulmuyorum. Kendi yazarlarımızın, editör ve muhabirlerimizin çok önemli yaptığı işler var.

-Bilim Teknik eki Orhan Bursalı ağabeyimizin müthiş katkılarıyla ortaya çıkan bir ekti. Şirket yönetimi bize maliyetle ilgili bir rapor hazırlayacak. Gazete maliyeti çok arttı ama bir kaç sayfa ayırabiliriz. Daha sonra Orhan ağabeyimiz belki Cumhuriyet'in efsanesini geri döndürmek ister.

"ÖNER YAĞCI CUMHURİYET'TE YAZACAK"

-Kültür ve sanat dünyamızın sevilen ismi Öner Yağcı da Cumhuriyet'te yazacak.

-Bir, Atatürk. Gazetenin kuruluşunda adı var. İsmini vermiş parasını vermiş. İki, laiklik ilkesi. Bu ülkenin çimentosudur. Bu çimentodan bir gram taviz veremem. Üç, Cumhuriyet Gazetesi'nde kimseye nefret dili kullandırmam.

-Cumhuriyet dünyanın en özel gazetesi. Yabancı gazeteciler geldiği zaman kuruluşunu anlatıyorum. Bu gazetenin yörüngesini, genlerini değiştiremezsiniz. İsterseniz 10-20 tane 'yetmez ama evetçi' getirin yine değiştiremezsiniz. Okur kabul etmiyor. Çalışan kabul etmiyor.

"ESKİ EKİP YAZIYI KOYMAMIŞ"

-Bunlar gazetenin çok iç işi. Sabuncu'nun yazısı, kendisi bana mail attı. Gazeteye koyduğum bir yazı. İnternette olan arkadaşlarımızla olan küçük bir anlaşmazlık. Yazının sabah internete girmesini istedim. Tek talebim buydu. Hiçbir yazarımın yazısını Cumhuriyet okuru görmeden internette yayınlanmasını istemiyorum. Son yazısı ve ilk yazısıydı Murat Bey yazı yazmazdı Cumhuriyet'te. Hiç yazı yazmadı yani köşe yazısı olarak. Bu veda yazısıydı. Veda yazısını koymamak gibi bir ilke olamaz. Bana ulaşan tüm yazarlarımızın yazısını koydum. Güray Öz abimiz yazısını geri çekti. Ahmet İnsel'e de ulaşmak çok istedim ama ulaşamadık bu süreçte Paris'te yaşadığı için. Ahmet İnsel'in yazısında ise Tora, Akın Atalay'ın yazarlarımızın avukatıdır. Onunla da özel olarak paylaştım. Yani gazeteyi yedi buçukta teslim almamın, eski ekibin bize attığı tek gol odur. Malesef eski ekip yazıyı koymamış. Ben o hengamede kontrol edemedim. Ahmet İnsel'in yazısının yerine haber koyulmuş. 3-4 saatte gazeteyi yapmak zorundaydım. Yazarların yerini kontrol etme şansım kalmamıştı. Benim kastım yok. Tora Bey'e de söyledim. Eski ekibin yapmış olduğu hatadır. Yazının kaçta geldiğini düzeltme servisine sordum. 12.43'te gelen bir yazıyı saat 6'dan sonra istifa eden bir arkadaşımız koymadan gitmiş.

"BU GAZETEDE NE MUHBİR NE SARAY GAZETECİSİ VAR"

-Ali Sirmen benim olduğum yerde Saray gazetesi olur mu diye yazı yazdı. Nasıl bizim arkadaşlarımız bir an bile cezaevinde yatmaması gerekiyorsa bu gazetede ne muhbir var ne saray gazetecisi var. Ne başka kimse var. Ben kendi açımdan Erdoğan'la ilgili onlarca haber yaptım.Bilal Erdoğan'la ilgili, Emine Erdoğan'la ilgili. Yolsuzluk vurgulu haberler bunlar. Benim korkum olsa bunlarla ilgili haberler yapabilir miyim? Manşetler bunlar.

"DAHA DA BÜYÜYECEK CUMHURİYET"

-Gazeteciliğimiz ortada, arkadaşlarımın gazeteciliği de ortada. Bundan sonra Cumhuriyet alacaklara söz veriyorum. Daha da büyüyecek Cumhuriyet. Daha da sert manşetler atacağız. Türkiye'nin demokratik ve hukuk ilkeleri çerçevesinde bir ülke olması için çalışacağız. Türkiye'deki 80 milyon insanın yüzü gülsün diye çıkacak bu gazete. Ben 25 yıldır 80 milyon insanın yüzü gülsün diye gazetecilik yapıyorum.

-Zülal Kalkandelen de Cumhuriyet'te yazacak. Cumhuriyet alsınlar. Hem Cumhuriyet'te en iyi haberleri, en iyi röportajları ve bugün programda söylediklerimin detaylarını okuyacaklar. 

<haber-yatay:1078175,1076609>