Cumhuriyet ve kadın

Cumhuriyet Devrimi’yle Türk kadını, özgür bir kimlik kazandı. Bu kimliğinin kazanımlarıyla yorulmadan çalışmayı, başarmayı amaç edindi. Cumhuriyet’in ve Türkan Saylan’ın bizlere mirası aynıdır.

Yayınlanma: 28.10.2018 - 21:20
Abone Ol google-news

Binlerce yıl boyunca Anadolu topraklarında kadın; bilgeliğin, üretkenliğin, çalışkanlığın, bereketin, sevginin ve barışın simgesi olarak anılmıştır. Bu anlayış günümüze dek yaşatılmışsa da zamanla bazı bağnaz kesimlerin kadını yalnızca çocuk doğurup ailesine hizmet etmekle yükümlü bir varlık olarak nitelemesiyle büyük bir kadın nüfusu eve hapsolmuş, erkeklerin izin verdiği ölçüde yaşamın içinde yer alabilmiştir.

Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu kadını, mayasında varolan cesaretini, yurdunu koruma inancını ve gücünü büyük bir kahramanlıkla ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasında Mustafa Kemal’in önderliğinde gerçekleşen tüm devrimlerin ve çalışmaların içinde onurla yer almıştır.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesiyle kadınlar önlerinde açılan yeni kapıların hakkını vermek için yorulmaksızın çalışmaya ve üretmeye başlamıştır. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün olanaksızlıklarına karşın kadınlar her alanda eğitim almaya, yalnızca erkeklerin yapacağı düşünülen onlarca mesleği gereğince yapmaya başlamıştır.

Günümüzde Cumhuriyet kazanımlarından atılan geri adımlar, eğitim sisteminde sıklıkla yapılan değişiklikler ne yazık ki yine en çok kadınların zarar görmesine neden olmaktadır. 4+4+4 eğitim sistemi ile daha çok çocuğun örgün eğitim sisteminden uzaklaşmasına tanık oluyoruz. Bu sistemin, çocuk yaşta kızların eve kapatılmasına ve erken evliliklere zorlanmasına neden olduğunu bilmek ise hepimiz için büyük bir acıdır.

Atatürk’ün bulunduğumuz coğrafyada olanaksızı başararak yarattığı “Aydınlanma Devrimi”nden uzaklaştıran her adımın sonu karanlık olacaktır. Çağdaş, laik, demokratik hukuk devleti olma yolunda inanç ve kararlılıkla yürümek ise Cumhuriyet aydınlarına düşen bir görevdir.

Saylan’ın mirası

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD)’nin bir üyesi olarak unutulmaz Genel Başkanımız Prof. Dr. Türkan Saylan’ın “Her eğitimli kadının bu Cumhuriyet’e borcu var!” sözünü anımsatmak isterim. O, bir hekim, eğitimci ve sivil toplum önderi olarak ömrünü bu borcu ödemek için harcadı. Şimdi bizler bayrağı devraldık. ÇYDD’nin binlerce gönüllüsü, ülkenin dört bir yanına dağılmış şubelerde, aydınlanma ışığını yaymak için çalışıyor.

Türkan Saylan Hoca’mızın yolundan yürüyerek kızların okuması için çalışıyoruz. Cumhuriyet ışığı ile gönülleri aydınlanmış bursverenlerimizle el ele veriyor, her yıl binlerce kızımızın eğitimini sürdürmesine destek oluyoruz. Onların meslek sahibi, kararlarını kendi veren, ayakları üzerinde duran yetişkinler olarak yaşama atılmaları için çaba harcıyoruz. Bu çabamızı hep sürdüreceğiz.
Umut, inanç ve kararlılıkla Cumhuriyet Bayramımızı kutlarım.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler