Cumhuriyet biraz da şahsi tarihtir

16 Eylül 2018 Pazar

Eylüller hüzünlü ise kasımlar da kasvetlidir. 10 Kasım malum. (Ecevit’i de unutmamalıyız. Öldüğünde 5 Kasım’dı.)
Bir başka 5 Kasım’da da babam gitti.
Öldüğü 5 Kasım günü gazetede kriz çıktı.
Defnedemeden morga teslim edip Ankara’ya koştum. Ankara Temsilcisi idim. Büronun yarıdan fazlası boşalmıştı. Gazete kanıyordu.
10 Kasım 1991 günkü gazetede de “Enfarktüs” başlıklı yazım çıktı:
“Yaşıt değillerdi. Enfarktüs ikisini de aynı anda vurdu. İkisi de atardamar tıkanıklığı yaşıyordu. İlk 24, 48, 72 saatler önemli dendi.
Babam o eşiği atlatamadı. Son nefesini verdi. Cumhuriyet’in bünyesi ise çok güçlü.. Dünyanın en sağlıklı ‘doğumu’ ile, ‘bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi’ ile dünyaya gelmişti.
Gücünü kendisine adını veren ve toplumsal ve siyasal yaşam ortamını yaratan devletinin kurucusundan alıyordu.
Bünyesi yeni alyuvarlar ve akyuvarlar yaratacak güçteydi.
Cumhuriyet yaşayacaktır!”

***

Gazetede kurumsal bir sorun patlak verdiğinde, yazarı - çizeri - muhabiriyle topyekûn maruz kalınan malum sorudur:
- Sen de istifa edecek misin?
Yanıtı hem zordur hem de çok kolaydır.
Gidenler arasında arkadaşlarınız, çok takdir ettiğiniz meslektaşlarınız vardır.
Kalbiniz bazıları iledir. Ama aklınız Cumhuriyet’te ve Cumhuriyet iledir.
Böyle dönemlerde kırk yıllık vefalı okurların yaşadığı zorluğu, sorumluluğu ve açmazı yüreğinizde hissedersiniz.
Sizi bu gazeteye bağlayan değil yazarlarının alçakça öldürülmesi, okurlarının bile çivili sopalarla saldırıya uğradığı günlere olan gönül bağınız, vefanızdır. Cumhuriyet, hiç pörsümeyen barış ve gönenç içinde demokratik bir ülke hayalinizdir. Cumhuriyet gençliğiniz, Cumhuriyet şahsi tarihinizdir.
Terk edemezsiniz. Arkanızı dönüp gidemezsiniz.
Gitmeyi, bu gazetede savundukları fikirleri için alçakça öldürülen hocalarınız Muammer Aksoy’lara, Ahmet Taner Kışlalı’lara, sizi Cumhuriyet’e “tavsiye eden” Uğur Mumcu’ya ve aklını fikrini sonuna kadar köşesine yansıtmaktan geri durmamış olan Mümtaz Hoca’nıza hürmetsizlik sayarsınız.

***

Tayyip Bey’e kızıp bir gün bile TC yurttaşlığından çıkmayı düşünmediğiniz gibi..
Kemal Bey’e içerleyip, o söylese bile AKP’ye oy vermeyi aklınızdan geçirmediğiniz gibi Cumhuriyet’ten de vazgeçemezsiniz.
Ancak farklı iklimlere yelken açmayı denemiş ama yeterli rüzgârı alamadığınızı görenlerden iseniz, kemali nezaketle gidersiniz.
Ki giden arkadaşlarımızdan böyle yapanlara sonuna dek saygı duymak gerekiyor.

***

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ve Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki tıkanıklıklar ne ise benzeri haller belli ki Cumhuriyet gazetesine de yansıdı.
Çünkü bu üçünün DNA’larında bir türdeşlik var:
- 9 Eylül 1923 günü Cumhuriyet Halk Partisi kuruldu.
- 36 gün sonra, 29 Ekim, Cumhuriyet ilan edildi.
- 240 gün sonra da 7 Mayıs 1924, Cumhuriyet gazetesi yayına başladı.
100. yıla doludizgin seyrederken bu üçünün de zamanın ruhundan, iç - dış dinamiklerden, toplumsal değişimler ve dönüşümlerden etkilenmemiş olması demek kaçınılmazmış.
TC’deki arızalar ile CHP’deki tıkanıklıklar ne ise, benzeri haller herhalde Cumhuriyet’e de yansıdı.

***

İşbaşı yapan eski yeni yönetim gazetenin kurtuluşunu zamane deyimiyle “fabrika ayarları”na dönmek olarak gördü, görüyor.
Bunun doğruluğunu ilk haftanın satış rakamları ortaya koyuyor.
Reyiz’in “Yeni Türkiye”si ne kadar tuttu ise..
Kemal Bey’in “Yeni CHP”si de o kadar tutmuştur.
“Yeni Cumhuriyet” ise tutamadı!
Ayarlarla oynamak üçüne de iyi gelmedi, gelmiyor, gelemeyecek!..

***

Türkiye Cumhuriyeti’nin ucu Ortadoğu’ya açılan tehlikeli bir tünele sokuldu.
Cumhuriyet Halk Partisi için de benzer endişeler ortaya koyanlar var.
Gazete için tiraj ne ise partiler için de oy oranı odur.
Cumhuriyet, kimi okurlarının nazarında bir gazeteden çok bir “sivil toplum kuruluşu” ile “demokratik kitle örgütü” arasında bir konumdadır.
Etkinliğini tirajından çok tarihinden ve manevi gücünden alır.

***

Ülkenin toplumsal ve siyasal dizginleri “tarihe geçmek aşkı ile yanan” ve bu uğurda her yolu mubah gören bir zihniyetin eline geçti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin çivileri oynarken Cumhuriyet’in de bundan nasibini almaması olanaksızdı. Cumhuriyet yoluna devam edecek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Küçükpazarlı Kemal 17 Mart 2024
Vakıa vakası! 10 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları