Barış Doster

Cumhuriyetçiyim ve Cumhuriyet’teyim

03 Ekim 2018 Çarşamba

Merhaba. Gazetecilikte gelenektir; yazar, okura seslendiği ilk yazısında, yazma nedenlerini anlatır. Biraz kendini tanıtır. Ben de öyle yapacağım.
Ben bir Cumhuriyetçiyim, Kemalistim, ulusal solcuyum. Yurt, ulus ve tarih bilincine sahip olmayan, Atatürk’ü sahiplenmeyen, Kurtuluş Savaşı’nı küçümseyen, Türk Devrimi’ne şaşı bakan, Cumhuriyet’i dışlayan ve numaralandıran siyasal tutumları cepheden eleştiren bir Cumhuriyetçiyim.
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin de, adını Atatürk’ten alan Cumhuriyet gazetesinin de kökü olan Kuvayı Milliye’den, Müdafaa-i Hukuk’tan beslenen bir Cumhuriyetçiyim.
İnkılap tarihimizdeki Jön Türklerin, Osmanlı Devleti’nin son döneminde Trablusgarp’tan Çanakkale’ye dek cepheden cepheye koşan o fedakâr fedailer kuşağının, Milli Mücadele’ye en ön safta katılanların, Cumhuriyet’e kanat gerenlerin açtıkları yoldan yürüyen bir Cumhuriyetçiyim.
Solun; emekten, eşitlikten, bağımsızlıktan, aydınlanmadan yana; sömürüye, gericiliğe, vahşi kapitalizme ve emperyalizme karşı olmasını savunan, tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik konusunda çok kıskanç bir Cumhuriyetçiyim.
Etnikçiliği solculuk; mezhepçiliği devrimcilik; hemşericiliği ilericilik olarak sunanlara; ortaçağ kalıntısı, feodalizm artığı aidiyetleri siyasetin merkezine koyanlara karşı mücadele eden bir Cumhuriyetçiyim.
Ulusalcı hassasiyeti olmayan bir solculuğun da, solcu olmayan bir ulusalcılığın da sahici ve samimi olmadığını bilen; Cumhuriyetçi olarak yurttaşlığı; devrimci olarak yoldaşlığı esas alan bir Cumhuriyetçiyim.
Halkçı, devletçi, toplumcu, kamucu, milli, kalkınmacı, ithal ikameci, karma, planlı iktisat politikalarını benimseyen bir Cumhuriyetçiyim.
Sınıfsal bakış açısına sahip olmayan siyasetleri; kararlı, tutarlı, yürekli ve örgütlü ideolojik mücadeleye inanmayan politik hareketleri eleştiren bir Cumhuriyetçiyim.
Dış politikada karşılıklı çıkara, içişlerine saygıya, mütekabiliyet ilkesine dayalı, gerçekçi, bölge merkezli, çok yönlü bir çizgiyi savunan; jeopolitik gerçekleri, stratejik öncelikleri gözeten bir Cumhuriyetçiyim.
ABD emperyalizminin işgal aygıtı olan NATO’ya; sivil toplumcu liberallerin, bir uygarlık projesi olarak sunduğu Avrupa Birliği’ne; mazlum milletleri, üçüncü dünyayı sömüren emperyalist yapılara; bölgemizde gerçekleştirilen işgallere, darbelere, darbe girişimlerine, turuncu devrimlere, bozguncu faaliyetlere muhalefet eden bir Cumhuriyetçiyim.
Gelelim niçin Cumhuriyet’te yazdığıma…
Yunus Nadi’nin, Nadir Nadi’nin, İlhan Selçuk’un, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun, Mustafa Ekmekçi’nin, Uğur Mumcu’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Attila İlhan’ın ve daha nice büyük ustanın, yetkin gazetecinin, seçkin aydının yazdığı gazetemizi, Atatürk Türkiye’si için kale olarak bildiğim için Cumhuriyet’teyim…
Yaklaşık 25 yıl önce, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdikten sonra, bir 9 Eylül sabahı, Cağaloğlu’nda, İttihat ve Terakki Cemiyeti Merkez-i Umumisi’nin hemen yanındaki binasına gazeteci olarak adım attığım, babam Beşir Doster’in okuduğu, annem Neşe Doster’in “Olaylar ve Görüşler” sayfasında yazdığı gazetemizi, bir akademi olarak gördüğüm için Cumhuriyet’teyim…
Ali Sirmen’den Işık Kansu’ya, Mine Kırıkkanat’tan Erol Manisalı’ya, Aykut Küçükkaya’dan Sertaç Eş’e dek yıllarca birlikte çalıştığım meslek büyüklerimle, hocalarımla, dostlarımla, arkadaşlarımla, meslektaşlarımla ve Cumhuriyet Ailesi’ne yeni katılan yazarlarla birlikte gazetemize omuz vermek istediğim için Cumhuriyet’teyim.
Yolumuz açık olsun.
Yaşasın Cumhuriyet.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları