Ara... MİT... FETÖ...

23 Ekim 2018 Salı

İnsanlık, “Zamanı dondurup tarihe belge sunan foto muhabiri!” dediğim arkadaşım Ara Güler’i 90 yaşında kaybetti…
Ara Güler’i, Cumhuriyet Ankara Bürosu’nda masa komşum rahmetli Fikret Otyam tanıştırmıştı… Ara, ne zaman Ankara’ya gelse, bizim büroda karargâhını kurardı. Ya Otyam ile ya benimle ya da fotoğrafçımız Mustafa İstemi ile karanlık odaya girer, çektiği filmleri banyo ederdi…
Bir keresinde telefon etti, arkadaşı, ünlü Fransız fotoğrafçı Henri Cartier- Bresson’un Ankara’ya geleceğini, benim de kendisini “Hoşlanacağı Ankara Kalesi çevresinde gezdirmemi” söyledi… Gerçekten konuk fotoğrafçı, seksek oynarcasına, çevrenin tarihsel ortamında insanları görüntüledi.
Ara, 60’lı yılların sonlarında, 70’li yılların başlarında Ankara’ya geldiğinde, bende kalırdı. Rahmetli ressam Orhan Peker, evlenince, resim atölyesi olarak da kullandığı 1.5 odalık çatı katındaki kiralık evini bana devretmişti.
Ara, o günden sonra Ankara’ya geldiğinde, bu çatı katında konuğum olurdu. Ben de İstanbul’a gidince, onun Galatasaray’da Tosbağ Sokak’ta, çatı katındaki fotoğrafhanesinde kalırdım.
O yıllarda, İngiliz Büyükelçisi’nin H.C. adlı özel sekreteri Ara’nın “kız arkadaşı” idi… Bazı geceler bende değil, kız arkadaşının elçilik içindeki lojmanında kalırdı!

***

Bir gün büroda telefonum çaldı. Arayan kendisinin MİT’ten olduğunu “önemli - özel bir konuda” benimle görüşmek istediğini söyledi. Gazeteye davet ettim. Ziyaretinin nedenini sorduğumda “Ara Güler, sizin samimi arkadaşınız. Bazı günler sizde, bazı günler İngiliz Büyükelçiliği’nde geceliyor? Acaba neden orada kalıyor, onu merak ettik!” yanıtını aldım…
İster istemez güldüm. Neden güldüğümü sorunca “kız arkadaşında kaldığını” söyledim. Şaşırdı! Bunun üzerine ben “Neden, bu olayı bu kadar merak ettiklerini” sordum… Verdiği yanıt şöyleydi:
“Bilirsiniz 2. Dünya Savaşı’nda İngiliz Büyükelçisi’nin özel uşağı Arnavut İlyaza Bazna (Çiçero), gizli belgelerin fotoğraflarını çekip Almanlara vererek casusluk yapmıştı. Ara Bey de fotoğrafçı ve Ermeni! O olayı anımsadık!”
Sonrasında kapanan o dosyayı bugünkü yöneticiler isterlerse arşivden bulup açabilirler. Anıtsal Ara, gıyabında böyle bir “damga” yemişti!

***

Gelelim günümüze… Reis-i Cumhur, Veziri Azam, AKP Reis-i Umumisi RTE’nin, FETÖ ile dostluğu, İstanbul Belediye Başkanlığı dönemine kadar uzanmıyor mu? FETÖ’nün ekonomik gücünü sağlayan Bank Asya’yı birlikte açmamışlar mıydı? Daha sonra Cumhurbaşkanı olan, bugün dışlanan Abdullah Gül de aynı açılış töreninde değil miydi?
Ortak amaç, RTE’nin ağzından düşürmediği “Kazan… Kazan…” değil miydi?
Sonra RTE’nin Veziri Azam olduğu, Gül’ün Hariciye Nezareti koltuğunda oturduğu 2004 yılını anımsayalım. O yıl, birlikte ABD’ye resmi ziyarete gittiler. O dönemdeki bir olayı Vaşington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu şöyle açıklamıştı:
“Benden, ABD Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçerek Amerika’da oturabilmesi için Fethullah Gülen’e ‘Yeşil Kart’ verilmesini sağlamam istendi... Resmi mektupta, Gülen övülüyor, eğitimci olduğu anlatılıyordu!”
Sonrasında FETÖ, yalnız Türkiye’de değil Asya ve Afrika’da yayıldıkça yayıldı…

***

RTE, geçen pazartesi günü “şarlatan” dediği Fethullah Gülen hakkında, “FETÖ’ye karşı büyük cihat dönemindeyiz!” sözlerini yineledi…
Türk Dil Kurumu “cihat” sözcüğünü “din (İslam) uğruna yapılan savaş!” olarak tanımlıyor… Peki, FETÖ, 15 Temmuz olayını “din uğrunda” yapmadı mı? Amacı neydi? Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni, İran gibi İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürüp Humeyni rolünü üstlenmek değil miydi?
Hani “Beraber yürünmüştü bu yollarda?” Batı dünyasında bu oluşuma “Sende mi Brütüs?” olayı örnek verilir. Sezar, senatodan çıkarken muhalifleri bıçakla saldırdıklarında, aralarında evlat edindiği Brütüs’ü gördü. Bu karşılaşma üzerine Sezar “Sen de mi Brütüs!” demişti. Brütüs, Roma’dan kaçarak Bodrum, Gümüşlük’te gizlenmişti!
Türkçede ise bu olaya “Besle kargayı, oysun gözünü!” denilmez mi?

***

Dahiliye Nazırı Süleyman Soylu 18 Nisan’daki açıklamasında “FETÖ terör örgütünden 77 bin kişinin tutuklu olduğunu”, altı ay sonra Adalet Nazırı Abdülhamit Gül 18 Ekim’de bu sayıyı 32 bin olarak açıkladı! Hangisi doğru bilemedim!
Anlamadığım bir şey var! MİT, Ara Güler gibi olağanüstü bir insanı bile izliyor da, 15 Temmuz olayını neden önceden öğrenemiyor. Üstelik terör örgütüne on binlerce kişi bulaşmışken! __



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları