Oda müziğinin sıcaklığı

07 Kasım 2018 Çarşamba

Herhangi bir işi başlatmak kolaydır ama düzeyini yükselterek ve o düzeyi koruyarak devam ettirmek çok zordur. Hele ülkemizde oda müziği topluluğu oluşturmak ve devam ettirmek, orkestra kurmaktan daha da zordur. Geçen hafta bir kuvartet ve bir trio dinletisinde üyelerin kültürlü ve bilgili yaklaşımları ve çaldıkları eserlere yaklaşımları övgüye değerdi. Oda müziğinin sıcaklığını ve birlikte soluk almanın önemini bir kez daha duyurdular. Piyanist Gökhan Aybulus ile birlikte ENKA oditoryumunda dinlediğim Nemeth Quartet ve Albert Long Hall’de dinlediğim Trio Likya müzikalite ve enerjileriyle dinleyiciyi etkileyen topluluklardı.
Önce piyanist Gökhan Aybulus’a değinmeliyim: Bu Eskişehir doğumlu piyanistimiz özellikle son yıllarda ülkenin dört bir yanında verdiği nitelikli dinletilerle, son dakikada kurtardığı konserlerle adeta bir Süpermen. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Zöhrab Adıgüzelzade ile müzik öğrenimine başlamış. Moskova Çaykovski Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Naum Shtarkman’ın sınıfında lisans ve yüksek lisans öğrenimini bitirmiş, Prof. Sergey Dorenski ile doktorasını tamamlamış. Sonra yarışmalar, festivaller ve ünlü konser salonlarında deneyim kazandı. Ünlü isimlerle oda müziği yaptı, ünlü topluluklarla konçertolar çaldı. Halen Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda doçent. Gökhan, Enka’da Rachmaninof’un eserlerinden oluşan parlak bir resital programıyla dinletiye başladı. İkinci yarıda Nemeth Quartet ile birlikte Dvorak’ın 2 numaralı piyanolu beşlisini seslendirdiler. Nemeth Quartet, 2013 yılında kurulmuş. Adını, Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda kendilerini müziğe başlatan ve 1995’de bir trafik kazasıyla hayatlarını kaybeden Macar hocaları Istvan Nemeth ve eşi Katalin Nemeth’te ithaf etmişler. 2014 yılında Yunanistan’da düzenlenen “eMuse Yarışması”nda ikincilik ödülü almışlar; Avrupa’da ve Panama’da konserler vermişler. Nemeth Quartet, Gülen Ege Serter (keman), Şeniz Aybulus (keman), Elena Ünaldı (viyola) ve Mutlu Varlık Kocaili’den (çello) oluşuyor. Üyelerin her biri aynı zamanda Anadolu Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndaki görevini sürdürüyor. Gökhan da, bu kuvartetin üyeleri de, hem aktif yorumcu olarak hem de öğrenci yetiştirerek topluma katkı sağlıyorlar.

TRIO LİKYA
Trio Likya, çiçeği burnunda bir oda müziği topluluğu. Onların ilk konserlerinden birine Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall salonunda tanık olduk. Üyeleri, Nilgün Yüksel (keman), Poyraz Baltacıgil (çello) ve Barış Büyükyıldırım’dan (piyano) oluşuyor. 2017 yılında kurulan Trio Likya, Barok dönemden günümüze kadar ilgi çekici bir konser dağarcığı oluşturmak amacında. Nilgün ve Poyraz, orkestra üyesi olarak tanıdığımız sanatçılar. Barış ise Ankara ve ABD.’de eğitim görmüş değerli bir piyanist. Halen BİFO’da ve Manhattan School of Music’de korrepetitörlük de yapıyor. Oda müziği serüvenine Mendelssohn, Şostakoviç ve Ravel gibi önemli bestecilerin eserleriyle başlayan Trio Likya, birlikte yakaladıkları uyumdan keyif alarak çalıyorlar. Orkestralarda çaldıkları için sahneye ve birlikte nefes almaya alışıklar. Özellikle son derce ustalık isteyen Ravel’in ve Kapustin’in yapıtlarına parlak bir yorum getirdiler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları