Arif Kızılyalın

Eski ve Yeni Türkiye’nin maçı

16 Aralık 2018 Pazar

Eski Türkiye ile Yeni Türkiye’nin maçıydı... Üzerlerindeki forma tercihleri bile kanıtlıyordu bu mecazı...
Galatasaray, Boğaziçi’ni sembolize eden beyaz formayı seçmiş; Başakşehir, Kanal İstanbul’u anlatan 3. İstanbul reklamı taşıyan üstlükleri giymişti...
Üstelik Galatasaray, Tanzimat sonrası başlayan yenilenme hareketinin, öteki ise Beştepe’nin gözdesiydi.
Maça gelirsek; iki taraf da ellerindeki en iyi kadroları sürmüşlerdi sahaya, sakatlar düzelmiş, cezaların büyük bölümü ilk 11’de şans bulmuştu. Birbirlerini birer yoklayış sonrası Başakşehir’in, Serdar’ın sırtını döndüğü şutta İrfan Can’la golü bulmasında şans rol oynadı.
Ardından Galatasaray geçen yıldan kalan potporiler sunmaya başlamıştı ki skoru penaltıyla eşitlendi.
VAR bu kez Cim-Bom için işlemişti. Eğer video hakem hassasiyeti olmasa belki sahadaki hakemce gözardı edilecek bir pozisyondu.
1-1 sonrası Emre’ye uygulanan sıralı baskı oyunu dengeliyor, Başakşehir Visca’yı istediği gibi kullanamıyordu.
Beraberlikle biten ilk yarının ardından ikinci bölüm tam Başakşehir’in istediği gibi başladı. Porto maçının getirdiği coşku, doğal olarak yorgunluğa dönüş, hamle üstünlüğü ligin zengin çocuğuna gelmişti.
Abdullah Avcı, kulübedeki yıldızlardan Adebayor ve Elia’yı sahaya sürüp maçı forse etti. Muslera’nın kurtarışları ve Selçuk’la direnç kazanan orta saha Galatasaray’ı ancak ayakta tutacaktı. İnce işler ise frikik kazandırmak dahil 9, 9.5 ve 10 numaralı pozisyonları aynı anda oynayan Feghouli’nin omuzlarındaydı...
Sonuçta 2017 Referandumu gibi bitti maç. Sanki Yeni Türkiye’nin takımı Başakşehir aldığı 1 puanla zirvedeki yerini korumuştu (tıpkı Cumhurbaşkanı gibi), ama Eski Türkiye’nin temsilcisi Galatasaray da varlığını sürdürmüştü bahar aylarındaki olası şampiyonluk hesaplarıyla (tıpkı yerel seçimleri bekleyen muhalefet gibi)...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Huzur’u ararken! 27 Mart 2024
Güvenlik kurulu! 19 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları