İzmir’i kazanmak yetmez!

18 Aralık 2018 Salı

AKP’nin İzmir belediye başkan adayının açıklanmasından sonra CHP’nin eli bir doz daha rahatladı. Nihat Zeybekci’nin Denizli milletvekili kimliği İzmir’de de iyi bilinir. İzmir’deki Denizlililer herhangi bir etkinlik düzenlendiğinde Zeybekci’yi de çağırırlar.
AKP geçen seçimde Erzincanlı kimliği öne çıkan Binali Yıldırım’ı aday göstermişti. Bu seçim Denizli. Adım adım İzmir’e yaklaşıyor. Demek ki, önümüzdeki seçim bir Aydınlı ya da Manisalıyı aday gösterecek. Bir sonrasında inşallah İzmirli!
Türkiye’nin bütün illeri gibi İzmir de çok göç alıyor. Ancak İzmir’in öteki illerden farkı var; İzmir’e gelen büyük ölçüde İzmirli olur. Değil Anadolu’dan, İstanbul’dan gelen de öyledir. Zira son yıllarda İstanbul’dan İzmir’e göçte ciddi artış var. Pek çok özelliğinin yanında İzmir için “Cumhuriyet bilincinin ve özgür yaşam biçiminin başkenti” diyebiliriz.
Bu nedenle CHP’nin İzmir planı yaparken sadece seçimi kazanmayı hedeflemesi yetmez. Daha ötesini düşünerek adaylar belirlemeli, strateji çizmeli. İzmir’den bir Türkiye modeli çıkarabilmeli.

***

İzmir’de büyükşehir dışında 30 ilçe belediyesinden 22’si CHP’nin elinde. 8 kayıptan 6’sı öteki partilere hediye edildi! 2014 yerel seçimlerinde yaşananların hiç değilse bu seçimden önce masaya yatırılması, o “hediyelerin” tekrar yaşanmaması gerekiyor. “İzmir’e sıkışıp kalmış” değil, “İzmir’den Türkiye’ye çıkış yolu öneren” bir CHP hedeflemek gerekiyor.
Merkez sağ da sol da geçmişte İzmir’den akılda kalan belediye başkanları çıkardı. İhsan Alyanak, Osman Kibar... Sonrasında Burhan Özfatura, Yüksel Çakmur, Ahmet Piriştina hâlâ belleklerde. Bu başkanlar siyasette hep uzun soluklu oldular. Yüksel Çakmur’un unutulmaz efsane anılarından biri şudur; Çakmur, kaybettiği bir seçimin ertesi günü sabah erken kalkıp dışarı çıkmaya hazırlanınca eşi, “Nereye” diye sormuş. “Seçim çalışmasına” yanıtı alınca eşi doğal olarak, “Seçim bitti ya” demiş. Çakmur şu karşılığı vermiş:
Bundan sonra yok mu?
Aziz Kocaoğlu, Piriştina’nın zamansız ölümünden sonra koltuğa oturdu ama, hakkını verdi. Kentsel gelişim kırsal kalkınma dengesinin modelini oluşturdu. Kocaoğlu’nun 6 cilt halinde kitaplaştırdığı bu modelin sürdürülmesi Türkiye’nin yararına.

***

CHP’nin bugünkü PM toplantısında İzmir ve ilçeleri gündemde görünmüyor. “Çalışma” sürüyor. Ankara’da öteki partilerin tabanlarını da gözeterek aday belirleyen CHP’nin İzmir’de, hem kentte hem Türkiye’de herkese güven verecek “tam partili” bir adayla yola çıkması elzem görünüyor. İlçelerin de tamamı alınabilir. Zor görünen Kemalpaşa’da bile hem bu ilçenin “Küçük Erzurum” tanımına hem partinin kimliğine uygun bir adayla başarı sağlanabilir.
Bilinen 10 bin yıllık tarihi olan İzmir, hemen her dönem Anadolu’nun Akdeniz’e, oradan dünyaya açılan kapısı oldu. Bugün Türkiye’nin aydınlık yüzü İzmir’i yönetecek olanları büyük bir sorumluluk bekliyor.
Kazanmak yetmez; büyük hedef, batı ucundan Türkiye’yi geleceğe taşımak olmalı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Seçimden sonra! 26 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları