Ligin ilk yarısını tamamladık. Başakşehir zirvede yalnız (35 puan) başına. 4 takipçisi Trabzon, Y.Malatya, Kasımpaşa, G.Saray aynı puana (29) sahip olup ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci sırayı paylaşıyorlar. Şimdi ara zamanı. Ara derken takımlar sadece 3-5 gün dinlenecek, sonra kamp için start alacaklar. Parası olan transfer yapacak, olmayan yapamayacak. Şaşaalı transferlerin gerçekleşeceğini sanmıyorum, çünkü hemen hemen bütün kulüpler ekonomik krizin eşiğinde. 11 transfer yapan Fenerbahçe’de Ersun Yanal kadroya 3-5 yeni isim ilave edecekmiş. Kulüp borç batağında yüzerken bu transferler nasıl olacak? Geçmişteki yönetim (Aziz Yıldırım 20 yıl başkanlık koltuğunda oturmuştu) suçlu olduğu kadar gelen yeni yönetim de bir o kadar suçludur. Ali Koç, bugüne kadar Comolli’den hiç hesap sormadı. Sadece Ersun Yanal’ın imza töreninde safdışı bırakması yetmez. Cocu’nun yollandığı gün Comolli de gitmeliydi. Fenerbahçe’nin puan durumunda bulunduğu yer utanç vericidir. Bugüne kadar üst sıralarda şampiyonluk kovalayan, defalarca kupaları müzesine götüren bu takım aylardır düşme hattının içinde can çekişiyor. Öyle bir duruma gelindi ki; taraftarlar, Akhisar’ın, Erzurum’un, Alanya’nın, Rize’nin puan kaybetmesini bekler oldu. Son sıradaki Rizespor tek galibiyetini evinde Fenerbahçe’ye karşı (3-0) almıştı. Yanal’la çıkış aranacak. Olur mu, olmaz mı bilemem. Yanal’ın 2013-14’te şampiyon yaptığı kadroyla şimdiki arasında uçurum farkı var. O takımda Volkan Demirel, Caner, Gökhan Gönül, Alves, Emre Belözoğlu, Emenike, Kuyt, Sow, Egemen, Meireles gibi isimler bulunuyordu. Her biri kaliteli futbolcuydu. Bugünün kadrosu işe yaramazlarla dolu. 10 numara diye gelen Benzia’nın henüz asisti yok, forvet Slimani sadece bir gol attı. Frey, Reyes, Ayew bir var bir yok. Bu futbolcularla yürümek kolay olmayacak gibi.
Antalya maçını izledikten sonra Fenerbahçe için ümitsizliğim iyice arttı. Karşılaşma boyunca kanatlardan doğru düzgün orta gelmedi. Organize oyun ve pozisyon yok. İnsan utanır biraz. Bu takımın düzelmesi artık mucizelere bağlı. Akdeniz ekibinde sakat ve cezalı sayısı çoktu. Bir de Chico’nun maçta burnu kırıldı. Buna rağmen Kırmızı-Beyazlılar aslanlar gibi mücadele etti. Cissokho’yu, Yekta’yı Salih’i alkışlıyorum. Kadroya giren gençleri de.. Bravo sana Bülent Hoca, iyi takım yapmışsın. Fenerbahçe’yi izlemek ızdırap, tatil başladı seviniyorum. Çünkü kötü Fenerbahçe’yi yazmaktan bıkıp yorulmuştum. Haksız da değilim. 40 yıllık meslek hayatımda rakipleri karşısında bu kadar ezilen bir Fenerbahçe görmemiştim. Tarihe bakın, arşivleri karıştırın, varsa söyleyin. Çubuklu forma herkese nasip olmaz. Daha önceleri çubukluyu herkes giyemezdi. Şimdi sanki ucuzlamış, kimler giymiyor ki.. Umarım ikinci yarıyla birlikte bu futbolcular utandırır bizleri, söz veriyorum o zaman ayakta alkışlayacağım hepsini..