Yerel seçimler ve kalkınma

04 Ocak 2019 Cuma

Önceki gün CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Ekrem İmamoğlu ile yaptığımız sohbette konu şu noktaya geldi. İstanbul’un 2030 için bir vizyonu var mı? Ne kadarlık bir nüfus öngörülüyor? Kent nasıl büyüyecek?
Bu soruları kimsenin hiçbir siyasi partinin sorduğunu, yanıtını aradığını düşünmüyorum işin açıkçası. Umarım yanılırım.
2014 yerel seçimlerinden önce bir yazımda, o dönemde gittiğim Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de yerel yönetimden üst düzey bir yetkili ile sohbeti aktarmıştım.
Topu topu 1 milyon nüfuslu bir kent Helsinki, 2050 yılında nüfusun 750 bin daha artacağı öngörülmüş.Yetkili şöyle anlatmıştı: “Yeni stratejik bir kent planlamasına ihtiyacımız olduğu anlaşıldı. Önümüze seçenekleri koyduk. 3 seçenek vardı: Ya yeşil alanları kentleşmeye ve imara açarak genişleyecektik ya denizi ihtiyaç doğrultusunda dolduracaktık ya da var olan otobanları normal yollara, bulvarlara dönüştürerek etrafına yeni yerleşimleri inşa edecektik... Sonuncusunu seçtik. Şimdi yeni tramvay ve bisiklet yolları ve yeşil alanları da kapsayacak şekilde altyapımızı hazırlayıp ilerleyeceğiz...”
Yalnız kentin büyümesi değildi söz konusu olan, yeni inşaatlarda yeni yerleşimlerde, enerji verimliliği, su yönetimi, atıkları enerjiye dönüştürmek, yenilenebilir enerji gibi çözümlerin de yaşama geçirilmeside vardı.
Yetkili anlatırken içim acı ile dolmuştu. Yazımı “Haydi geçtik, diyelim İstanbul gibi mega kenti, bizim de 1 milyon nüfuslu hatta çok daha küçük kentlerimiz var. Sorun, küçük büyük olmanın çok ötesinde, zihniyette! Böyle olduğu için de bizim zaten estetik yoksunu kentlerimiz, altyapısı olmadan büyümeye mahkûm. Kentlerimizin geleceğini böyle oyluyoruz biz ne yazık ki...” diye bitirmiştim.
Aradan 4 yıl geçti. Kentler daha beton, daha çirkin, daha plansız, altyapısız oldu. Küçük yağışlar bile büyük kaoslara dönüşmeye başladı... Köylüler kentlere doluşurken bıkkın kentliler çareyi kırsala sığınmakta bulmaya başladı. Tarım alanları daraldıkça daraldı. Hoş var olanları ekmeye gönüllü köylü de pek kalmadı. Çünkü köylü, özellikle de gençler köyde köylü olarak kalmak istemedi. Beğenelim beğenmeyelim durum bu. Öte yandan kentlerde işsiz umutsuz, eğitimsiz, hedefsiz yüz binlerce genç... Kimi uyuşturucu batağında...
 
Yerelde kalkınma
Yaklaşık 3 ay sonra yerel seçimler var. Ve seçimlere bir de bu gözle bakmamız gerekiyor. Örneğin “yerelde kalkınma modelini” tüm ülkeye yaygınlaştıracak kişilerin belediye başkanı adayı yapılması. Bu CHP için önemli bir açılım da olabilir.
Bununla ilgili bir çağrı geçen günlerde, tarım sektörünün tüm bileşenlerinin katılımıyla, 50 uzman ve temsilciden oluşan İzmir Tarım Grubu’ndan geldi. Gruptan yapılan açıklamada, “İzmir bugün öyle bir noktaya geldi ki, kırsaldan kente göç tersine çevrildi. Son 10 yılda Türkiye genelinde tarımsal gelişme oranı yüzde 2.1 olurken İzmir’de aynı oran yüzde 5.3 olarak gerçekleşti. Bu başarı, büyükşehir belediyesi ile tarımsal kalkınma kooperatiflerinin el ele vermesiyle oluştu. Kırsal kalkınmada Türkiye’ye emsal teşkil edecek yeni bir model doğdu. Her şeyden önce ‘kırsal da kent merkezleriyle eşit önemdedir’ algısı güçlendi. Şimdi yerel seçimler arifesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üretici kooperatifleriyle yıllardır sürdürdüğü işbirliğini geliştirecek bir belediye başkanı istiyoruz” denildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 10 yıl önce başlattığı “Yerelde Tarımsal Kalkınma Modeli” önemli başarılar elde etti. Öncelikle kooperatifçilik geliştirildi. Hem üye sayıları hem de ürün çeşitliliği artırıldı.
Son 10 yılda Türkiye’deki süt üretimi yüzde 150 artarken, bu rakam İzmir’de yüzde 240’a, sadece Tire ilçesi özelinde ise yüzde 440’a ulaştı. Yeni alanlar açıldı. Örneğin Bayındır’da süs bitkileri üretimine başlayan işletme sayısı çok arttı. Seferihisar’da Bademli ve başka ilçelerde de başarılı örnekler var. Bunlar, yerel belediye, ziraat fakülteleri, ilgili sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmaların ürünü.
Günümüzde bilim ve teknolojide gelişmelerden “yerel sorunlara, yerel çözümler bulma” konusunda çok daha aktif yararlanmak, sosyal inovasyon diye tabir ettiğimiz güzel çözümler bulmak mümkün.
Konu önemli. Sürdüreceğiz ara ara... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları