Ya itaat et ya terk et!

10 Ocak 2019 Perşembe

Bir ülke için en büyük tehlike şudur:
Gençlerinin geleceğini başka coğrafyalarda araması.
Türkiye bu konuda ciddi bir erozyon yaşıyor. Biz, göç veren, göç alan ve transit göç güzergâhında olan bir ülkeyiz.
Her biri ayrı sorun. Bugünü göç verme özelliğimize ayıralım.
Anadolu’da “iki göç bir yangın eder” denir. Öylesine yakıcı sorunları vardır.
Türkiye’yi terk etme kararı alanlar değişik şekillerde gruplandırılabilir.
Geleneksel olarak “daha rahat bir yaşam için” Türkiye terk edilirdi. Bugün de başlıca nedenlerden biri bu. 1960’larda başlayan Almanya göçü bu kervanın başıydı.
12 Eylül döneminde can güvenliği ve siyasal nedenlerle göç arttı. Bugün bu olgu yine güncel.
Eğitim göçü ise beraberinde “beyin göçünü” de getiriyor. Her yıl 90 bin genç eğitim amaçlı, kalıcı ya da geçici olarak yurtdışına çıkıyor. Aileler bu amaçla yılda 1.5 milyar dolar harcıyor. Bu alanda dünya beşincisiyiz.

***

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) eylül ayında yaptığı, “Ülke dışına gidenler geçen yıla göre yüzde 42 arttı” açıklamasının ardından tartışmanın özü değişti. AKP iktidarı döneminde yurtdışına gidişin sadece sayısı değil, gerekçesi de artıyordu. Yabancı ajanslar bunu, “Eğitimli gençler Türkiye’yi terk ediyor”, “Varlıklı kesim yurtdışına yerleşiyor” başlıklı gözlem ve yorumlarla duyurdu.
İktidardakiler bunu başka verilerle yalanlamaya çalışsalar da ortada böyle bir gerçek var. Bazen sadece bir örnek genel gidişe ilişkin fikir verebilir. Son dönemdeki toplumsal kaygıların başında şu geliyor:
Türkiye’de hukuk güvenliği kalmadı.
Anadolu’da bir söz vardır: Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter. Bugünkü koşullarda buna şunu eklemek gerekiyor:
Özgürlüğüne güvenme bir ihbar yeter!
Hukuk güvenliği o kadar önemli bir kavram ki; sadece insanları yurtdışına kaçırmaz, sermayeyi de kaçırır.
Türkiye’de özellikle son üç yıl içinde milyarlarca liralık sermayenin yurtdışına çıktığı biliniyor. Erdoğan 21 Nisan 2018’de şöyle demişti:
Yurtdışına para kaçıranları affetmeyiz!
Haklı; vergi kaçır, bir şey diyen mi var, ama para kaçırma!
Bir de kendisi Türkiye’de kalıp, çocuklarının geleceğini başka ülkelerde kuranlar var.
Bütün bunların toplamında tablo şu:
Türkiye göçüyor!
İnsanlar beden olarak başka ülkelere göçüyor, ruhen bu ülkeden kopuyor, diyalog olarak birbirinden çok uzaklara göçüyor, kopuyor.

***

Geçen gün Cumhuriyet Ankara büromuzda Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer’le konuşuyoruz. Konu şuraya geldi:
Türkiye’nin en önemli sorunu dil şiddeti!
AKP’nin nöbetçi adayı Binali Yıldırım’ın TBMM kürsüsünden şu sözü gerçeğin özetidir:
İtaat et, rahat et!
Bu iktidar dili hayata şöyle geçiyor:
Ya itaat et, ya terk et!
Göç yelpazesini aktardıktan sonra kendi görüşümüzü ozanın dilinden paylaşalım:
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan, vazgeçmezem yurdumdan!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları