‘Sevdalınız Komünisttir’

13 Ocak 2019 Pazar

15 Ocak, Nâzım Hikmet’in yaş günü. 117. yaşı kutlanacak, dünyanın ve ülkenin birçok yerinde, çeşitli etkinliklerle...
Hiç kuşkunuz olmasın siyasiler yine onun dizelerini dillerinden düşürmeyecek... Bu yeni bir şey değil. Demirel, Türkeş, Özal’dan tutun, Erdoğan’a Bahçeli’ye dek sayısız politikacı dün ya da bugün kendilerine göre Nâzım Hikmet’in “zararsız” gördükleri dizelerini ağızlarında çiğneye çiğneye kullandılar, hâlâ da kullanıyorlar.

Şair bir bütündür
Siyasilerin kendilerini milli, yerli, sevimli göstermek, kalabalıkları tavlamak için söyledikleri kimi Nâzım Hikmet dizelerinin aynilerini bir Türk ya da Kürt komünisti, solcusu, eylemcisi, muhalif yazarı söylese başına ne işler açılabilir, yasaklanır, coplanır, yaka paça gözaltına alınabilir... Ama siyasiler söyledi mi, sadece alkışlanır...
Nâzım Hikmet’in vatanseverliğini, Kurtuluş Savaşımızın en muhteşem destanını yazmasını, aşk şiirlerinin, hasret şiirlerinin, barış şiirlerinin ve umut şiirlerinin önemini, olağanüstülüğünü hep ön plana çıkaranlar, bilerek ve isteyerek, komünistliğini yok saymaya çalışırlar.
Oysa Nâzım Hikmet’in kişiliği de, eserleri de bir bütündür. Bir yanını kimi özelliklerini var sayıp yüceltip, işinize gelmeyenleri yok sayamazsınız.
Şu son günlerde, 1987’de Adam Yayınları’ndan çıkmış Akşam Gazetesi için Osman Selim adıyla yazdığı kısacık makaleleri, fıkraları, düz yazılarını yeniden okuyorum. Ve o bütünlüğü her sayfada görüyorum.
Komünist oldum olalı, güzel sanatlardan beklediğim, istediğim şey, halka hizmetleri, halkı güzel günlere çağırmalarıdır. Halkımızın acısına, öfkesine, umuduna, sevincine, hasretine tercüman olmalarıdır. Sanat anlayışımda değişmeyen işte budur. Geri yanı boyuna değişti, değişiyor, değişecek. Değişmeyeni en dokunaklı, en usta, en faydalı, en güzel, en mükemmel ifade edebilmek için durup dinlenmeden değiştim, değişeceğim.
O kitaptan bir alıntı daha. Günümüze çok uygun: “Karikatürüm yapıldı diye kızan adam, içinden gizliden gizliye, kendini, yapılan karikatürü gibi görendir.

Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nda
Bu yıl 15 Ocakta Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nda farklı bir etkinlik var.
Anımsayacaksınız, PEN Türkiye olarak Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı ve Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği’yle ortak bir proje geliştirmiştik. Nâzım Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiiri, 30 kadar dile çevrilip farklı ülke çocukları tarafından resimlerle yorumlanmıştı. Bunlar arasından seçilenler, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Sanat Merkezi’nde Metin Deniz’in düzenlemesiyle sergileniyor. Türkiye’den ve dış ülkelerden gelen resimleri, sergi açılmadan gördüm hayran kaldım. Bunların bir bölümü 2019 N. H. Ajandası’nda da yer aldı. Ajanda muhteşem oldu. (30 farklı dilde şiiri görmek bile heyecan verici)
Sergi açılışını, “Barış İçin Müzik Orkestra ve Korosu”nun konseri izleyecek. Kurulduğu 2005 yılından bu yana on binlerce çocuk ve gence karşılıksız müzik eğitimi veren, barışın sesini müzikle yayan Barış İçin Müzik Vakfı bir mucize gerçekleştirdi ve kısa sürede festivallerin aranan müzik topluluğu oldu. Bu kez Nâzım Hikmet sevdalıları için ve bir kez daha hasretimiz için söyleyip çalacaklar.
(Giriş ücretsiz. Ayrıtılar: N. H. Kültür Sanat Vakfı, Şişli. Tel: 0212 708 87 37)

Yatar Bursa Kalesinde
Şimdiden nice yıllara Nâzım Hikmet diyor sözü şaire bırakıyorum:

Sevdalınız komünisttir
on yıldan beri hapistir
yatar Bursa kalesinde

Hapis amma, zincirini kırmış yatar,
en âlâ bir mertebeye ermiş yatar,
yatar Bursa kalesinde.

Memleket toprağındadır kökü,
Bedreddin gibi taşır yükü,
yatar Bursa kalesinde.

Yüreği delinip batmadan,
şarkısı tükenip bitmeden,
cennetini kaybetmeden,
yatar Bursa kalesinde.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları