Gönüllülük...

14 Ocak 2019 Pazartesi

Kapitalizmin unutturmaya çalıştığı bir değerdir ‘gönüllülük’.
Bir çıkar gözetmeden, bir rütbe beklemeden, bir unvan istemeden kendini bir amaca adamak.
Aslında her insanın içinde olan bir içgüdüsel çekirdek.
Çinli üstat şakirdine demiş ki: ‘İçinde hem iyi yan var hem de kötü yan’. Şakirt sormuş: ‘Hangisi büyür acaba ustam?’
Üstat yanıtlamış: ‘Sen hangisini beslersen o büyür.’
Bizim de içimizde ‘gönüllü özveri’ çekirdeği de var, ‘benim çıkarım ne?’ çekirdeği de var.
Kapitalist öğreti ‘benim çıkarım’ı besleyip duruyor ama içimizdeki insan yan da buna direniyor.
‘Gönüllü özveri’, tarihsel hümanizmanın da asıl cevheridir.
Konu nereden mi aklıma geldi.
Nilüfer Dündar’dan.

***

Nilüfer Dündar, tanıyanların çok sevdiği, tanımayanların da tanımasını istediğim bir ‘nöbetçi gönüllü’.
Gazetemiz ‘Japon Gülü yetiştiricisi’ diye sundu ki doğrudur.
Bir ‘KOOP-C’ toplantısında İlhan Selçuk’un o nefis şiirsel ‘Japon Gülü’ yazısını okuduk. Japon Gülü’nün o bütün güçlüklere karşın inatla yaşamasını, umutla açmasını ne güzel anlatır İlhan Selçuk.
Hepimiz yeniden dinledik o şiiri. Daldık gittik güller arasına.
İşte Nilüfer Dündar o gün Japon Gülü yetiştirmeyi bir görev saydı. Japon Gülü, giderek İlhan Selçuk’u yaşatmak oldu.
Nilüfer, yetiştirdiği Japon Güllerini isteyen herkese vermeyi görev bildi. Hepimizin balkonunda, bahçesinde, saksısında büyüyen Japon Gülleri İlhan Selçuk sembolleridir. Şimdi Nilüfer Dündar’ın da sembolleri olacak.
Nilüfer’in gönüllülüğü, sokak hayvanlarını da korumaya uzanır. Hayvanların dostu, çiçeklerin hamisi, doğanın sevdalısı.
Gönüllülük böyle bir şeydir işte.
‘Bizim Şükran’ da çok iyi bilir. Şükran Soner. O da zor zamanların insanıdır. O da gönüllülüğü bilir.
Aziz Nesin’in kurduğu Nesin Vakfı, gönüllülük anıtıdır. Şimdi Ali Nesin aynı anlayışla sürdürüyor.
Gülriz Sururi, Engin Cezzar ile beraber Nesin Vakfı’na bir anıt daha bağışladılar. Kültür ve sanat merkezi olacak.
Müjdat Gezen, bütün kazancını adını taşıyan bir vakfa devretti. Bu vakfı birlikte kurmuştuk.
Yaşamını ideallerine adayan herkes kendisini vakfetmiştir.
Onlar da kendi yaşamlarını ideallerine adayan gönüllülerdir.
Paranın ve malın kölesi olmadan yaşarlar.
Yeteneklerini üreticiliğe, yaratıcılığa dönüştürürler.
İdeallerini gerçekleştirmek için yaşarlar.
Özgürlükler için yaşamlarını feda eden gönüllüler.
Cumhuriyet okurları da bu gönüllülerdir.
Her koşulda, her engelde gazetelerinin yanında var olurlar.
Dünyada böyle bir okur kitlesi görülmemiştir.
Ülkenin her tarafında, dünyanın her yerinde Cumhuriyet okuru bu gönüllülüğü sürdürür.
Onlar yalnız okur değil, aynı zamanda bir eleştirmen, bir düzeltmen olarak da görev yaparlar.
İşte, bu gazeteyi canlı tutan da bu gönüllülüktür.

***

Yaşam gücümüzü daha da birleştirebilsek,
Kapitalizmin çıkarcı öğretisini bir ‘ortak paylaşımcılık’ yaşamına çevirebilsek,
Zorbalığı, şiddeti, ayrımcılığı ortadan kaldırıp birbirimizle sevgiyi, saygıyı, haklıyı, doğruyu paylaşabilsek,
Umutla, güvenle, üretmekle, paylaşmakla yaşayabilsek,
Ne iyi olurdu.
‘Doğa dostları’ olarak yaşamak.
‘Uygar yaşam ortakları’ olarak yaşamak.
‘Gönüllü paydaşlar’ olarak yaşamak.
Neden olmasın?
Biz istersek elbette olacaktır.
Fethi Naci’nin sözünü hiç unutmam:
İnsan Tükenmez.
Budur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları