Umut seçmenin ekmeği...

15 Ocak 2019 Salı

Cumartesi günü Adana Kitap Fuarı’ndaydım. Öğleden önce CHP Adana Büyükşehir Belediyesi başkan adayı, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı ziyaret ettik. Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’le birlikte çay içimi sohbet ettik. İl Başkanı Emrah Kozay, milletvekilleri Müzeyyen Şevkin, Ayhan Barut, Burhanettin Bulut, Orhan Sümer, Karalar’la 30 yıl sonra Adana’nın alınabileceğine inanıyorlar.
Seyhan bütün Adana’nın yüzde 40’ı. Zeydan bu açıdan ayrıca şanslı. Şimdi gözler Seyhan adayında. Kim olacak? Adana ölçeğinde tanınmış güçlü aday Karalar için de şart.
Karalar, seçim bürosunun bulunduğu binayı boydan boya, “Adana’yı kazandık... 97 yıl önce 5 Ocak’ta” afişiyle giydirmiş. Adana 5 Ocak 1922’de işgalden kurtulmuştu. Valilik bu afişi siyasi faaliyet saymış! Karalar, diyalogla işi çözmüş. Neyse, siyasi faaliyet tanımından Binali Yıldırım sorumlu.
Adanalılar, “Bizim kurtuluş günümüz bile ocakbaşındadır” diye mutfaklarına gönderme yapıyorlar.

*** 

Kitap Fuarı’nda 5 saat kitap imzaladık, okurla söyleştik.
Umut, bizim topraklarda çabuk yetişen, solunca yeniden canlandırılabilen bir çiçektir. 31 Mart yerel seçimleri adayların da belli olmaya başlamasıyla birlikte halkın gündemine yerleşmiş. En çok işittiğim sözcük umut ve umutsuzluktu.
İşte not ettiğim cümleler:
Umutlu olmak istiyoruz ama bir gelecek göremiyoruz. Bize bir şey söyleyin...”
Bu kez olacak değil mi?
Bunlar kazanmayacakları seçime girmezler, yine sandıklarla mı oynayacaklar?
Sanki bu günler iyi günlerimizmiş gibi bir his var içimde...”
“Herkes seçmeni çantada keklik sanıyor. Geçen seçimde Erdoğan karşıtlığıyla oy aldılar, bu seçimde müttefikler. Biz bunların farkındayız...
Ben seçimi değil de sonrasını düşünüyorum. Her şeyi 31 Mart sonrasına süpürüyorlar.”
Kimisi terk ediyor, kimi susuyor ama, ne olursa olsun bu memleketten umut kesilmez...”
Kitap Fuarı’na gelenler elbette toplumun bütününü temsil etmez, ama bireysel karar verme, analiz etme gücündeki insanların bilinci önemli.
Seçim güvenliği, sandık güvenliği, iktidar partisinin kendisini devlet gücü haline getirmesi, rekabet koşullarının oluşmaması ciddi sorunlar... Bütün bunlara karşın, “Umut fakirin ekmeği” sözünden yola çıkıp, “Umut seçmenin ekmeği” diyebileceğimiz bir beklenti var toplumda.
En büyük beklenti CHP’den...
Beklenti yüksekliğinin beraberinde her şeyi getirdiğini hesaba katmak gerek.

***

Fuardan üç portre paylaşalım...
Çukurova Üniversitesi’nden bir genç şöyle yakındı:
Suriyeli öğrencilerde kalmak yok. En düşük notları CC. Aralarında Türkçe bilmeyen var, sınıfı geçiyor.
Bir fabrikanın idare müdürü paylaştı:
200 işçinin çalıştığı fabrikada 40 kişi kaldı. Vardiya teke indi. Çıkarma tebliği bana düşüyor. Hayatımın en kötü günlerini yaşıyorum.”
Kozan Lisesi’nden üç genç “Gelecekten ne bekliyorsunuz” soruma şu yanıtı verdi:
Geleceği biz yaratacağız. Başkasından ne bekleyelim...”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları