Cemil Kılıç’ın can güvenliği

18 Ocak 2019 Cuma

Cemil Kılıç bir din öğretmeni:
Sevgili dostum, rahmetli Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün Müslümanları aydınlatma görevini sürdürmeye çalışan bir âlim...
Mutlaka koruma altına alınmalıdır!
Manevi korumadan, fikri alanda destek verilmesinden filan bahsetmiyorum:
Dosdoğru, can güvenliği açısından devlet tarafından koruma altına alınmalıdır...
Çünkü daha önce yaptığı yayınlarla şimdiye kadar en az üç cinayette maktulleri işaret etmiş olan Akit gazetesi tarafından sert eleştirilerin hedefi haline getirilmiştir.
Benim anımsayabildiğim kadar bu gazetede aleyhlerinde haberler yayımlanmış olan üç saygın maktul şunlardı:
1) Gümüşhane Baro Başkanı Derviş Günday.
1995 yılında katledildi.
2) Cumhuriyet yazarı, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı.
1999 yılında katledildi.
3) Danıştay yargıcı Mustafa Yücel Özbilgin
2006 yılında katledildi.
Şimdi aynı gazete, son on yılda ateistlerin oranını yüzde 1’den 3’e çıkarken, kendini dindar olarak tanımlayanların oranının yüzde 55’ten 51’e gerilediğini saptayan KONDA’nın anketini değerlendirirken söylediği sözlerden dolayı Cemil Kılıç’ı eleştiri oklarının hedefi yapmış.

***

Kılıç’ın yorumları özet olarak şöyle:
“Türkiye’de hâkim olan Emevi Müslümanlığı’dır. Kuran’da geçen namaz, haksızlıklara bir isyandır. Emevi Müslümanlığı’ndaki namazsa sultana, devlete, iktidara bir itaat olarak görülür.”
“Namaz, siyasi iktidara itaatin bir ifadesi olarak kılınıyor. Nitekim camilerde de siyasi iktidarın politikalarını yansıtan vaazlara artık daha sık tanık oluyoruz.”
Konuyu evrensel insan hakları, vicdan ve akıl üzerinden de değerlendiren Kılıç, deist ve ateistlerin Kuran’daki öğütleri Müslüman olduğunu söyleyenlerden daha fazla uyguladığını da savunmuş ve “Bugün ateist veya deistlerin pek çoğu Müslümanlardan daha ahlaklı ve vicdanlı” demiş.
Akit, bu sözler üzerine Kılıç’ı hedefine oturtmuş ve gazetenin yayını üzerine Cemil Kılıç, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevden alınmış.
Bu işlemi protesto etmek için Eğitim-İş Sendikası’nın İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı eyleme katılan Cemil Kılıç, Cumhuriyeti ve Atatürk devrimlerini savunmaya devam edeceklerini belirterek şunları söylüyor:
İnanç özgürlüğü sadece inanma özgürlüğü değil, aynı zamanda inanmama ve farklı inanma özgürlüğüdür. Biz bu özgürlüklerin savunucusuyuz.
Birtakım tehditler sıralanıyor. Devletin bizi açığa almasını değil güvenliğimizi sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Kendimi güvende hissetmiyorum.
Eğer başıma bir iş gelirse bunun sorumlusu tetikçi medyadır.

***

CEMİL KILIÇ’IN CAN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALIDIR!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları