Enver Aysever

Terörist!

31 Ocak 2019 Perşembe

Fatih Hilmioğlu Malatya İnönü Üniversitesi rektörüydü. Bilim insanı olmanın gereğini yaparak yönetiminde bulunan üniversiteyi uygar dünya seviyesine çıkarmak için çalışıyordu. Cumhuriyet sevdalısı, aydınlanmacı Hilmioğlu kimi uygulamalarından dolayı sert eleştiri altındaydı. Gidip gördüm İnönü Üniversitesi’ni. Doğrusu etkileyici kütüphanesi, geniş sosyal olanakları ile öğrencilere başka bir yere gereksinim duymadan yaşamlarını sürdürme koşullarını sağlıyordu. Fatih Hoca kadın erkek eşitliği konusundan taviz vermiyordu ve malum konu, türbanlı öğrenci kavgasının en yoğun olduğu günlerde gericilerin hedefindeydi. Ayrıntılı yazıyorum, dönemin en hararetli tartışmasının halen AKP’nin ekmeğine yağ sürdüğünü görüyoruz.
(Her dönem müşterisi olan konudur bu “türbanlı bacılarımıza neler yaptılar neler” söylemi. Ben kendi payıma yetişkin kimselerin ne giydiği, nasıl davrandığı konusuna karışmayı ayıp sayarım. Dahası gericiliğin kaynağı erkektir, kadın bedeni üzerinden bu kavganın verilmesi kasıtlıdır. Yaşadığımız çağda, gerekçesi ne olursa olsun kapanmayı anlamıyorum. Benim anlamamam bu talebi olan kimselere karışma hakkını vermez. Bunu bilerek saygıyla davranıyorum. Ancak her dönem yanılan liberallerin söylemiyle “türban takmayı/ kapanmayı” özgürlük sayacak kadar da aklımı kaçırmadım.)
AKP, liberaller ve Fethullah koalisyonu iktidara gelir gelmez, hınçla saldırmaya başladı Hilmioğlu’na. Tezgâhı kuran sinsi yetişmiş FETÖ ekibiydi. Uydurma suçlarla, yalancı tanıklarla yurtsever insanları terörist ilan ettiler. Silivri garip bir yer halini aldı. Birbirini tanımayan, yüz yüze gelme olasılığı bulunmayan kimseler terör örgütü üyeliğinden yargılandı. Yıllarca iddianameler beklendi. Zaman akıp gitti, türlü olaylar yaşandı. Bir gün Hilmioğlu hocanın 22 yaşında oğlu trafik kazasında öldü. Kanser hastası olan Fatih Hoca, bir de bu acıyla sarsıldı. Evladının cenazesine katılmak için Ankara’ya gitti, lakin geceyi ailesiyle geçirmesine, eşiyle acıyı paylaşmasına izin vermediler. Çünkü Hilmioğlu teröristti! (Yarbay Mustafa Dönmez gibi pek çok başka örnek verebilirim. Hocayı seçmem sadece simgeseldir.)

***

Selçuk Kozağaçlı avukat. Çağdaş Hukukçular Derneği başkanı. Zorlu davaları alan, takip eden avukatlar grubunun başkanı anlayacağınız. Hayata Dönüş, Engin Çeber, Festus Okey türü davalara bakıyor bu dernek. HES, kadın cinayetleri, iş cinayetleri türü netameli konuların takipçisi Kozağaçlı. Mazlum- Der, 68’liler, İBDA-C davalarında da avukatlık yapıyor. Tutuklu milletvekillerinin davalarını alıyor, hak ihlallerini kamuoyuna taşıyor. Du! Çünkü gün geldi tutuklandı Selçuk Kozağaçlı. Yurtdışında, Şam’da bulunduğu sırada ÇHD’ye baskın yapıldı. Mekânda gizli kapılar olduğu, kasalar bulunduğu yazıldı, çizildi. Dilese Kozağaçlı ülkeye dönmeyebilirdi. O geldi ve teslim oldu. Tutuklandı.
Uzun tutukluluk süresi ardından, meslektaşlarıyla birlikte tahliye edildi Kozağaçlı. Bugünlerde sıkça rastladığımız üzere, başka bir mahkeme hızla tutukluluk kararı verdi. Kozağaçlı yine geldi, teslim oldu. Adalet kavgası veren avukat, bu kez kendi için çabalıyor, sesini duyurmaya çabalıyordu. İçerdeki insan, eğer kamuoyu sessiz, tepkisiz kalırsa bedenini ortaya koyuyor. Kozağaçlı ve arkadaşları açlık grevine başladılar. O sırada acı haber geldi: Avukatın babası öldü.
Selçuk Kozağaçlı son görevini yapmak için babasının mezarına getirildi. Acılı evlat veda edecekti. Ancak eli kelepçeyle bir polis memuruna bağlanmıştı. Demek kaçabileceği düşünülüyordu. Basına yansıyan görüntülerde, tek eliyle ancak babasının mezarına dokunabildiğini gördük avukatın. İki kez kendi ayağıyla gelip, teslim olan avukata layık görülen muamele buydu. Çünkü o teröristti. (Balyoz davasını anımsayın. Yurtdışında görevdeyken yargılanmak için mahkemeye gelen subayları, kaçma tehlikesi var diye tutuklayan hâkimleri gözünüzün önüne getirin.)

***

Hilmioğlu olayı FETÖ’nün egemen olduğu günlerde gerçekleşti. Onlarca aile darmadağın oldu. Nice acılar çekildi, işsiz aşsız kaldı insanlar. Ömürler çalındı. Kozağaçlı ve benzeri olaylar bugün gerçekleşiyor. Aradaki benzerliğe şaşırmıyorum elbette. Dönemin ruhu böyle!
Adalet bu yazıyı yazana da, okuyana da, yargılamayı yapana da, devleti yönetene de, hepimize gerekli, anımsatmak istedim!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İflas 25 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları