Mehmet Ali Güller

S-400, Türk- Amerikan ilişkilerine eşitlik getirir

11 Mart 2019 Pazartesi

ABD’den tehditler yükseldikçe şu soruyu daha çok duyuyoruz: “S-400’ler Türk-Amerikan ilişkilerinde kırılmaya, kopmaya yol açar mı?
Aslında doğru soru şudur: “Türk- Amerikan ilişkileri yolunda mı ki, S-400’ler nedeniyle bozulsun?
ABD’nin PKK/PYD’ye silah yardımı, Suriye’nin kuzeyinde PYD özerk bölgesi kurma hedefi, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki pozisyonu, “Ermeni soykırımı iddiası”nı sopa gibi kullanması, belli ürünlerde ekonomik yaptırım uygulaması, CIA-FETÖ ilişkisi… Bunlar “kırılma” yaratacak sorunlar değil mi?

S-400’lerin avantajları
Peki, Türkiye ABD tehdidine rağmen neden S-400 almalı?
1. S-400’ler, uçak ve füze varma menzilinden radar kapasitesine kadar hemen her alanda Patriotlardan daha üstün olduğu için.
2. S-400’ler Patriotlara göre daha ekonomik olduğu için.
3. S-400 anlaşması Türkiye’ye teknoloji transferi olanağı sağladığı için. Bunlar elbette S-400’lerin teknik avantajlarıdır. Fakat daha önemlisi S-400’lerin “silahlanma politikasında” sağlayacağı avantajlarıdır:
1. S-400’ler ile ABD’ye silah bağımlılığına son verilir.
2. Silah envanterimizde çeşitlilik sağlanır.
3. S-400’lerin teknoloji transferi olanağı “milli füze savunma sistemi” kurmamızı sağlar.

F-35, havada ABD’ye tam bağımlılıktır
Peki, ABD’nin “S-400 alırsanız F-35 programından çıkarırız” tehdidi Türkiye’yi büyük sıkıntıya sokar mı?
Sokmaz. Tersine, şu üç sonucu nedeniyle asıl F-35 programında kalırsa büyük sıkıntıya girer:
1. F-35 ile milli lojistik sistemimiz Lockheed Martin’in, yani sonuçta ABD’nin kontrolünde olacaktır.
2. F-35 ile ABD’ye bağımlılık artacaktır. Türkiye şu anda bile hava kuvvetlerinde ABD’ye yüzde 90 oranında bağımlıyken, F-35 ile yüzde 100 bağımlı olacaktır.
3. Milli uçak projemiz baltalanacaktır.
Bu üç maddeye bakarak, Türkiye’nin F-35 programının dışında kalması, tersine, “orta ve uzun vadede çok sağlıklı sonuçlar doğurur” diyebiliriz. Türkiye, havada da, denizdeki MİLGEM projeleri gibi projelerle bağımlılığı kırar…
Yeri gelmişken belirtelim: Havacılardan aldığımız bilgiye göre, S-400 ile F-35’ler arasında öyle ABD’nin iddia ettiği gibi bir uyum sorunu da olmaz. Zira Türkiye’deki S-400’ler diğer S-400’lerle entegre olmayacak; yerli yazılımla çalışacak, kendi radarı, kendi tespit ve takip sistemi olacak.

S-400’lerin iki siyasi sonucu
Ve asıl önemlisi S-400 almanın ortaya çıkaracağı siyasi sonuçlardır:
1. S-400 almak, öyle iddia edildiği gibi ABD’yle ipleri koparmaz; tersine Türk- Amerikan ilişkilerinde eşit ve dengeli bir ilişki oluşur.
2. S-400’ler Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin seviyesini yükseltir.
Bunun da iki önemli sonucu olur: Birincisi Astana Formatı kurumsallaşır, ikincisi Türkiye’nin “bölge merkezli dış politika” uygulamasının koşulları ortaya çıkar.

AKP’nin iki tarafı memnun etme düşüncesi
Bize göre, aslında ihaleyi ilk kazanan Çin füzesi, Türkiye’ye sağlayacağı olanaklar bakımından en iyi seçenekti. AKP hükümeti, ABD baskısı nedeniyle Çin’in kazandığı ihaleyi 1.5 sene sonra iptal etti.
Aynı baskı, AKP’yi son dakikada S-400’lerden de vazgeçirebilir mi? Elbette olası, tabii bu kez şartlar biraz daha farklı…
AKP 31 Mart sonrasında iki tarafı da, hem ABD’yi, hem Rusya’yı memnun edecek bir çözüm arıyor. Ankara’da konuşulan senaryolardan biri, AKP’nin tipik Yeni-Abülhamitçi çizgisine uyar nitelikte: AKP S-400’leri alacak, ama kurmayacak!
İşte bu olabilecek en kötü seçenektir: Zira iki tarafı da memnun etmez, tersine Türkiye’yi iki tarafla da sıkıntıya sokar; ABD’ye bağımlılığı artırır, Rusya’yla karşı karşıya getirir, Astana sürecini baltalar...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları