Özdemir İnce

Türkiye’yi kim bölecek?

24 Mart 2019 Pazar

4 Mart 2019 tarihli Sözcü’nün manşeti AKP’nin içine düştüğü kolektif hezeyanı dünyaya ilan ediyor: “AKP’ye oy verenden Allah hesap sormaz.” Bu türden zırvaları söyleyenleri Reis Bey neden hizaya getirmiyor? Kendisini (onu) putlaştıranların dinden en küçük nasipleri yoktur. Bilmiyor mu? Fitnedir, şirktir, küfürdür! Tamamı inanç hırsızı!
“Başyüce” tarzında Cumhurbaşkanı olmakla yetinmeyen ve Türkiye’nin bütün belediyelerine de başkan olmak isteyen Erdoğan, Ardahan ve Artvin’de halkın huzurunda: “Bu Ülkeyi Kimse Bölemeyecek” diyor ve ardından “Sekülerlerin de partisiyiz” diye bir güldürü ekliyor. Türkiye’de devlet onların, din onların, hürriyet onların, tapu ve kadastro onların ve olmayan sekülerlik de elbette onların olmalı, olacak! Neden onların olmasın? Eh, her şey onların ama bakalım bölücülük kimin, bakalım bu kirli rütbeyi kimin omzuna takmış:

***

“Ekonomik kalkınmanın da sosyal kalkınmanın da anahtarı birlik siyasetidir. Türkiye’nin yürüyüşünü engellemeye çalışanların farklılıklarımızı kaşıması tesadüf değildir. Sağ-sol denilerek, Alevi-Sünni denilerek son 30 yılda da Türk-Kürt denilerek milletimizin kardeş kavgasına sürüklenmek istenmesinin sebebi budur. Kardeşi kardeşe kırdırma politikasının Türkiye’ye çok büyük faturaları olmuştur. Milli iradenin üstündeki darbe gölgesi senelerce eksilmemiştir...” (Hürriyet, 2 Mart 2019)

***

Erdoğan’ın “Birlik”ten kastı herkesin AKP’li olması ve Başyüce’nin arkasından koyun sürüsü gibi gelmesi. Gerinerek iddia ediyor ama hiçbir ekonomi kitabında kalkınmanın anahtarının “birlik” olduğu yazmaz. Böyle aykırı şeyler söylediği zaman örnek göstermek zorunda. Öğrenelim! Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka “Birlik” ülkesi oldukları için mi kalkındılar? Yoksa ekonomiyi iktidar partisinin çiftliği olarak kullanmadıkları için mi? Erdoğan ve damadı ellerini ekonominin üzerinden çeksin, can çekişen zavallı vallahi kefeni yırtar. Geçmişteki acılı örneklerin içinde yabancı parmağının olduğunu görmemek saflık olur. Sağ/sol ayrımı doğaldır, zorunludur! Her yerde, her zaman olacaktır. Ama ülkenin insanlarını Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye ayıranlar her zaman ve daima sağcılar, İslamcılar, ırkçı ve irredantist milliyetçiler olmuştur. AKP neden ve daima AKP’li Sünnileri kayırmakta? Kardeşi kardeşe kırdıranlar bu ülkeyi yönetenlerdir. 1970’lerde, halkı bölen Milliyetçi Cephe hükümetlerini sosyal demokratlar (CHP) kurmadı. Dinci ve ırkçı sağ partiler (Demirel-Erbakan-Türkeş) kurdu. Milli iradeyi gölgeleyen darbeler her zaman emperyalizme teşrifatçılık yapan dinbaz sağ ile ırkçı ve irredantist milliyetçilerin önünü açmak için yapıldı. AKP de “darbe” dedikleri 28 Şubat’ın has evladıdır.

***

R.T.Erdoğan’ın çoğu sözlerini ciddiye almam ama “Çıkmış Bay Kemal konuşuyor ‘kuyruklar’ diyor. Bay Kemal bu kuyruklar senin SSK Genel Müdürü olduğun zaman hastane kapılarında kıvranan insanların kuyrukları değil. Bay Kemal, bunlar CHP’nin iktidarları döneminde yokluk kuyrukları değil. Bu kuyruklar varlık kuyruğu” türünden iddiaları çok tuhafıma gidiyor. Sanki “Genel Müdür” diyerek küçümsediği Bay Kemal başbakanmış gibi. Bu hesap: Sanki kendi dönemlerinin sorumluluğunu Diyanet İşleri Başkanı’na ciro edermiş gibi. Oysa tam tersine, Diyanet İşleri Başkanı’nın bütün işlerinin sorumlusu kendisidir.
Bu, çocukları sindirmek için kullanılan “Cıss”, “Öcü var” politikasının bir etkisi ve yararı var ki Erdoğan bu yöntemi sürekli kullanmakta. Ama bu ülkede “AKP ile ortağı MHP bölmezse bu ülkeyi kimse bölemez” diye düşünen aklı başında insanlar da eksik değil.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları