Hayır kazandı. Çok açık...

24 Nisan 2017 Pazartesi

23 Nisan 2017 artık ‘HAYIR’ kutlamaları ile anılacak. HAYIR kazandı. Çok açık. ‘Hayır’ diyenlerden çok ‘evet’ diye çırpınanlar biliyor bunu.
Onca baskıya, onca suçlamaya, uğradıkları saldırıya dayanıp da ‘hayır’ diyenler, kazandıklarına inanmakta zorlanıyor.
Ama ‘evet’ diye yırtınanlar, oy çalıp sandık kaçıranlar, korkutup sindirenler, para verip kandıranlar neden kaybettiklerini biliyorlar.
‘Hayır’ların yükselip kazanacağı anlaşıldığı anda YSK’nin karar değiştirip yasalara aykırı karar almak zorunda bırakılması da bunun açık kanıtı.
HAYIR kazandı. Çok açık.
Ülkenin bu büyük kazancı da çalındı.
Ülkenin bölünmesi için eyalet sistemine gerek yok.
Ülke bölündü. Çok açık.
Ülke, Cumhurbaşkanı, Başbakan, iktidar partisi tarafından bölündü.
Ülke, ‘bizimkiler’ ve ‘onlar’ diye bölündü.
Bu bölünmeyi destekleyenler artık yüzde 50 bile değil. Her gün daha da azalacak.
‘Bizimkiler’ dedikleri, giderek bir avuç ‘bağnaz dogmacı’nın küçük çevresi olarak kalacak.
‘Onlar’ dedikleri bizler, giderek artacağız.
Bizler;
Barışçı, paylaşımcı, kardeşçe uygar yaşamak isteyen, üretici, bilimle, sanatla çoğalan, eşitlik içinde kadınıyla, erkeğiyle ülkesiyle el ele yaşamak isteyenler çoğalacağız.
Bugünün ‘Hayır’ı, yarının Çağdaş Uygar Türkiye’sini yaratacak.
Bunu bugünden görmemiz gerekiyor.

***

Neden mi böyle oldu? Ah, zamanında göremediniz ki?
Oysa, büyük Atatürk 90 yıl öncesinden söylemişti.
‘Birinci vazifen’ demişti: ‘Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.’
Ve eklemişti: ‘Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur’.
Dikkat etmemişsin. Atatürk, senin varoluşunu anlatmış.
‘Bağımsızlığın ve Cumhuriyetin’ demiş. Bunlar varsa varsın.
Bağımsızlık mı? Ata’nın kaybından sonra önce Amerika’ya yanaşmışsın. 15 yıldır da İslam Dünyası’na yanaşıp Arap kültürüyle buluşmaya çalışıyorsun. Yani, iktidara getirdiklerinin hedefi bu.
‘Cumhuriyetin varoluşundur’ demiş Atatürk.
Cumhuriyet, Atatürk için ‘halkın iradesidir’. Saltanatın tek adamlığına karşı halkın iradesini anlatıyor büyük adam.
Şimdi işbaşındaki iktidar ne yapıyor?
Halkın iradesini ‘Tek Adam Rejimi’ne teslim etmeye çalışıyor.
Toplumdan ‘evet’ istemesinin amacı bu.
Ama bunu allayıp pullayıp yutturmak da kolay değil.
Kabul etmeyip ‘hayır’ diyenleri terörist, hain, suçlu, günahkâr ilan ediyorsun. Muhaliflere salon vermiyorsun, sandıklara mühürsüz oyları dolduruyorsun.
Atatürk 90 yıl öncesinden bunu da söylemiş:
‘Cebren ve hile ile’ demişti.
Cebren ve hile ile. Cebir de var, hile
de. ‘Cebren ve hile ile’ referandumda
‘evet’ kampanyası yürütüldü.
‘Cebren ve hile ile’ oylar çalındı.
‘Cebren ve hile ile’ hukuk ayaklar altına alındı.
Ülke ‘hayırlılar’ ve ‘hayırsızlar’ diye ikiye bölündü.
Atatürk gençliğe hitabesini şöyle bitiriyor:
‘İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’.
Biz ‘damarlardaki asil kan’ın, ‘zihinlerdeki uygarlık bilinci’ olduğunu biliyoruz.
Atatürk hep bunu söylemiştir: Akla dayalı bilimin, sanatın öncülüğünde çağdaş uygarlığa ulaşmış bir Türkiye.
Şimdi ne mi yapılacak?
Çok açıktır yapılacaklar.
Hiçbir oldubitti kabul edilmeyecektir.
Referandum hiç yapılmamış gibi çalışmalar sürdürülecektir.
Bıkmadan, usanmadan, yorulmadan, savsaklamadan, kent kent, ilçe ilçe, ev ev, kişi kişi doğrular anlatılacaktır.
Gene, bu doğrularda yer alan partiler, meslek kuruluşları, vicdan sahipleri, dürüst yurttaşlar birleşerek güçlerini bu hedefte birleştirerek çalışmalarını sürdüreceklerdir.
Yaşayacaksak böyle yaşayacağız.
Öleceksek böyle öleceğiz.
Tertemiz bir vicdanla. İnsan gibi...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ben başkan olamazsam? 11 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları