Hikmet Çetinkaya

‘Vatanım sensin...’

03 Haziran 2017 Cumartesi

Tüm ülke şehitlerine ağlıyor...
Bir babanın çığlığı, bir annenin gözyaşı, kadının acısı...
Helikopter kazasında şehit olan, aralarında yüksek rütbeli askerlerin bulunduğu 13 asker...
Üç gündür kahramanlarımızı toprağa veriyoruz.
Şehitlerimizin insanın içini acıtan, hüzünlendiren, düşündüren öyküleri kaldı geride.
Şırnak’tan gelen acı haber ailelerin evlerine ateş düşürdü, daha önceleri olduğu gibi. Şehitlerimizin hepsi orta gelirli, esnaf, üretici, memur, işçi ailelerin çocuklarıydı.
Şırnak şehidi Yarbay Songül Yakut, FETÖ kumpasıyla ordudan atılınca “Göreve döneyim, teğmen ruhuyla başlarım. Küskün değilim” demişti.
Sekiz yaşında babasını yitirmişti...
Çalışkandı...
Disiplinliydi...
Subay çıktı...
Songül Yarbay’ı annesi okuttu.
Yıllar geçti.
Türkiye’nin ilk kadın ilçe jandarma komutanı olarak tarihe geçti.
Kumpasa uğradığında tüm engelleri birer birer aştı, âşık olduğu mesleğini söktü aldı kumpasçıların elinden.
Şırnak’a atandı...
Songül Yakut şöyle dedi:
Bayrağın dalgalandığı her yer vatandır...
Koşarak gitti ve görevine başladı...
Şehit oldu...
Çok sevdiği ülkesinin kalbine gömüldü...
Hayatın akışı içinde umutlar, umutsuzluklar yüreği yurt ve insan sevgisiyle dolu 13 yiğit insan...
Onların arasında yol arkadaşları...
Sevgi...
Umut...
Var oluş...
Geride kalan analar, babalar, kadınlar, çocuklar...
Yükselen çığlıklar...
Acı, hüzün, gözyaşı...

***

Tümgeneral Aydoğan Aydın, Albay Oğuzhan Küçükdemirkol, Başçavuş Fevzi Kıral, Uzman Çavuş Zeki Koç.
13 kahraman...
13 ayrı öykü...
Şehit olan Tümgeneral Aydoğan Aydın, askerlerin çok sevdiği, onlarla birlikte yemek yiyen babacan bir komutandı.
Cephede savaştığı için “asker Aydoğan” diye anılıyordu. Aydın, son dönemde Şırnak’taki Kato Dağı bölgesi ve Hakkâri’nin Yüksekova bölgesinde gerçekleştirilen operasyonları yönetiyordu...
Aydoğan, 2012-2016 yılları arasında Kayseri 1. Komando Tugayı’nda komutanlık yapmış, FETÖ’cü darbe kalkışmasında haberi alır almaz Kayseri Valisi Süleyman Kamçı’yı telefonla arayıp “Birliğimden tek bir asker kışla dışına çıkmayacak; darbeye de darbecilere de karşıyım” demişti.
Tümgeneral Aydın, darbecilerin hazırladığı sıkıyönetim komutanları listesinde adı Hakkâri Sıkıyönetim Komutanı olarak geçtiği için gözaltına alınmış, yapılan soruşturmanın ardından suçsuz olduğu belirlenerek mahkemece serbest bırakılmış, ilk yapılan YAŞ toplantısında da tümgeneralliğe terfi etmişti.
Gecikmiş saatinde günün, kınından çıkarken soğuk, soluğumuzu hohluyoruz vadilerde...
Zamanın gizine varıyoruz şehitlerimizi kalbimize gömerken...
Onların öykülerini dinlerken bir kez daha kahroluyoruz.
Gökteki her şeyin, yıldızların, güneşin, ayın, dünyanın en zorlu ipiyle tırmanıyoruz gözlerine onların, sararak soğuğu ve karanlığı...

***

Puslu bir günün ortasında yazıyorum yazımı.
Bir gece öncesini düşünüyorum...
Türkiye şehitlerini uğurladı, onları yüreğine gömdü.
Geride kalan analar, babalar, eşler, çocuklar...
Gözlerimi Boğaz’ın lacivert sularına çevirip bir süre öylece kalıyorum.
Güneş, bir yüreğin çırpınışı gibi kayboluyor; ufuk çizgisini geçen kuşlar evlerin çatılarına konuyor.
Yarbay Songül Yakut...
Annesine köyünde tek katlı küçük bir ev yaptırmış...
Yarbay Yakut, “Balyoz kumpası” na uğramış, tek başına mücadele vermiş bir asker.
O dönem binbaşı...
Ve şehit düşen 13 askerimizden birisi...
Bir ses kulaklarımızda:
“Vatanım sensin!”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları