Feyzi Erçin

Beden ve dayanışma üzerine

21 Haziran 2017 Çarşamba

 

“Sıradışı” temasıyla, yaşadığımız zor zamanlara bir umut olan İKSV ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi, her yönüyle sıra dışı bir gösteriye sahne oldu 20 Haziran Salı gecesi. Avustralya kökenli, akrobatlardan oluşan Circa Grubu, Dmitri Şostakoviç’in 3 yaylı çalgılar dörtlüsü (sırasıyla, 11, 8 ve 5 numaralı olanlar) eşliğinde sirk akrobasisi zorluğunda ve bale estetiğinde bir gösteri sundu. Debussy Quartet’in, ezberden, kısmen gözleri bağlı ve yalınayak seslendirdikleri eserlerde müzisyenler, yerine göre akrobatları izleyerek, yerine göre onlar tarafından performansın bir parçası haline getirilerek ve hatta sahne dışına çıkartılarak, katıldılar. Savaş ve faşizm kurbanlarına atfedilmiş olan 8 numaralı dörtlü ile başlayan performans ile Circa, kısa sürede izleyenlere, nasıl bir şov ile karşı karşıya olduklarını gösterdi. Bir yandan tepeden inen ipler ve trapezlerle vücutlarını iç içe geçirip, daha sonra birbirlerinin omuzlarında yükselen ve giderek zorlaşan “numaralar” yaparken, diğer taraftan bestecinin yedi bölümden oluşan ve döngüsel bir forma sahip eseriyle son derece uyumlu bir dans gösterisi de sunuyorlardı. Eser ilerledikçe görülüyordu ki, koreografi müziğin hız ve yavaşlığından ziyade, gerginliği ile uyumlu bir duygu yoğunluğu, yükselmesi ile bağlantılı bir fiziksel zorluk ile iç içe girmişti. Vücutlar havada atılırken, akrobatlar kendilerini yerlere atarken, nasıl sakatlanmadıklarını ve başlarına bir şey gelmediğini hayretler içinde izliyorsunuz. Ama aslında sorunun cevabı netleşiyor performans ilerledikçe...

Yerçekimine direnen dansçılar

Bestecinin 8 numaralı dörtlüsünün ünlü ve delice ritmik ikinci bölümünün eşliğindeki mecburi bir yürüyüş motifinin kaosa sürüklenmesi, gösterinin dramatik zirvesi denilebilir. Oradan sonra fark etmemek mümkün değil ki, aslında Circa’nın “Opus”u insan bedeni ve dayanışma dürtüsü mecburiyetine dair bir güzelleme. Nitekim dansçı akrobatların yerçekimine direnen birçok figürünün yapılabilmesini mümkün kılan şey, birbirlerini çekmeleri, itmeleri, birbirlerine yapışmaları ve bedenlerindeki enerjileri aktarmaları, dayanışmaları... Aksi halde düşüşleri kaçınılmaz. Bunu fark ettikten sonra, hem sahnedeki fiziksellikle insan vücuduna, hem de Şostakoviç’in isyankâr ve devrimci müziğiyle insan ruhuna övgüsel gösteriyi umut ve heyecan ile takip etti izleyici. Festivalin son yıllardaki en sıra dışı ve seyircinin gözlerini açan gösterisiydi 20 Haziran Circa’nın “Opus 2”si.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları