Hikmet Çetinkaya

Laik - demokrat medya!..

14 Ocak 2018 Pazar

Tarihe not düşmek için - 17

Birkaç gündür gazetelerde, “Poliste şeriatçı örgütlenme” başlıklı haberler yayımlanıyor; Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın uzun bir çalışma sonucu hazırladığı rapora değinilip şöyle deniliyor:
“İrtica örgütlerinin polis kolejleri ile polis akademisinde kadrolaşma için büyük çalışma yaptığı belirtildi...”
Rapor “çok gizli” ve 10 Mart 1992 yılında hazırlanmış...
Raporun bir bölümü şöyle:
“Elde edilen bilgiler doğrultusunda yapılan takip-tarassut ve tahkikatlarda, Ankara Polis Koleji öğrencilerinin yüzde 50’sine yakın bir kesimi ile çeşitli şekillerde temas kuran örgüt elemanları, kendilerine yakın olanlar üzerindeki ajitasyon çalışmalarını sistemli olarak yürütmektedirler. Çeşitli görünüm altında kurulan vakıf ve açılan evlerde ailelerinin izniyle yetiştirilen zeki, çalışkan öğrencilerin meslek okullarına yerleştirilme planında polis kolejleri de payını almıştır.
Cumartesi ve pazar günleri öğrenciler, sınıf imamlarının belirlediği adreslerde 5-6 saatlik eğitim çalışmasına katılmaktadır. Akademi ve kolej öğrencilerini karşılaştırmamaya özen gösteren bu kesim, öğrencilere sivil elbise giydirip daha sonra toplantı evlerine gitmelerini sağlıyor.”
10 Mart 1992’de Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı ise Erdal İnönü’dür...

***

Haberi yayımlayan gazete, raporda, “Fethullahçılar” olarak bilinen Nurcuların adını açıklamak istemiyor...
Saygı Öztürk imzalı haberde, mutlaka “Fethullahçı” gençlerin adının geçtiğini tahmin ediyorum.
Bu, bir yana benim de elimde olan raporda, Fethullah Gülen’in talebeleri” cümlesi yer almaktadır...
Sanırım, haber sekreteri arkadaş, yöneticilerin “uyarısı” üzerine rapordan bu cümleleri çıkarmış...
Saygı Öztürk, “çok gizli” raporu 1994 yılında Hürriyet’te yayımlamıştı. Her zaman olduğu gibi Fethullah Gülen’in avukatları haberi tekzip etmişlerdi...
Cumhuriyet okurları anımsarlar. Fethullah Gülen’le ilgili yaklaşık 200 yazı yazdım. Fethullahçıların, polis kolejlerinde, askeri okullarda ve Milli Eğitim’de nasıl örgütlendiklerini uzun uzun anlattım...
Türkiye, REFAHYOL sayesinde irticayla tanışmadı; Fethullah Gülen, Turgut Özal’dan Bülent Ecevit’e, Mesut Yılmaz’a dek pek çok siyasetçiyle ilişki kurdu ve “şeriatçı örgütlenmeyi” gerçekleştirdi. Fethullah Gülen bununla da yetinmeyip “medya patronları”nın gözüne girdi, kendisiyle ilgili yayınları önlemesini bildi...
Sabah gazetesi, dün polisteki şeriatçı örgütlenmeyi haber yapmış ama tek satır Fethullahçılardan söz etmiyor...
RP’li Şevki Yılmaz’la, Hasan Hüseyin Ceylan’ın konuşmalarını yayımlamak “şeriatla mücadele”, Fethullah Gülen’in poliste örgütlenmesinde adını yazmamak “ılımlı İslam” masalına inanmak oluyor...
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın “çok gizli” raporunda adı geçen Polis Akademisi öğretim üyeleri Ali Şafak, Rıfkı Kaymaz, İbrahim Okatan, Bilal Coşkun, İsmet Toprak, Remzi Fındıklı, Ahmet Karaaslan, Ahmet Eyicil “Fethullahçı” değiller mi? Bu kişiler rapora göre, “Şeriat düzeni, demokratik cumhuriyet düzeninden daha iyidir” demediler mi? Ali Şafak, Atatürk’e karşı söylediği sözlerle tepki toplayan Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe’yi açılan soruşturmada aklayan kişi değil mi? Şükrü Karatepe,eski bir Fethullahçı olarak bilinmiyor mu?
Yeni Yüzyıl gazetesi durduk yere Fethullah Gülen dizisi niye hazırladı acaba?
Hocayı aklamak için!
Kamuoyunun bir bölümü bugünlerde “ılımlı İslam”ı tartışıyor. Kimileri Fethullah Gülen’i öve öve bitiremiyor...
Fethullah nerede? Amerika’da... Fethullah, Amerika’da bazı önemli kişilerle görüştü mü? Evet görüştü! Kimdir bu kişiler? Bazı devlet ve istihbarat görevlileri olduğu söyleniyor!.. Adları? Şimdilik vermiyoruz!.. Hasta mı? Öteden beri şekeri ve kalp rahatsızlığı var, ancak Amerika’da tedavi görmüyor!.. Fethullah, New York’ta bir doktora öğrencisinin evinde kalmıyor mu? Evet! Türkiye’ye ne zaman dönecek? Orası belli değil! Neden? Kendisine dokunulmaması için güvence istiyor...

***

Çok açık söylüyorum:
ANASOL-D irticayla mücadele edemez. İrtica için asıl tehlike tarikatlar ve dolayısıyla Fethullahçılar hem Mesut Yılmaz’ın hem de Bülent Ecevit’in çevresini kuşatmışlardır.
Göreceksiniz ne polis ne de Milli Eğitim’deki “şeriatçı örgütlenme” çözülecektir. Fethullahçıların ardında büyük parasal güç ve “laik demokrat” medya vardır...
İrticayla mücadele; devlet erkini elinde tutan siyasi iktidarın ve laik, demokrat medya patronlarının gözlerinin açılmasıyla olur!...
Bu yazı 5 Ağustos 1997 tarihinde yayımlanmıştır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları