Necmi Sönmez

Cesur ve kararlı bir sanat neferi

11 Nisan 2018 Çarşamba

 

11 Nisan 1927’de Kocamustafapaşa/ İstanbul’da doğan Melda Kaptana 2003’te yayınlayacağı anılarına “Ben bir Bizans bahçesinde büyüdüm” ismini vermiştir. İstanbul Üniversitesi Fransız Filolojisi’nde eğitim gören genç Melda, 1949’da Paris’e doktora yapmaya gitti. Orada tanıştığı heykeltıraş İlhan Koman’la 26 Şubat 1951’de evlendi. Uzun sürmeyen bu birliktelikten sonra hayat mücadelesine New York’ta devam etti. Öğrenciliğinden itibaren İstanbul sanat ortamında olan Kaptana’yı bir figür olarak ön plana çıkaran, 1960’larda açtığı Butik Melda’yı 1971’de Melda Kaptana Galerisi’ne dönüştüren özverili çabası olmuştur. Ülkemizin uzun soluklu ilk profesyonel sanat galerisini yaklaşık olarak yirmi yıl boyunca sürdüren Kaptana’nın çalışmaları “tarihsel” bir öneme sahiptir. Sanatla pek ilgilenilmeyen bir dönemde Mübin Orhon, Orhan Peker, Burhan Uygur, Fikret Ürgüp gibi “sıra dışı” ressamların ilk kişisel sergiler açan Kaptana’nın en önemli özelliklerinden biri de, ülkemizin ilk modern sanat koleksiyoncularını yaratan kişi olmasıdır.

 

Günümüzde karanlık güçlerin, mafyanın, sahtekârların pençesine düşmüş olan sanat ortamını 1960’lardan itibaren şekillendiren Melda Kaptana, “hümanist” değerlerden hareket ediyordu. Onun için sanat paylaşılan, üzerine konuşuldukça, tartışıldıkça değeri artan bir olgunlaşma süreciydi. Bu doğrultudaki fikirlerini 2008’de kaleme aldığı Galer’istler: 1970’lerin Sanat Ortamı isimli değerli çalışmasıyla ortaya koydu. Pek az kişinin bildiği diğer önemli gerçekse, onun 1972’de Maya Sanat Galerisi ve Adalet Cimcoz hakkında son derece değerli bir kitabı da hazırlamış olmasıdır. Melda Kaptana’yı Melda Kaptana yapan onun her zaman, her koşulda Melda Kaptana olabilmesidir. Yıllar önce Mübin Orhon için yaptığım bir araştırma sırasında Gümüşsuyu’ndaki evinin kapısını çaldığımda kusursuz arşivi, pırıl pırıl belleğiyle beni büyüleyen Melda Hanım açtığı sergilerin davetiyelerini gösterirken, Paul Eluard’dan bir diziyi ezberinden söyleyivermişti: “Akan zamana karşısında ekşimemek, akmak, akmak”. Mart ayında Bodrum’daki son buluşmamızda bir Giacometti heykeli zarifliğiyle karşımdaydı. Bugün 91 yaşına basan Melda Hanım akmaya, hayatı selamlamaya devam ediyordu. Biz de onu selamlayıp mutlu, sağlıklı yıllar dileyelim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları