KHK ile ihraç edilen piyanist Eser Öykü Dede: Ben barış istiyorum, terörle ilgim yok

Abone Ol google-news

Yaklaşık 2 yıldır akademiden uzak olan Eser Öykü Dede, Şirince'de BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.

14 Kasım 2018 Çarşamba, 12:53

Haber / Video: Efe Öç

2016 yılının Ocak ayında "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlığı ile yayınlanan ve doğu illerindeki sokağa çıkma yasaklarını ve hak ihlallerini eleştiren bildiriye, zaman içinde 2000'den fazla akademisyen imza verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bildirinin yayınlanmasından hemen sonra yaptığı açıklamada, imzacı akademisyenler için "müsvedde" ve "alçak" gibi ifadeler kullanmış ve "ilgili kurumları gereğini yapmaya" çağırdı.

Bu süreçte çok sayıda akademisyen hakkında "terör örgütü propagandası" suçlamasıyla dava açıldı. Aralarında cezaevine girenler oldu.

15 Temmuz 2016 yılında yaşanan darbe girişimi sonrası başlayan OHAL döneminde çıkarılan peş peşe KHK'lar ile yüzlerce imzacı akademisyen, çalıştıkları üniversitelerden ihraç edildi.

İhraç edilen akademisyenlerin yeşil pasaportlarına el konuldu, kamu ve özel üniversitelerde çalışmaları yasaklandı.

Bugün imzacı akademisyenlerin birçoğu farklı alanlarda çalışarak hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Aralarında kafe açanlar, garsonluk yapanlar bulunuyor.

Çok sayıda akademisyen de halen "terör propagandası" suçlamasıyla ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyor.
Piyanist Eser Öykü Dede de 7 Şubat 2017 tarihinde çıkarılan 686 sayılı kararname ile 17 yılıdır çalıştığı Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'ndan ihraç edildi.

Hayatı tamamen değişen isimlerden biri olan Dede, konservatuvarda hocalık yaparken hobi olarak başladığı seramiği bugün iş olarak yapıyor.

"Ben vatandaşı olduğum devlete çağrı yapabilirim."

İzmir, Şirince'de yer alan Nesin Matematik Köyü'nde yaşayan ve çalışan Dede, köyün ihtiyaçları için kurulan seramik atölyesinde üretim yapıyor.

Bugün 41 yaşında olan Dede, konservatuvardan uzakta bir hayatı "bir yanım yok gibi" cümlesiyle tarif ediyor.

Dede, metin ile ilgili dile getirilen eleştirileri de, "Ben bir örgüte çağrı yapamam. Ben vatandaşı olduğum devlete çağrı yapabilirim. Bu örgüte bir destek olarak algılanamaz diye düşünüyorum. Orada ifade edilen ana fikrin ne olduğu belli. Ve bu bir barış çağrısı." diyor.