Adnan Binyazar

Canlıların eşitliği

03 Şubat 2023 Cuma

İlkelinden insan denen yaratığın gelişmişine her canlının yaşamak hakkı vardır. Bu gerçeği özgürce yaşayacak dünya toplumunun ne zaman oluşacağını, bilim insanları ancak varsayımlar ileri sürerek açıklıyor.      

Canlıyı korumak temel ilke sayılmadıkça toplumlarda eşitlik duygusu gelişmez. O nedenle insan yine her gelişmeyi kendi çıkarı doğrultusunda düzenleyecek, canlıların düşlenen eşitliği tartışma konusu bile olmayacaktır. Gene de şimdiki koşullarda bile etinden yararlanılan hayvanlara, yaşamımıza katılan kedi köpek gibi can yoldaşlarına iyi davranmak bile önemli bir gelişme sayılmalı. 

Günümüzde böyle yaşamsal bir düzenin kurulamayacağı tartışılmaz. Ama kurumsallaşmamış da olsa, yeryüzünde canlılarla arasında eşitlik kurarak onları esenliğe erdiren toplumlar yok değil.             

BİR ÖRNEK

Aziz Nesin konuşma yapmak için çağrıldığı Berlin’de, toplantıya kucağında kedileri köpekleriyle gelen dinleyicileri görünce konuşmasına, “Berlin’de hayvan, çocuğun yerini almış” diye başlamıştı. Berlinliler Nesin’in bu gözlemini yürekten alkışlarken kucaklarındaki kedilere köpeklere daha candan sarılmışlardı. Bu gibi tutumlar hayvana sevgiyle yaklaşmanın kişisel yanıdır. Çözüm ise ancak bunun toplumsal anlamda kurumsallaşmasına bağlı. 

Berlin’de bir TV programında, köpeğini tel kafes içinde hayvan doktoruna getiren kadınla doktor arasındaki konuşma ilgimi çekmişti. Kadın, hayvan doktorunun yüzüne umutla bakarak köpeğinin son günlerde hep de geceleri insan gibi hızlıca soluk alıp verdiğini, sabaha dek uyumadan inlediğini anlattı. 

Doktor onu dinledikten sonra köpeği tertemiz örtülü masaya yatırdı, tepeden tırnağa gözden geçirdi. Çektiği filmde siyahımsı bir noktayı parmağıyla göstererek tanıyı koydu. Köpeğin midesinde oluşan tümör geciktirilmeden çıkarılmalıydı.

Kadının ışıyan yüzünde sevinç dalgalanmalarının oluştuğunu gören doktor hemen işe koyuldu. 

Uzun sürmedi, sağlığına kavuşan köpek, diliyle ameliyat yerini yalamaya başlamıştı bile. 

İKİNCİ ÖRNEK 

Gazetelerdeki şu iki haber, insan-hayvan ilişkisini yansıtmaya yetiyor:     

-Ayancık ve Türkeli limanlarına demir atan balıkçılardan Serbülent Öksüz, altı köpeği ölü halde bulduklarını, diğer köpeklerin de ölmek üzere olduğunu belirterek “Yaklaşık 10 gündür buradayız. Burada köpekler ölüyor. Yetkilileri arıyoruz fakat kimse yardım etmedi. Altı tane yavru köpek telef oldu. Yazık değil mi” diye soruyor.

-Hayvansever Nilay Yılmaz, yaklaşık üç haftadır Ergani’de zehirlenmelerin sistematik şekilde devam ettiğini belirterek o bölgeye yönelik izlenimlerini aktardı. Ergani girişinde, Dicle yolu üzerinde ve Ergani çöplüğünde köpeklerin cesetleriyle karşılaştıklarını ifade etti. 

İnsanlık, canlıların eşitliğini sağlamadıkça bu ilkelliklerin önü alınamayacaktır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Benlik arayışları 19 Nisan 2024
Romeo ve Juliet 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları