Dünya yepyeni ve zorlama ile sıkıntılı, çözümü zor bir yaşama gidiyor. Geçmişte "deneme-yanılma" metodu dediğimiz süreç öne çıktı. Sadece teknolojik destekler farklı. Ancak benim bu anlamda sıkıntım var. Can pazarında dahi öne çıkan gizli hedef "ekonomi" olunca, "karar karaborsasına" takılmaktan korkuyorum.

Sağlık bakanımızın dahi kurumları adına TFF kararına yetkisiz kalma tutumu ile daha çok Bilim Kurulu'nun olması gereken sorumluluk federasyonun üstüne kaldı. Sadece futbol adına diğer ülkelere de bakarsak özellikle Avrupa ülkeleri geçen sezonu başlatma konusunda mayıs ile haziran sonu haftalara yayılan bir takvim öngördüler. Kanaatim odur ki, net olarak artık "futbol asla eskisi gibi" olmayacaktır! Çünkü korona ortalıkta fırsat kollarken getirilen kurallar dizisi futbolu zorluyor. Alınan tedbirler "teması" içeriyorsa ve "sosyal mesafe" şartı getiriyorsa ötesi için fazla teori üretmek zordur. O zaman korona ile anlaşıp yönetime üye vermesini(!) sağlamak, çözüm üretmek, işin şakası gibi görünse dahi gerçekten futbol dünyası bu sıkıntı ile pek üretken olamaz. Zira futbol mekaniği ve fizik güç sonucu tayin ettiği, topa hükmeden teknik becerinin de ona ihtiyacı ile oynanan oyundur. Hangi teknik adam ve futbolcu bunu kısıtlayabilir? Nasıl kısıtlar? Giysi, maske ve belki de üretilecek yeni kurallarla mı?

Basit örnek. Topa sahiplenmek için verilen mücadeleye nasıl önlem alınacak? Yahut kaleye giren topa koşan atak ve savunma oyuncuları hangi öncelikle müdahale edecekler? Kriter güç, sürat, çabukluk olunca buna kazanım nasıl oluyor belli! Bir bütün olarak sahaya çıkan iki takım gelecek hafta taşıyıcı ile geçecek virüsü alırsa kadroda olmayacak ve belki de kendini koruma performansı ile oynadığı oyundan tat alınmayacaktır! Normalde şans oyunları ve yayınlardan beklentisi olanları mutlu etmeyen tahmini söylemler bu kez suçlayıcı hale dönüşecektir!

Futbolcular antrenmanlara değişik mazeretlerle katılmama veya performans yetersizliği ile devam ederlerken sakatlanacaklardır! Takım belki de artık teknik adamlardan öte doktorların verecekleri rapor ve uyarılarla belirlenecektir! İlk tedbir olarak oyun gücü yetersiz, sayının çok olma endişesine karşın 5 oyuncu değişme kuralı bunun örneğidir!

Önlem olarak seyircisiz karşılaşmalar heyecanı kaldıracak ve söylemleri ile tartışılan yetersiz ve gerginlik dolu sözde lig başımıza çorap örecektir. Her hafta yapılacak karşılaşmalarda görevlilerin de çok zor, sıkı tıbbı veri ve raporları önem kazanacaktır. Yeni antrenman metotları ile futbol oynanan şekli ile eğitim farklılığı yaşayacaktır.

Yani "futbolun koronayı yenmesi" şarttır. Bu da ancak sağlığımızı ve yaşamı tehdit eden bu virüsün çaresinin bulunması dünyanın en önemli sorunudur. Benim görüşüm, bunun bir ilişki ve geçimsizlik sonucu tehdit olarak insanlığa dayatılmasıdır. Kim? Nasıl? Ne şekilde olursa olsun kaynağını bulup önüne geçmek zorundadır insanlık! İhtiyar gezegenimizi de belli yaştan sonra içeri tıkamayacağımıza göre "bizi yöneten güçlerin" kendileri ve gelecek nesillerimizi hayatta tutmak için biyolojik güvenceleri icat etme yaratıcılığına ihtiyacımız her zamandan daha çoktur. Zurnanın zırt dediği yer burasıdır! Çözüme de sevgi, merhamet, doğaya saygı ve bilimsel yakınlaşma ile olur. "İnsan zekâ ve yaratıcılığı, koronayı kendine rakip alıp, yenmek zorunda olduğu maça hazırlanmalıdır." Artık 90 dakikalar çok basite indirgenmiştir. O gerçekle koronayı yenemeyiz. O zaman da ne FIFA, ne de UEFA ve hatta TFF'nin "kıymet-i harbiyesi" kalmaz!