Ahmet İnsel

Siyasal alana dönüş çabası önemsenmelidir

29 Aralık 2015 Salı

Fırat Haber Ajansı, Diyarbakır’da hafta sonu özyönetim gündemiyle toplanan Demokratik Toplum Kongresi’nin arifesinde, Botan Sivil Savunma Birlikleri (YPS-BOTAN) kurulduğunu ilan etti. Bu silahlı milis birlikleri, YDG-H adı altında mahallelerde silahlı direnişi yürüten, hendekler kazıp, barikatlar kuran gençlik örgütlenmesinin, PKK/ KCK’nin merkezi denetiminde ve uzun soluklu bir silahlı mücadele hedefiyle tanzim edilmesi anlamına geliyor. Bir “özsavunma gücü” olarak tanımlanan YPS-BOTAN’ın, “Botan’da gelişen demokratik konfederal sistemin savunma gücü” olduğu belirtiliyor. Aynı kuruluş çağrısı Nusaybin’de de yapılmış. Önümüzdeki haftalarda başka bölgelerde de benzer kuruluş ilanları beklenebilir. Bunları, Cemil Bayık’ın, “Türkiye’deki Kürt kentlerine savaşçılar gönderme hakkımızı saklı tutuyoruz” tehdidi ile birleştirince, iç savaşın Kürt siyasal hareketi cephesindeki adımları belirginleşiyor.
Bunun karşı cephesinde ise, bir yanda TSK’nin tank, top gibi ağır silahlar kullanarak şehir içi çatışmaya dahil olması, diğer yanda Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde dün ilan edildiği gibi, yeniden geçici köy korucusu politikasına dönüş söz konusu. Bölgede görev yapan özel polis güçlerinin benimsedikleri sıfatlar ve davranış biçimleri de, iç savaş tablosunu tamamlıyor.

İç savaşın aktörleri
Görünen o ki, hem devlet hem PKK/KCK bölge halkını parçalı bölüklü çatışma halinin pasif izleyicileri olmaktan topyekûn bir iç savaşın aktörleri olmaya zorlamaya hazırlanıyor. Bölgedeki sivil halk, ya PKK ve onun hegemonya alanında yer alan siyasal oluşumların yanında taraf olmaya ya da Kürt siyasal hareketi tarafından hain damgası yiyerek devletin korumasına daha fazla sarılmaya veya göç etmeye zorlanıyor. “İyi Kürt, kötü Kürt” ayrımına dayanan devlet politikası ve uyguladığı şiddet, bölgedeki çatışmaların iç savaşa dönüşmesini hızlandırıyor. Sorun, hendek konusunu çoktan aşmış durumda.
Botan Sivil Savunma Birlikleri’nin kuruluşunun DTK’nin özyönetim kongresinin başlamasından önceki gece ilan edilmesi bir rastlantı değildi. Böylece PKK/KCK, “özerk Kürdistan”ın ve “konfederal sistemin” savunma gücünün kendi denetiminde olacağını, kongreden hemen önce ilan etti. Bilinenin ilanı olarak değerlendirilebilir. Gene de üzerinde durmakta yarar var. Kürt siyasal hareketinin silahlı olmayan kanadının siyasal müzakere ve silahsız çözüm yolunu yeniden açmak için sarıldığı son fırsatlardan biriydi bu kongre. HDP yöneticileri sorunun yeniden siyasal alana dönüşünü sağlamak için epeydir bunu tasarlayıp hazırlanıyorlardı. Dolayısıyla bu kongrede alınan kararların ilk elde külliyen kabul veya reddedilmesi değil, etraflı biçimde tartışılması ancak siyasal alana dönüş yolunu güçlendirebilir. Kürt sorununda tüm seçeneklerin serbestçe tartışılması, özyönetimin ne anlama geldiği, “demokratik özyönetim” projesinin silahlı ve katı bir hiyerarşik disiplin içinde çalışan bir örgütün gölgesinde özyönetim felsefesine ne kadar uyduğu gibi soruların yanıtlarının aranması değil midir siyasal alana dönüş?

Herkes isteyebilir
DTK kongresinde ilan edilen 14 maddenin bir kısmı aslında Türkiye’nin diğer bölgelerinde yaşayan insanların da üzerlerinde hissettikleri merkezi otoritenin İslamcı-muhafazakâr tahakkümünün kısmen kırılması için talep edebilecekleri öneriler içeriyor. Başka öneriler ise, lider/ örgüt-halk arasında doğrudan kurulduğu iddia edilen ilişki çerçevesinde doğrudan demokrasi görünümlü bir militan yurttaş tahakkümüne kapı açma potansiyeli taşıyor. Bütün bunların tartışılabilir olması demokrasinin olmazsa olmaz gereğidir.
Silahlı müzakere yönteminin hem PKK hem Türkiye devleti yönetimi tarafından artık baskın seçenek olarak dayatıldığı bu ortamda, siyasal alana dönüşü sağlamak elbette kolay olmayacaktır. Ama bu zorluğu aşmanın yolu, dört bir yandan ateş altında alınmış halde, siyasal alana dönüş için çırpınan HDP yöneticilerine el uzatmak yerine, yangına körükle gitmek değildir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir otokrat prototipi 1 Eylül 2018
Kayırma ekonomisinin bedeli 28 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları