Merhumu nasıl bilirdiniz?

01 Mart 2020 Pazar

(Tarih 4 Eylül 2006)

Balıkesir’de TOKİ anahtar teslim töreninde bir grup vatandaş bağırıyor:

Artık şehit cenazesi istemiyoruz!

Mikrofondan azarlar gibi yanıtlıyor:

Askerlik, yan gelip yatma yeri değildir!

Önündeki camlarda böyle bir laf yok.

Her zamanki gibi içinden, kalbinden geldiği gibi söylüyor.

***

O dönemde Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Ahmet Necdet Sezer.

***

(Tarih 22.2.2020)

İzmir Kınık’ta otoyol açılışı yapıyor. Her zamanki gibi çevre il ve ilçelerde şehit eksik değil. Başkomutan artık kendisi. Bu defa tedbirli. Bizzat açıklıyor:

(Libya’da), Birkaç tane şehidimiz var. Ama birkaç tane şehidimizin karşılığında 100’e yakın lejyoneri etkisiz hale getirdik. Şehitler Tepesi boş kalmayacak.

***

Bu kadar net konuştuğuna göre, Şehitler Tepesi müteahhidine doluluk garantisi falan verilmedi inşallah !

***

Kabul etmeliyiz ki, şair ruhlu bir insan. Şiir için hapislerde yatması boşuna değil. Şiir ile düşünüyor, nutuklarını da bu ruh ile atıyor. Şehitler Tepesi sözü de bir şiirden ve şairden (Arif Nihat Asya 1904-1975) Bayrak şiirinde geçiyor:

Şehitler Tepesi boş değil,/ Toprağını kahramanlar bekliyor!/ Ve bir bayrak dalgalanmak için;/ Rüzgâr bekliyor!..

Şair ruhlu olmak güzel bir özellik. Ama bu ruh ile şahane bir eş, başdöndürücü bir sevgili bulunur. Ama devlet, hele savaş yönetmek!!!

***

İş, “tane”ye döküldükten sonra “sayı” ve “oran” da çok önem kazanıyor.

Nitekim, dünkü canlı yayında sayıyı 36 diye açıkladı.

Ancak daha sonra haber siteleri CB İletişim Başkanlığı’nın bu rakamı 34 olarak “revize” ettiğini duyurdu.

Revize, daha çok müteahhit projelerinde kullanılan bir terim!

***

Bu arada 2 bin 100 Suriye rejim unsurunun etkisiz hale getirildiğini söylerken de lafın ortasında fikir değiştirdi,

- “Artık böyle demeyelim. Suriyeli askeri öldürüldü!” dedi.

Belli ki şehitlerimiz ile karşı tarafın ölü sayısı arasında bir “oran” belirlenmiş.

Bu oran şimdilik açıklanmıyor.

Bir dönem “Twitter” için baş belası demişti.

@Zerrin 36 hanım -başına bir iş gelmez inşallah-, soruyor:

Eve gelen 3 kardeşten birinin kavgada öldüğünü öğrenen anne babanın, çocuklarının da karşı taraftan 5 kişiyi öldürdüklerini duyunca içi rahatlar mı?

Sahiden bu “Twitter” bir bela!

***

15 gün sonra Suriye iç savaşı 10. yılına giriyor.

15 Mart 2011 günü ülkenin Ürdün sınırına yakın Daraa ilçesinde, “Arap Baharı” gösterileri ile başlamıştı.

O günden beri de ABD açıkça, kimi Batı ülkeleriyle Rusya ise sinsice ellerini ovuşturarak ve terör örgütlerini de kızıştırarak Türkiye’yi de bu bahara dahil etmek ve Suriye ile savaştırmak için çırpınıyordu. Üstelik F-35, S-400 dümeni ile hazinemizi de boşaltılarak...

Baharın, başlamasına sayılı günler kala Reyiz de “Buna savaş diyebilirim!” diyebildi.

***

Durum vahim. Ama ciddi değil, diyecek oluyor insan.

Cinayet hükümlüsü, firari işadamı Galip Öztürk Twitter’den belli ki Reyiz’e akıl veriyor:

Komşularınızın içişlerine karışmayın

Rusya’yı tahrik etmeyin.

Arap ülkeleriyle tarihi, sosyal, kültürel ilişkilerinizi geliştirin.

Fakat aralarındaki anlaşmazlıklara karışmayın.

Sormadan akıl vermeyin.

Batı kültürünü benimseyin fakat onların emperyalist emellerine alet olmayın.

***

Twitter sahiden çok sinir!

***

Şehitler Tepesi boş kalmayacak!” sözünden vazife çıkaran Putin mi, yoksa Esed mi?

Yoksa stratejik ortağımız Trump mı?

Üçünün de Allah belasını versin.

***

Dua deyince, Reyiz’den bazı şehit anne babalarının bu konuda bir dileği var: Cenaze namazı sırasında imam efendilerin cemaate sorduğu “Merhumu nasıl bilir siniz? Hakkınızı helal ediyor musunuz” sorusunun “revize” edilmesini istiyorlar.

Böyle bir soru Kuranıkerim’de yer almıyor.

İmam efendi zaten Mehmetçiğin “Peygamberlikten sonreki en yüce sıfata ve doğrudan cennet ile müjdelendiğini” açıklıyor.

Arkasından da cemaate “Hakkınızı helal ediyor musunuz” diye soruyor.

Ailenin arslan gibi evladı, vatan için canını vermiş, daha ne borcu?

***

Şehit ailelerinin bu hassasiyetine saygı duymak gerek.

Şehit cenazelerine çoğu zaman bakanlar, iktidar ve muhalefet ileri gelenleri ve programı el verirse Reyiz de katılıyor.

Ancak bendeniz bu “Hakkınızı helal ediyor musunuz” sorusunun devamından yanayım.

Her şehit cenazesi Tanrı’nın “Kul hakkı ile huzuruma gelmeyin! Kimin hakkını yediyseniz ondan helallik alın” buyruğunu hatırlatılmasını sağlıyor.

Hayat bu..

Şehit aileleri de bir gün, kul hakkı yiyenler öldüğünde, cenazelerine katılıp “Helal etmiyoruz!” diyebilecekleri cesareti bulurlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları