Ali İsmet Ural

Bedava Yaşıyoruz!

03 Ağustos 2014 Pazar

İki şampiyon, biri 10 numara kalitesizlik kokan ligimizin şampiyonu F.Bahçe. Diğeri UEFA Avrupa Ligi şampiyonu Sevilla. F.Bahçe’de kadro aynı demek yanlış olmaz. Üstüne bir de klas ayak Diego var. Sevilla’da savunma tamamen kupa kaldıran kadro. Orta saha ve forvet hattında yeniler var ama şablon da değişiklik yok. Halı saha maçında yenir bu goller. Tamam pardon, şöyle diyelim. Bunlar hazırlık maçları, takımlar eksiklerini görecek ona göre tedbirler alınıp eksikler giderilecek. İyi de Sevilla Teknik Direktörü Unai Emery takımı hakında ne gibi bir eksik görecek? Tamam daha çok maç yaptılar, daha hazırlar ama F.Bahçe’nin de bu kadar konsantrasyon kaybı yaşamasını, kopuk oyununu neye bağlamalıyız bilemedim. Bakın, kazanırsınız kaybedersiniz skor bir tarafa. Konumuz oynanan futbol mantığı. Yarı sahası 3 pas ile geçilerek 2 kopya gol yiyen takımdan bahsediyorum. Kalecisinin müthiş 2 top kurtarmasına rağmen gereksiz kaleyi boşaltmasının neyin nesi olarak yorumlanması gerekir bilemiyorum. Sanki, sıkı antrenmanlardan yorulmuşlar gibiydi dün gece. Ersun hoca da sistem denemeleri yaptığı için işler karışık gidecek bir süre. Karamsar yazdım ama, kimse merak etmesin. Uzun maratonu haftada 1 maç yaparak geçirecek F.Bahçe bizim lig için kesin favori. Kuyt ve Emenike (dün son 15 dakika oynadı) gelecek daha. Bizim çöplüğe havada karada yeter bu kadro. Başka gerçek, kaliteli takımlarla hazırlık maçları yapıyor F.Bahçe. En azından ciddi Avrupalılarla oynuyorlar. Sevilla, Chelsea, Roma, Olympiakos... Bu yüzden hatalar fazla sırıtabilir. Bu arada Beşiktaş ile SOMA için 45 dakika ve Süper Kupa G.Saray maçları... Daha ne olsun, lige hazır olmak için ideal program.
NOT: Bu ülkede en ucuz şey nedir? Su, ekmek, simitten bile ucuz! İnsan hayatıdır... Ne zaman, nerede, nasıl öleceğimiz Allah’ın takdirinin çok ötesinde. Bu ülkede çoğunlukla bizim bitik yaşam kalitemiz karar verir kimin nerede başına ne geleceğine ve nasıl öleceğimize. Çukura düşeriz, yolda yürürken klima motoru düşer başımıza, suçsuz aylarca yıllarca içeride tutulur üzüntüden ölürüz ya da. Veya görev aşkı ile çalışma çabası içinde kafamız demir kapıya sıkışır oracıkta ölüveririz... Kardeşimiz, meslektaşımız Erkan Koyuncu’nun başına geldiği gibi. Ve hep olan ölene olur. Lanet olsun böyle yaşama. Bedava yaşıyoruz!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Fernandao çıkar mı? 28 Ağustos 2015
Volkan Demirel 24 Ağustos 2015
Sorumsuz Caner 21 Ağustos 2015

Günün Köşe Yazıları